Harap Baharı

0
141

ABD’nin Saddam’ı gaza getirmesiyle, 1991 yılında Irak’ın Kuveyt’i işgaliyle birlikte Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’nin temeli atıldı.

Projenin başlangıcı çeyrek asırlık bir geçmişe uzanıyor. Asıl amaç belliydi. Emperyalist güçlerin zengin petrol ve doğalgaz rezervlerini elinde bulunduran Ortadoğu Bölgesini dolaylı yollarla baştanbaşa ele geçirip yönetmekti. BOP’un çizilen haritası, Kuzey Afrika ülkelerinden başlamak üzere Uzakdoğu’ya kadar uzanan 22 devleti kapsıyordu.

Hedef, bölgedeki devletlerin “böl, parçala ve yönet” yönteminin hayata geçirilmesiydi. Çünkü irili ufaklı itaatkâr “kabile ve aşiret” devlet kolonilerini oluşturup sorgusuz sualsiz yönetmek, daha basit ve kolaydı.

Bu şeytani projenin gerçekleştirilebilmesi için bir formül gerekliydi. Aranan formül bulundu ve adı konuldu: “Demokrasi, eşitlik ve özgürlük!” Formülün cazibeli ve kibarca adı “Arap Baharı!”

18 Aralık 2010 tarihinde Tunus’ta bir seyyar satıcının kendini yakması, BOP’un mimarlarını harekete geçirdi. Böylece iç kargaşa yaratılarak, “kardeşi kardeşe vurdurma” projesinin ilk kıvılcımı sıçradı. “Kıvılcım” daha sonra kısa sürede Libya ve Mısır’a da sıçradı.

Sırada Suriye vardı. 15 Mart 2011 tarihinde Suriye’de başlatılan iç savaş 6’cı yılını tamamlamak üzere, hala devam ediyor. “BOP”çular, Suriye’deki rejimin tıpkı Tunus ve Libya’daki gibi bir aylık sürede yıkılacağının hesabını yapmışlardı ama “evdeki hesap” çarşıya uymadı. Suriye’yi çantada keklik sandılar, “sert kayaya çarptılar ve baltayı taşa vurdular.”

Suriye’nin doğası ve sosyal yapısı gereği iç savaş kışkırtıcılığına dayalı “Etnik ve mezhepsel” planın mayası tutmadı. Suriye halkı bu oyuna gelmedi. Nüfusun ezici çoğunluğu, birlik ve beraberlik mesajı vererek kenetlendi. Suriye’yi bölme planı alt üst olunca, BOP’çular başka sinsi planlar arayışı içine girdiler.

Suriye’nin bölünmesi, ileride Türkiye’yi olumsuz etkileyeceğinden dolayı Türk Ordusu’nun Suriye topraklarına girip konuşlanması doğru bir karardır. Sözde müttefik geçinen devletler, Türkiye’nin bu kararlı tutumuyla neye uğradıklarını şaşırmış durumdalar.

“BOP”çuların, Ortadoğu halklarına “demokrasiyi” getireceğiz yutturmacısının foyası ortaya çıkmıştır. İşte “Irak, Tunus ve Libya’nın perişan hallerini birlikte izliyoruz.

Petrol ve doğalgaz uğruna, “Milyonlarca insanın katledilmesi dul kalan yüz binlerce kadın, yetim kalan çocuklar, savaş yıkıntıları ve ekonomik çöküntüler…” Büyük Ortadoğu Projesi’nin yarattığı kaos, insanlık adına utanç verici ve trajik bir olaydır. Kısacası “Arap Baharı”, sonunda oldu “HARAP BAHARI!”

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here