Bayramdan Sonra Bayram

0
77

Günaydın sevgili okuyucularım. Nasılsınız bu sabah? Dünkü Gadir Hum yazısı bildiğiniz gibi bir alıntı sadece netten. Bugün ise bildiğim ve kutsal kitapla özleştirdiğim Gadir Hum yazısı var sayfamda okumanızı öneriyorum.

Geçmiş 5 günü içine alan kocaman bir “günaydın” sevgili okuyucularım. Nasılsınız bugün? Tatiliniz dilerim  tamda istediğiniz gibi geçmiştir. Uzaklar yakınlaşmış, küsler barışmış, kurbanlıklar paylaşılmış, yoksullar ve çocuklar sevindirilmiş, yaşlılar anımsanmış, mezarlık ziyaretleri yapılmış ve sonrada  ruhları  ilahi bir huzur  sarmıştır inşallah. Bendenizin ruhuna huzur indi ancak, yinede o çokta dingin sayılmaz doğrusu, yaptığı her şey, her zaman ona yetersiz geldiği için.

Aslında bütün bunlar hiçbir bayram ya da özel gün olmaksızın da yapılabilecek şeyler. Ancak bayramlar yalnızca bütün bunlara biraz daha önem göstermemize vesile oldukları için çok önemliler kuşkusuz. Yani Kurban Bayramını kutlamak çok önemli valla; eğer Allah Hz. İsmail’in yerine bir koç indirmeseydi ne olacaktı halimiz? Bizler kurbanlık hayvanlara bile kıyamıyorken…

Neyse “Kurban Bayramı” dedik geçti. Ve her şey geçip gidiyor ama yanlışlar bir türlü bitmiyor. Ve iyi ki bitmiyor eğer yanlış olmasa doğruyu nasıl bulacaktık?

Bendeniz azıcık uyuz biri olarak bayram mesajlarına takıyorum kafayı… Netten inmiş mesajlar geliyor ya cep telefonuma çok bozuluyorum. Kimse zahmet edip iki kelimelik bir mesaj atamıyor. Ne yalan söyleyeyim bu tür mesajlara yanıt vermiyorum. Gazetelerdeki bayram mesajları da birbirinin aynı nerdeyse? Dedim ya azıcık uyuzum diye. Ne yani adamlar gazeteye nasıl mesaj versin ki daha başka türlü?

Ve bendeniz vermek zorunda olsam ne yazardım acaba? Sanırım bende ruhumu tatile yollayıp basmakalıp birkaç cümle ile bayram kutlardım? Ya da  içimden tamda geçtiği gibi yazardım ama o zamanda çok ciddiye alınmayacağı için kabul görmezdi zahar? Oysa sade ve abartısız tamda yürekten olurdu?

Neyse ya çok şükür ki gazetelere mesaj verecek kadar bir yerlerde değilim, en azından istediğim gibi bayram kutlayabiliyorum. Ama kimsenin hakkını yemeyim  geçen “Gadir Hum” Bayramı mesajlarını çok ağır bir dille eleştirmiştim ve değiştirin artık bu mesajları, azıcık bilgilenin demiştim ve zahmet olmasın  diye onların yerine araştırıp kendi bilgi ve görgümü de ekleyerek sayfama eklemiştim. Yani şöyle bir okuyacaklar o kadar. Ama her okuyan her şeyi kabul edecek ve gerçekten anlamını çözebilecek olsaydı. Bugün İslam aleminde bir tek damla kan akmazdı kimse kimseyi sen şusun sen busun diye ayırmazdı.

Başkanın ve diğer başkanların mesajlarını okudum içe dokunan güzel mesajlar, geçen yıllara benzemiyor; demek okunmuş  yazım. Ve mesajlarım yerine ulaşmış. Ancak çok anlaşılmış mı? Yine bir isim zikredilerek birlik ve beraberlikten söz edilerek bir tarafın bayramı kutlanmış. Oysa bu bayram yani yarın kutlanacak olan “Gadir Hum” bayramı sevgili peygamberimizin “Gadir  Hum” vahasında İslam alemi ile vedalaştığı ve vasiyetini ilan ettiği günün bayramı ve şunun yada bunun bayramı değil, kutlanacaksa ve kabul görecekse bütün  Müslüman’ım ve peygamberimiz Hz. Muhammed diyenin bayramıdır. Azıcık göz atıp bilgilerimizi yineleyelim.

