Stadyum ve Fanatikler (3)

0
35

Değerli okurlarım, futbol adına getirilen veya konulan kurallar, futbolun nasıl oynanacağını öğretmez. Futbolun nasıl oynanmayacağını gösterir. Futbol için geçerli olan kurallar, cezalı cezasız, seyircili ve seyircisiz her zaman ve daima geçerlidir. Kurallarda, bir anda akla gelmeyen maddeler, şıklar bulunmaktadır. Resmi ve önemli müsabakalarda (UEFA tarafından) uyulması şart koşulmuştur. Böyle bir makalem daha önceleri ayrıntılı biçimde sizlere sunmuş olduğumdan, bu defa fazla derinlemesine inmeyeceğim.

Bu makaleye başladığımda, Hıristiyan alemi yeni Papa’sını seçti. Papa 16. Benedikt’in 28 Şubat’ta istifasının ardından önceki gün Vatikan’daki Sistine Şapeli’ne kapanan 115 kardinal üçüncü turda yeni Papa’yı seçti. Arjantin’in Başkent’i Buenos Aires’in Başpiskoposu Jorge Mario Bergoglio 1 milyar 200 milyon Katolik’in yeni ruhani lideri oldu. 266’ncı Papa olan Bengoglio kendisine Francis adını seçti. 77 yaşındaki Papa Francis kendisi ayrılmazsa ölene kadar bu görevde kalacak. Biz de Papa Francis’i kutluyoruz ve Hıristiyan âlemine hayırlara vesile olmasını diliyoruz.

Tribünlerde çıkan olaylar, biraz da kurallara gereği kadar uyulmamasından kaynaklanıyor. Bir stadyumun kapasitesi ne ise, daha fazla seyirci alınmamalı. Merdiven boşluklarına seyircilerin oturmasına izin verilmemeli. Konumuza burada biraz ara verip, hepimizin tanıdığı, saygı duyduğu maalesef kaybettiğimiz bir isimden söz etmek istiyorum.

Metin Serezli… Tiyatro efsanesiydi, örnek sanatçıydı, örnek insandı, örnek aile reisiydi. Rahmetli bizlerden yaşça büyüktü. Hem güzel ve hem de fanatik Fenerli idi. Güven verici duruşu, uzun boylu ve şık giyimli biriydi. Bir röportajında şunları söylemişti;

“…Sene 1951, şimdiki Cemal Reşit Bey salonunun bulunduğu arsada futbol oynardık. Fenerbahçe’den genç yetenekleri takip eden iki görevli geldi, bana ve iki arkadaşıma ‘Fenerbahçe genç takımında oynamak ister misiniz?’ dediler. Doğuştan Fenerliyim ve havalara uçtum. Bir yandan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne devam ediyorum, bir yandan okulun tiyatro bölümündeyim. Tiyatro Hocamız Avni Dilligil, bana bir oyunda rol verdi. Dünya Üniversiteler arası Tiyatro Festivali’ne katılacağımızı, Almanya’ya gideceğimizi söyledi. Hemen akabinde bir müjdeli haber aldım. Fenerbahçe’nin “A” takımına çağrıldım. Teknik Direktör Szekelly’di. Kapısını çaldım. Festivale gideceğimizi anlattım. İdmanlara başlamadan önce ‘bana sadece bir ay izin verir misiniz’ diye sordum. Nedense çok sinirlendi, kırık dökük Türkçesiyle ‘Ya tiyatro, ya futbol, gidersen bir daha gelme’ dedi. Festivale gittim, döndüğümde genç takıma bile dönemedim. “A” takımda oynama şerefine erişemedim ama, genç takımda giydiğim forma hayatımın en büyük onuru oldu…”

Rahmetli hem saygın ve hem de saygılı bir insandı. O nedenle de sporseverlerin saygısızlığından dolayı sitemkârdı. En güzel Fenerlilerden birini daha yitirdik. Allah rahmet etsin.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here