“Yaşasın Emeğin ve Alın Terinin Gücü”

0
19

Hak-İş Konfederasyonuna Bağlı sendikalar 1 Mayıs’ta Alanlardaydı!
“Yaşasın Emeğin ve Alın Terinin Gücü”

Hak İş Konfederasyonuna bağlı sendikalar, Deniz Müzesi karşısındaki Anıt Alanında bir araya gelerek, 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundular.

Hak İş Konfederasyonu Hatay İl Başkanı ve Özçelik İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör, Öz Sağlık  İş Hatay İl Başkanı Fehmi Azboy, Öz Orman İş Hatay Şube Başkanı Yücel Avcıoğlu, Hizmet İş İskenderun Şube Başkanı Mehmet Yetim, Hizmet İş Hatay Şube Başkanı Ercan Salcan ve üyelerinin katıldığı ‘1 Mayıs’ buluşmasında basın açıklamasını Mehmet Güngör yaptı.

1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde; 81 ilde, 48 yıldır emeklerinin ve alın terlerinin hakkı için, hayat pahalılığı ve yoksullukla mücadele edilmesi için, vergide adaletin sağlanması için ve sendikal örgütlülüğün artması için meydanlarda olduklarını vurgulayan Güngör; “Bugün 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde; Vergide adaletin sağlanması, Enflasyon, hayat pahalılığı ve yoksulluk ile mücadele edilmesi, İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi, Kayıt dışı istihdamın ve sosyal güvencesizliğin önlenmesi, İşsizlik, yoksulluk ve iş bulamama endişesinin olmadığı bir yaşamın sağlanması, Emeklilerimizin asgari geçim şartlarının sağlanması, Kadın, genç ve engellilerin çalışma ve toplumsal hayata katılımlarının desteklenmesi, Başta olmak üzere taleplerimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz.

HAK-İŞ, Türkiye ve Dünya Sendikal Hareketinde emeğin ve emekçinin bugünü ve geleceği için durmaksızın çalışmaya devam edecektir. HAK-İŞ, ülkemizin, bölgemizin, küremizin bütün mağdur ve mazlumlarına olan borcunu ödemek için kararlılıkla mücadelesini sürdürecektir” dedi.

Filistin’de  devam eden çatışmalara da dikkat çeken Güngör; “76 yıldır Siyonist İsrail’in Filistin topraklarında yaptığı katliamları, işgalleri, zulümleri tüm Dünya’ya haykırmak ve yaşanan zulümler sona ersin diye uluslararası topluma çağrıda bulunmak üzere alanlardayız. HAK-İŞ olarak, Siyonist İsrail’in ve katil Netenyahu’nun Uluslararası hukuk önünde en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Soykırıma karşı sessiz kalan Avrupa Birliği, ABD ve onun kuklalarını nefretle kınıyoruz, lanetliyoruz.

Başta İslam İşbirliği teşkilatı olmak üzere, Arap Birliği ve pek çok sözde İslam ülkesini yeterli tepki ve destek vermedikleri için kınıyoruz. Yazıklar olsun onlara diyoruz. Uluslararası toplumu Filistin’de yaşanan zulme karşı harekete geçmeye davet ediyoruz. HAK-İŞ, mazlum ve mağdur coğrafyalarda huzur ve barışın tesisi için sendikalarımız ve işçilerimiz ile omuz omuza dayanışmasını devam ettirecektir” diye konuştu.

Emeğin, emekçinin ve hak mücadelesinin gününde; sosyal adalet, refah, güvenlik ve diyalog temelli taleplerini de tek tek sıralayan Güngör; “Kıdem tazminatı hakkı korunarak yeni güvencelerle geliştirilmelidir. Emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini talep ediyoruz. Belediye ve Belediye şirketleri dâhil bütün kamu çalışanlarının Kamu Çerçeve Protokolü’ne dâhil edildiği bir model talep ediyoruz. 696 sayılı KHK Kapsamı dışında kalan işçilerin kadroya alınabilmesine imkân sağlayacak bir düzenlemenin yapılmasını, kadroya geçen işçilerin tayin, becayiş gibi özlük haklarının tam olarak verilmesini istiyoruz. 6772 sayılı Kanun uyarınca Mahalli idarelerin iştiraklerinde veya şirketlerindeki işçiler için 52 günlük ilave tediyelerin ödenmesini istiyoruz. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılarak, toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını talep ediyoruz.