Maide Süresi 3. Ayet

Bugün Sizin Dininizi İkmal Ettim, Üzerinize Olan Nimetimi Tamamladım Size Din Olarak İslamiyet’i Seçtim ve Bundan Hoşnut Oldum.

Sevgili peygamberimiz vefatına yakın, Mekke’ye veda haccı yapar. Ve kutsal gezi sonrası, sayıları yüz kırk bine varan Müslüman’la birlikte Medine’ye dönerken Gadir Hum denilen vahada iken Kuran’ı Kerim’in Maide süresinin 67. ayeti iner. Bu ayette “Ey peygamber Rab’binden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmasan onun elçiliğini yapmamış olursun Allah seni insanlardan korur. Doğrusu Allah kafirlere yol göstermez” denmekteydi. Bu kesin emir peygamberimize verilmişti? Ne için? Rab’tan indirileni tebliğ etmesi için. Neydi Rab’ten indirilen ve tebliğ edilmesi gereken? Ve ona “Korkma Allah seni insanlardan korur” demesinin nedeni?

Bu ilahi emir üzerine peygamberimiz. İleri gidenlerin geri dönmelerini, geride kalanların gelip yetişmelerini istedi. Vaha yerinde bulunan ağaçların altında çadır kuruldu, halk bir araya gelince ortaya deve hamutlarından üç basamaklı bir minber yapıldı. Hava çok sıcaktı, halk giysilerinin bir bölümü ile başını örtmüş bir bölümünü de ayakların altına sermişti. Hep birlikte namaz kılındı daha sonra Peygamber efendimiz, deve hamutlarından yapılan minbere çıktı ve “ey insanlar” dedi. (ey aleviler ya da bilmem kimlere demedi dikkat) Allah bana ömrümün sona erdiğini yakında davetine uyacağımı varlık yurdundan göçeceğimi bildirdi. Karşılıklı sorumluluklarımız var. Ne dersiniz? Topluluk “sana emredilenleri bizlere tebliğ ettin. Savaştın öğüt verdin” diye yanıt verdiler. Peygamber dalgalanan kalabalığa tekrar seslendi. “Ey Müslümanlar Allah’ın varlığına, birliğine Hz. Muhammed’in onun kulu ve habercisi olduğunu, cennetin cehennemin ölüm ile ölümden sonra dirilmenin gerçek olduğuna, kıyametin kopacağına tanıklık eder misiniz? Topluluk “evet ederiz” deyince peygamber “Allah’ım bu sözlere tanık ol” dedi.

Ve daha sonra halka şunları söyledi; “Ey insanlar ahrete göçmekte hepinizden öndeyim orda benimle buluştuğunuzda sizlere değeri dünyada hiçbir şeyle ölçülmeyecek iki şey soracağım bunlardan ilki  Allah’ın kitabı. İkincisi ise benim ehlibeytim” diye sözlerini sürdürdü. Ben inanan her erkek ve kadının Mevla’sıyım “insanlar” evet ya Rasullah dediler. Bu onamadan sonra peygamber hazretleri imam Ali’yi  (ki imam Ali peygamber efendimizin hem amcaoğlu hem damadı hem de ilk İslam’ı kabul eden ve kutsal  Kabe’de doğan ilk ve tek imam.) Sağ yanına alarak elini tutup kaldırdı. “Ben kimin Mevlası isem Ali de onun Mevlasıdır” dedi. Ona dost olana dost ol. Ona düşman olana düşman ol, ona yardım edene yardım et, onu horlayanı horla, nerde olursa olsun gerçeği onunla beraber kıl” diyerek tebliğ edilmesi isten şeyi insanlara tebliğ etti.

