Futbolun Osmanlıcası (3)

0
50

Değerli Dostlarım, futbolda da her konuda da ‘kurallara uymamamız’ işi çorbaya çevirir, doğruyu yanlışı bulamazsınız. Kendine saygısı olan, vatanını ve milletini seçen kurallara uyar, o kuralları koyanlara saygılı olur.

“…Ben Kimseden Korkmam; Milletin Anasına Söverim! Kimseye Hesap Vermem, İstediğim Sarayı Yaptırırım. Kimse Bana Karışamaz, Soyunma Odasını Basarım… Zevk Benim Değil mi, İstediğim Kızı Kaçırırım! Kızdığım Zaman İstediğim Topluma Gavat Derim…”

Bu saydıklarım, altın harflerle yazılacak vecizelerdir. Stadyumların en görkemli yerine de yazılsa sakıncası yok ama Ata’mızın kemikleri sızlar…

“…Madencilerin ölümüyle istifamı olurmuş. Bu işin fıtratında var. Koltuğun da oturur keyfime bakarım…” Böylesine maneviyattan yoksun dostlarımız da bulunmakta. Kasımpaşalı arkadaşlarım çok haklı. Çokbilmiş birisi. “Deveye Diken Yarar” diyor. Ne anlama geldiğini bilmiyorum ama mutlaka bu sözde bir hikmet vardır.

Şiddet korkusundan tribünler boşalırsa, Futbolun tadı tuzu kaçırılırsa, Federasyon adamına göre ceza verirse, Yapanın yanına kar kalırsa, Böyle bir toplumda huzur ve düzen kalır mı? Devletin yönlendirdiği böyle futboldan iyi bir takım çıkar mı? Yabancıların dediği doğru galiba! Türk futbol neyse, Türkiye de odur!

Dikkat ettiyseniz, Avrupa maçlarında hakemler Türk takımlarına çok rahatlılıkla hiç düşünmeden düdük çalıyorlar. Devlet büyüklerinin gittiği ülkelerde Türk gençleri pankart açıyor ve de ayakkabı kutusu gösteriyorlar. O ayakkabı kutuları ne anlama geliyor hala çözebilmiş değilim.

Karınca kararınca, dengede giden futbolumuzu el birliği ile dibe vurdurduk. Zaten böyle şeylerde üstümüze yoktur. Atalarımız ne kadar doğru söylemişler… “İnsanlar en iyi dönemlerinde hatanın büyüğünü yaparlar” buyurmuşlar. Kasımpaşalı arkadaşım da doğruyu söylüyor: “Her kesin göreceği şekilde namazını kıl, sonra ne yaparsan yap…” Siz o dostumu tanımıyorsunuz, tanısanız hayran kalırsınız. Ben hayranım doğrusu, ondan çok güzel şeyler öğreniyorum.

Türk insanına tepeden bakanlar daima hüsrana uğramışlardır. Sporseverler bilmez-görmez gibi geliyorlar ama Konya hariç diğer statlar bomboş. Bunun bir nedeni olmalı. Anlı şanlı özerk Futbol Federasyonu şapkasını önüne koyup düşünmeli, neden böyle? İnsanlar neden tribünlere gelmek istemiyorlar?

Dünyanın her yanında, kural dışı bir hareketin cezası aynıdır. Taç atışlarını artık ciddiye almıyoruz. Bir yerde olsa da olur, olmasa da ama köşe vuruşları, serbest vuruşlar yani frikikler, özellikle kartlar! Birinin sarı kartı var diye ikinciyi göstermekten imtina ediyor hakem. Olacak şey değil. O aşamada olay çıkmaz mı? Yemezler kardeşim, yemezler.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here