Turgut Özal’ı Unutmak Ne Mümkün! Allah Rahmet Eylesin. Her Zaman Kalbimizdesin!

0
144

Siyasetle iştigal etmeyi kendine “meslek” edinen kişilere karşı herhangi bir ön yargım yok. Fakat hem siyaset, hem de değişik iş kollarında hüner göstermeye kalkışanları görüp izlediğimde “Eyvah” demeden kendimi alamıyorum. Siyaset, insanlık boyunca insanlığı meşgul etmiş bir ilimdir. Bu ilim doğru yapıldığında çok adaletli, fevkalade yönetimleri de ortaya çıkartır. Devletlerin ve toplumların yönetimlerini yakinen ilgilendiren bu bambaşka meslekte yer almak isteyen insanların maddiyattan öte “maneviyat” kavramını çok iyi analiz etmeleri gerekir.

Toplumun başarılı ve sağlıklı idaresi için lider kadrolara aday olacak kişilerin şimdiden iyi düşünmesi ve uygulama anında kendi çıkarlarından öte “toplum menfaatlerini” ön planda tutacak tavırlarla şahsiyetlerini ortaya koymalılar. Halka kulak vermeyen; toplumun arzularını bilmeyen kişiler, şimdiden siyaset denen şeylerden uzak durmalıdır! Siyaset başarılı olmaya dayanır ve her konular da başarılı olan kişiler, toplumun yararına yaptığı hareketlerle el üstünde tutulur. Bu gibi kişiler asırlar geçse de unutulmazlar.

17 Nisan 1993 yılında aramızdan ayrılan 8’nci Cumhurbaşkanımız Merhum Turgut Özal, unutulmayan siyasetçilerimizdendir. O gerçek bir halk adamıydı. İkinci evliliğini yaptığı Semra Özal, Elektrik İşletmesi Etüt İdaresinde daktilocu olarak görev yapmaktaydı. Bizim gibi sade bir törenle evlendi ve üç çocuk sahibi oldu.

Merhum Turgut Özal evlendikten sonra devletin üst kademelerinde görev yapmaya başladı. Çok renkli geçen idarecilik hayatında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e dahi ‘Hocalık’ yaptığı Anavatan Partisi’nin kayıtlarında geçmektedir.

12 Eylül askeri darbesinin ardından, dönemin Başbakanı “Bülent Ulusu” hükümetinde IMF Politikalarını izlemek ve uygulamak amacıyla hükümette ‘Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı’ görevinin ardından 14 Temmuz 1982 günü bu görevinden istifa etti. 20 Mayıs 1983 tarihinde Anavatan Partisini kurarak, 6 Kasım 1983 seçimlerinde 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 Milletvekili çıkartarak, 45. dönem hükümetin Başbakanı oldu.

Biz onu ekran başında elinde kalem tutarak yaptığı ekonomik açıklamalarla tanıdık ve onu ne de çok sevmiştik. Turgut Özal’dan evvel bir telefon, bir kilo şeker ve bir lokma ekmek uğruna, kyruklarda beklediğimiz günler daha dün gibi hafızalarımda… Onu ne ben nede sevenleri unutabiliyor. Türkiye’ye ikinci siyasi lider olarak yalnızca o geldi ve gitti. Onun tahtı hala boş ve tahminim hiç de doldurulamayacak. Ondan sonra gelen birçok siyasi liderlerin yaptıkları icraatlarda çöp ve saman birbirine karışsa da Sn. Özal’ın bıraktığı su, yolunu bulmuş ve hedefine doğru akmaya devam ediyor.

Türk siyasi sahnesine bakıyorum ve bir vatandaş olarak onun çizdiği çizgileri gururumuz olarak görüyorum. Siyasi gelişmeleri izlediğimde onun eserlerinin devamını gördükçe içim coşuyor. Toplu konut, İletişim araçları, Otoyol, Enerji santralleri ve daha binlerce yenilik… Her yeniliği ve teknolojileri Türk halkına tanıştıran bu efsane liderin kalıntıları bizlere ışık olmaya devam ediyor. Etrafımızda gördüğümüz veya göreceğimiz değişikliklerin altında onun teknoloji ilkelerini görüyoruz. Her insanda üç telefon, her çocukta bir telefon…

Hayatımızı kolaylaştıran bu insan iyi ki liderimiz oldu. Onunla gurur duymamak el de mi? Son yıllarda; Türkiye’de bazı sıkıntılar oluşsa dahi rotası belli, süratli şekilde hedefe doğru gidiyor. Onun da yaptığı gibi yurt dışı seyahatlerde; Türkiye’nin iş potansiyeli artıyor. Halk paniklemeden yoluna devam ediyor. Onun başlattığı değişimlerin devamında şimdiki huzur hâkim. Milli uzlaşma ve milli mutabakat izlenimleri toplumsal güven ile birlikte yürüyor.

Nisan ayı geldiğinde, bende büyük bir hüzün oluşur. O büyük siyasetçinin yokluğu tüm bedenimi sarar. Onu her geçen yıl daha çok özlüyor ve unutamıyorum.  8’nci Cumhurbaşkanım Turgut Özal, ruhun şad olsun.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here