Kökten Gazetecilik…

0
77

Eski makalelerim arasında gezinirken 2011 yılında Hür Haber Gazetesinde yazıp yayınlanan makalem gözüme ilişti. Esasında bir gazetecinin ne büyük mücadelelerle bir şeyler yapıp ve daha sonra yaptığı çabaların toplumsal değer kazanması üzerine yazdığım bir yazıydı. Yazının dikkat çekici özelliğinin başrolünde “Veysel Cıncık” vardı. Onu orada anlatmış ve kendisiyle diğer arkadaşlarına örnekleme yapmıştım.

Yılların akış grafiğiyle şimdiki zamana çarçabuk geldik. Veysel Cıncık, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı oldu. Veysel Cıncık ve Yönetim Kurulunu candan tebrik ediyorum.. Onunla ilgili gözüme çarpan bu makalemi yeniden sizlerle paylaşıyorum…

& & & & &

“…Gazetecilik; ‘Halka doğru ve dürüst haber iletmek ve objektife yansıtmak… Gazeteci; Bilgi, haber, fotoğraf, görüntü, ses ve belgeleriyle, bunları kaleme alıp çalıştığı yayına iletip vererek çevresel ses çıkartandır… Tüm bunların yanında ise; toplumsal, siyasal ve ekonomik olayları kavrayıp yorumlayabilen, ülke ve dünya gündemini yakından takip eden, fikir üretmeyi, okumayı ve tartışmayı seven, insan ve toplum bilimlerine ilgi duyan, zekâsını kullanan, aktif, hareketli ve düzensiz bir yaşama biçimine hazır olan, dış görünüşüne ve giyimine özen gösteren, halkın ve çevrenin haksızlığına karşı göğüs geren objektif kişiler, ‘Gazetecilik’ mesleğinin erbabıdır.

Bölgemizde hakkıyla görevini yapabilen çok sayıda gazeteci tanırım. Kimileri mesleğinin zirvesindeyken, kalemini bıraktı başka mesleklerle uğraşa geçti. Kimileri ise gazetecilikle ilgisi olmayan mesleklerini bırakarak, Gazeteciliğe merak sardı.

Çocukluğundan beri gazeteciliğin içinde olan ve mesleğinden asla kopmayan… Veysel CINCIK, Hilmi DİKEN, Şehmus ASLAN, Yaşar DİKEN, Ufuk AKTUĞ, Selami ERGÜVEN, Diyap ATAR, Serpil KORKMAZ, Mehmet ERGÜNDÜZ, İlyas Edip TERBİYELİ, Halit SAPMAZ, Kasım ÜŞÜR, Gökhan GÖKPINAR, uzun süre yaptıkları gazetecilik mesleğiyle ilk aklıma gelen isimlerdir. Onlar yerel basında olduğu gibi ulusal basınla koordineli şekilde çalışıp, bölgemin sesi kulağı oldular. Zaman içerisinde kendi meslekleriyle ilgili, dergi, yerel gazete, radyo ve televizyonlarda, toplumumuzu başarıyla bilgilendirip bilinçlendirdiler. Kamuoyumuzun ‘nabzını’ hala tutmaya devam ediyorlar.

Saydığım ve sayamadığım bu arkadaşlarımla yıllar boyu birlikteliklerimiz hala devam eder. Özellikle Veysel CINCIK ile ağabey-kardeş ilişkilerimiz çok anlamlı… Bundan yaklaşık yirmi beş yıl evvel boks ajanlığı dönemimde onunla tanıştım. Genç, kabına sığmaz, hırçın mı hırçın delikanlı tipiyle gönlüme taht kurdu. Gerçi hala o hırçın huyu üzerinde mevcut. Zamanla onu da üstünden atacağından kuşkum yok. İyi niyetli ve kalbinde zerre kadar kindar düşüncesi olmayan deli dolu bu delikanlıyı biz öylesine sevmişiz.

Belen’in ilk gazetesi olan “Belen” yayın hayatına başlarken, ona o yıllarda yol gösterici oldum. Ufacık körpe parmaklarıyla hurufatları öyle bir dizişi vardı ki, Nasıl anlatsam bilmiyorum. O çalışırken onun karşısında oturur, o beni görmeyip hissetmese bile ben onun o anlarını zevkle izler mutlu olurdum. O yıllarda hayatını ortaya koyduğu o ilk mücadeleler, yetişen yeni nesil gazetecilere örnektir.

Belen Belediye Başkanı Havran ÖZDEN ile ona ayrı hayranlık duyardık. Genç bir kişinin hayatında karşılaştığı her türlü zorluklarla, nasıl mücadele edişini seyrederken takdir etmemek elde mi? Belen gazetesinde yazdığım makalelerle onu Belen’le kaynaştırırdım. Belen Gazetesi zamanla kapandı ama verilen olumlu mesajlar hala tazeliğini korur.

Zaman çok hızlı şekilde aktı gitti gitmesine de Veysel mesleğinde hiç yavaşlama göstermedi. İnternet Gazeteciliğini bölgemizde ilk yaygınlaştıran yine o oldu. Ulusal SABAH gazetesinde çok önemli haberlere imza attı. Havacılık derneği başkan yardımcılığı dönemimde Havacılık Derneğinin uçağı ile İskenderun’un karış-karış havadan haritasını çıkarttı. Yamaç paraşütü tek of pistinden atlayan ilk sporcuların haberlerini yurdumuzla paylaştı. Fethiye ilçesinden sonra ‘Yamaç Paraşütü İskenderun’da da Yapılır’ mesajını verdi..

O habercilikten öte mesleğinin değişik anlamlarını ortaya sermesiyle ünlendi. Son yıllarda “SON SÖZ” adı altında çıkarttığı gazetesiyle, yılların birikimlerini harmanlayarak, bölgesinde zoru başarırken “Arsuz” adı altında yeni bir günlük gazete çıkartma işlemleriyle son günlerde hummalı şekilde uğraştığını biliyorum.

Anlayacağınız o hiç boş durmuyor, hep mesleği uğruna her şeyin altını üstüne çıkartıyor. Alnından dökülen terlerin zevkini tadan kişi olarak onu hep gördüm. Göğsü ilerde, başı dik, gazetesinin anlam ve önemin de olandır. Okuyucuları onu her hafta keyifle kucaklıyor.

Aferin sana Veysel CINCIK…”

Başarılarının senden sonra gelen kuşaklara örnek olması dileğimdir. “SON SÖZ” ve “ARSUZ” Gazetene merhaba!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here