​ILO’nun C190 sayılı sözleşmesinin ülkemiz tarafından onaylanmasını istiyoruz. İşyerlerinde “Şiddete Sıfır Tolerans Belgesi” önerimizin imzalanmasını ve uygulanmasını istiyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan, adil bir vergilendirme sistemi, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik modeli ve vergi denetiminde etkinliğin artırılmasını talep ediyoruz. Kriz dönemlerinde gelir vergisi diliminin %10’a indirilmesini istiyoruz. Milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı almak istiyoruz. Emekçilerin enflasyona karşı ezdirilmemesini ve hayat pahalılığı ile yoksulluğa karşı korunmasını talep ediyoruz. İnsanı merkeze alan daha adil ve sürdürülebilir yeni bir model istiyoruz. Bireysel ve düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurularak, sosyal koruma sistemi güçlendirilmesini istiyoruz. İş kazası ve meslek hastalıklarının yaşanmadığı bir çalışma hayatı talep ediyoruz. Sendikal örgütlülüğün artması için gerçek iş güvencesi istiyoruz. Kayıt dışı istihdamın ve çocuk işçiliğinin önlenmesini, işsizlik oranlarının düşürülmesini istiyoruz. Ekonomik ve Sosyal Konsey, Üçlü Danışma Kurulu ve Çalışma Meclisinin etkin ve düzenli bir şekilde toplanmasını talep ediyoruz.

ÇAYKUR başta olmak üzere mevsimlik, geçici kamu işçileri ile kampanya işçilerinin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. Ev işçileri ve bakım işçilerinin iş kanunu kapsamına alınarak sendikal haklarının sağlanmasını istiyoruz. Asgari​Ücret​Tespit​Komisyonu’nun yapısının katılımcı​bir​anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz. Esnek çalışanların emeklilik hakları başta olmak üzere ödenek ve aylıklara erişimlerine ilişkin yeni düzenlemeler oluşturulmasını istiyoruz. Sosyal diyalog mekanizmalarının tam katılımcılık ilkesine uygun bir anlayışla yeniden yapılanmasını talep ediyoruz. 4857 Sayılı İş Kanunun, işgücünün değişen şartlarına uygun olarak sendikal hak ve özgürlüklerin güçlendirilerek ilerletilmesini istiyoruz. Çalışanlar açısından işsizlik sigortası ödenek imkanlarının kolaylaştırılmasını ve ödenek miktarlarının artırılmasını talep ediyoruz.

Engelli ve yaşlı bireyler başta olmak üzere tüm kırılgan gruplar için güvenli ve erişilebilir şehirler talep ediyoruz. Kadın, genç ve engellilerin istihdamının artırılmasını, işe giriş imkanlarının ve istihdamda kalıcılıklarının geliştirilmesini istiyoruz. Kadına yönelik şiddet ve tacizin son bulmasını, çocuk istismarının ve çocuk işçiliğinin önlenmesini istiyoruz. Evde Bakım ve Destek Sigortasının hayata geçirilmesini istiyoruz. Çalışma hayatının dijitalleşme ve yeşil dönüşüm süreçlerine uyum sağlayabilmesi için adil bir geçiş planının oluşturulmasını istiyoruz. Ülkemize sığınan mülteci ve göçmen kardeşlerimiz için sürdürülebilir, uyum ve iş birliği çerçevesinde yeni politikalar oluşturulmasını istiyoruz. Afetlere hazırlık, müdahale ve yeniden inşa konusunda politikalar oluşturulmasını istiyoruz. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlere karşı güvenli konutlar ve şehirler istiyoruz.

HAK-İŞ olarak Türkiye Yüzyılının emeğin ve emekçinin yüzyılı olacağına inanıyor, işçilerimizden aldığımız güç ile geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. HAK-İŞ olarak, Türkiye’nin geleceği, istikrarı, huzur ve güveni için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Yaşasın Emeğin ve Alın terinin Gücü” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here