Ve bunun üzerine maide süresinin 3. ayeti iner. “Bugün sizin dininizi ikmal ettim. Üzerinize olan nimetimi tamamladım size din olarak İslamiyet’i seçtim ve bundan hoşnut oldum” diyen. Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer coşku içinde Ali’yi kutladılar. Kutlu olsun sana ne mutlu ey Ebu Talip oğlu dediler. Bugün bizim ve her kadın ve erkeğin  Mevlası oldun dediler.

& & & & &

Buraya kadar Alevi ya da başka bir mezhepten söz edildi mi?  Ve tebliğ edilmesi gereken bir şeyi tebliğ edilince “ey insanlar” diye başlandı değil mi? O halde “ey insanlar” diye başlayan tebliğ, aslında bütün insanlara yapılmıştır? Ve peygamber efendimiz  sonsuza intikal edince. Allah’ın uyarısı ile bütün insanlığa ve Müslümanlığı kabul edilenlere peygamberin tebliğ ettiği değerlere kutsal kitaba ve ehlibeytine sahip çıkanlar bu veda haccını bayram olarak kutlamaya başladı. Ve bütün insanlığı bu saygıyla sevgiyle kucaklıyorum bu günde. Bilgilerimi yineledik ve inancımız insanı yaratandan dolayı sevmeyi saymayı  öğreten bir inançtır dedik. Bağnaz, tutucu ve hurafelerin üzerini örtemediği her daim aydınlık her daim sevgi dolu ayrım gayrım tanımayan bir inançtır ve şimdi sevgili okuyucularım sağlık, sevgi, birlik ve beraberlik içinde kalalım her zaman… Yase

Günün Şiiri

KUNÂLA

vakit geldi kunâla

dünyayı göreli çok oldu

tam kırk yılda seni buldum kunâla

bu can tenden geçmeden

bu dünyadan göçmeden

bir kerecik sevmek çok değil

simsiyah saçların var kunâla

kemiklerine yapışık etlerin var

bir gün dökülecek

kunâla kuşu gibi gözlerin var

bir gün sönecek

kunâla

bu etlerin arkasında güzelliklerin var

benden başka kimse bilmeyecek

bu can içimde kuştur kunâla

seni görünce titrer

bu can gözümde muhabbettir kunâla

seni görünce yanar

bu can burnumda soluk olur kunâla

uçar gider

bu can benden geçmeden

bu dünyadan göçmeden

bir tek seni sevmek çok değil

Asaf Halet ÇELEBİ

Bayram Gününde

Gül açsın, diken solsun,
Yürekler sevgi dolsun,
Gönüller huzur bulsun,
Güzel bayram gününde.

Kullar nefsini yıksın,
Hak yolunda yarışsın,
Küsülüler barışsın,
Güzel bayram gününde.

Fatihalar okunsun,
Kabirde yatan gülsün,
Büyük eli öpülsün,
Güzel bayram gününde.

Gurbet elde olanlar,
Hasretlik çeken canlar,
Kavuşsun ayrılanlar,
Güzel bayram gününde.

Rabbim afet vermesin,
Canlar kederlenmesin,
Feryat, figan etmesin,
Güzel bayram gününde.

Sönsün Dünya’da ateş,
Dinsin gözlerdeki yaş,
Gülsün mazlum her kardeş,
Güzel bayram gününde.

Çevreye baksın toklar,
Yokluk, ciğer parçalar,
Şifa bulsun hastalar,
Güzel bayram gününde.

Engelli yol olsun düz,
Sevinsin garip, öksüz,
Devrilsin zalim, köksüz,
Güzel bayram gününde.

Seleddin AYDIN

Günün Sözü

Bugün Sizin Dininizi İkmal Ettim, Üzerinize Olan Nimetimi Tamamladım Size Din Olarak İslamiyet’i Seçtim ve Bundan Hoşnut Oldum.

Hz. Muhammed

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here