Yüzen Şehir (Freedom City) İskenderun’da Yapılacaktı, Ne Oldu?

0
259

Dünyanın sayılı devasa projelerinden olan “yüzen şehir” hakkında 2010 yılında, İskenderun’da yoğun bir çalışma trafiği vardı. 11 Milyar dolara mal olacak bu proje için İskenderun Deniz Ticaret Odası Başkanı Bülent Kavsak, bölgemiz açısından önem arz eden bu çalışmanın takipçisi olacağını söylerken, 2016 yılına girdik halen bu konuda ilerlemelerin olmamasını hayretle izliyoruz. Memleketimiz adına da bu işten bayağı sıkılmaya başladık.

Yüzen şehrin yapım yeri olarak; ABD, Venezüella ve Hollanda Antileri gündeme alınmış, fakat yüzen şehrin ortakları ABD’de yapılan görüşmelerde yapım yerinin İskenderun’da olacağına karar kılınmıştı! Hatta inşaatın yapılacağı yer için İsdemir yönetimiyle ön anlaşma dahi imzalanmıştı. 2011 Ekim ayında başlaması planlanan bu olağan üstü projenin akıbetinin ne olduğunu şu an bilmiyoruz veya bu konuya dâhil olan ilgililer şimdiye kadar herhangi bir açıklamalarda bulunmuyor.

Projenin yapımı için, ‘ülkemiz ve bölgemiz adına büyük bir kazanım olacak’ şeklinde söylenen sözler, o günler ne de önem kazanmıştı. Bakıyorum da konu ile ilgili kimseden tık yok! Yüzen Şehir ‘Türkiye’nin Dünya çapında yaptığı en büyük iş olacaktı’ ifadeleri, her şeyi açıklığıyla ortaya koymuştu. Şimdiye dek insan eliyle yapılan en büyük yüzen nesnenin inşa çalışmaları, aslında 12 yıl evveline dayanıyordu. Freedom Ship adıyla hazırlıklara başlanan geminin adı Freedom City’e dönüştürülmüştü. Projenin finansmanın ise Amerika ve Avrupa’nın önde gelen bankalarında hisseleri bulunan Compasei AG tarafından karşılanacağı kamuoyuna bildirilmişti…

Bizlerin heyecanlı bekleyişleri işte an itibariyle başlamıştı. Amerikan ekspres kartının da sahibi olan firma, Türkiye’de 30’dan fazla firmanın finansmanını sağlamakta… Yüzen şehir projesinin danışmanlığını yapan firma Ankara Nation’s Capital (ANC) tasarımını, yapımını ise ABD’li Freedo Ship İnternational üstlenecekti. Bu devasa yüzen kentin inşası için bir ana müteahhit belirlenecekti.

gün ışığı-yüzen şehir

Ama yıllar geçti gitti hala bu konuda gerekli aşamaları hissetmiyoruz. Freedom City (Özgürlük Şehri)’nin adeta devasa bir şehir görünümünde olacağı açıklanmış, binlerce işçiye istihdam sağlayacak bu girişimler sonucu gemi tamamlandığında da üç milyon ton ağırlığa ulaşacaktı. Bu boyutlarda yüzen nesne fikri, gemicilik tarihinde bir ilk olmasıyla önemli bir projeydi. Yüzen şehir için geleneksel gemi yapım teknikleri el vermediği için; yapımı kuru tersanelerde değil, denizde inşa edilecekti. İnşaata en elverişli yer olarak İskenderun Limanı belirlenmişti.

Limanımız ikinci Irak savaşı zamanında Amerikan lojistik üssü olarak planlanmış ve bu gibi işlere hizmet etme amacıyla İskenderun limanının tabanı daha uygun hale getirilmişti. Bu projenin isim babası Amerikalı Norman Nixon ilk Karayip adaları civarında yüzen bir ada tasarlamış ancak üzerinde çalıştıkça bu nesnenin dünya çevresinde sürekli dönen büyük bir gemi olabileceği fikrini benimsemeye başlamıştı. Nixon, ‘Projeyi hayata geçirdiğimizde ayrı bir kültürün de ilk mimarı olacağız’ sözleriyle ne denli önemli bir yatırımın altını çizmiş, İskenderun olarak heyecanlanmıştık.

Geminin yapı mühendisi Paul Kidwel; iktisadi olmayan bir yatırımın zaman kaybı olacağını vurguladı. Yatırımcıların başta bunun inşa edilemeyecek kadar büyük olduğunu söylediğinde, bayağı şaşıran yatırımcılar, sonuçta yüzen geminin yapımı için ikna olmuşlardı. Yüzen şehrin yapımında dört milyar dolarlık çelik saç levha kullanılacaktı. İnşaat sahasındaki takım ve malzemelerin toplam tutarı ise bir milyar doları bulacaktı. Üç bin personel tarafından üç buçuk yılda tamamlanması planlanan gemide 16 bin personelin çalışacağı belirtilmişti.

Evet, şimdi doğru oturalım ve doğru konuşalım. Şehrimiz açısından bu kadar önem taşıyan bu projenin takipçisi kim veya kimlerdir? Bu projenin son aşama değerlenme boyutları nelerdir? Elimize geçen bu fırsatı değerlendirebilme olgunluğunu kamuoyumuz ile paylaşmak, bizlerin asli görevidir.

Çevremizin her türlü çelik fabrikalarıyla donanmış olması, bu muhteşem yatırımı yapan ve yaptıranlar için kaçırılmaz bir fırsattı! Ne oldu? Bu fırsatı takıp etmek zorundayız! Bölgemizden kaçırdığımız yatırımlar zincirinden bunu kaçırdığımızda ekonomik ve sosyal açıdan çok ama çok rahatsızlık duyacağız.

Şu kapanmış gibi gözüken dosyayı biraz arayalım dedim. Olumsuzlukların devamıyla karşılaştığımızda söyleyecek söz bulamadan, talihsizliğimize, aldanmışlığımıza gülüp geçeceğiz. Bu konuda kim verirse versin kamuoyumuz cevap bekliyor!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here