“Hatay Sarısını Yeniden Canlandırdık”

0
103

İskenderun’da yıllardır ipek işiyle uğraşan Sibel Kara Keskin, bu işe başlamadan öncesinden konuyla ilgili ciddi araştırmalar yaptığını anlattı. Yaptığı araştırmalar sonucunda, yalnızca Hatay’da yetişebilen ve 70-75 yıl önce tükenmiş olan ‘Hatay Sarısı’ cinsi bir böceğe komşu ülkede ulaştığını, buraya getirerek üretimini yaptığını söyledi.

İpeğin çok değerli ve öneminin büyük olduğunu söyleyen Keskin; “İpek, dünyaca bilinen bir ürün ve 4600 yıllık bir geçmişe sahip. İpek dendiği zaman Anadolu’da Bursa ve Samandağ akla gelir. Samandağ’da ve Bursa’da son zamanlarda artık İpek maalesef kalmadı. Özellikle ben Samandağ’daki ipeğin yok olmasına çok-çok üzülüyordum. İpeğin tekrar canlanmasını sağlamaya çalışıyorum” dedi.

İpek konusunda ciddi araştırmalar yaptığını da ifade eden Keskin; “8-9 yıldır bu sektördeyim, çok büyük araştırmalarım oldu. Özellikle de Hatay sarısı ürünümüz vardı fakat nesli tükenmişti. Hatay sarısı çok kıymetli fakat kıymeti bilinmedi zamanında. Bundan 70-75 yıl önce nesli tükendi, bir hastalık vurması sonucu telef etmek zorunda kaldı üreticiler. Hiçbir şekilde tohumu da kalmadığı için üretilemedi.

Hatay’da Yetiştiği İçin Dışarıda Başarılı Olmadı

Çok araştırdım bunu, bu sektöre adım atmadan önce çok büyük araştırmalar yaptım. Savaş zamanında komşu ülkeden bir damarını buldum, bir şekilde getirttim, üzerinde çalışmalar yaptım. Bu böceğin endemik oluşu, sadece Hatay’a özgü böcek oluşu, özelliğini yitirmesine neden olmuştu başka topraklarda. İklim yakın, toprak yakın ama Hatay değil. Hatay’da bunun üzerinde çalışmalar yaptım. Uzun süre çalıştıktan sonra üzerinde, burada mağazamda çeşitli çalışmalar yaptım, okullarda seminerler verdim. Birçok öğrenci geldi o böceği nasıl yetiştireceğini öğrendi, tohumları zaten çıkarmıştım, ben böcek şeklinde verdim, nasıl yetiştireceklerini öğrettim, gayet güzel geri dönüşümler oldu.

Tohumunu ülkemizin dört bir yanına dağıttım fakat sadece Hatay’da yetiştiği için dışarıda başarılı olmadı. Bu benim hayalimdi gerçekleştirdik. Depolarımızda çok eskiden kalan bir iplik vardı, ondan kumaş yaptık. Hatay sarısı 70-80 yıl önceki ipliklerden, antika iplikten yapıldı. Ne kadar özen gösterirseniz o kadar iyi ürün çıkarırsınız. Antika bir kumaş elde ettik dolayısıyla paha biçemeyeceğim bir ürün, milyarlar verseler bunu vermem. Ciddi anlamda antika! Zamanla yetiştirilecek ipek böcekleri, dokumaya kadar gidecek artık” diye konuştu.

Karımdan Feragat Ediyorum…

İpek fiyatlarının dışa bağımlı olduğunu ve kendilerince belirleyemediklerini de sözlerine ekleyen Keskin; “İpeğin dünya borsası var. İpeği kafamıza göre fiyatlandıramıyoruz dolayısıyla dolar yükseldikçe bizim de maliyetlerimiz artıyor, satışımıza da yansıyor. Benim ticari bir kaygım olmadığı için, bir misyon üstlenerek yaptığım için, kar amacı gütmüyorum, yine de tabii ki bu işin devam etmesi için fiyatlandırmamız gerekiyor. Karımdan feragat ediyorum, elimdeki ürünün fiyatını çok fazla değiştiremiyorum, makul fiyatlarda tutmaya çalışıyorum.

Normalde en uygun fular 200 liradan başlıyor. İpeğin özelliğine göre de fiyatlar değişiyor. İki çeşit ipek vardır; İpek böceğinden üretilen ipekler vardır aynı zamanda bitkisel İpek vardır. Bitki kök ve liflerinden yapılan İpek vardır. İkisi de doğal, ikisi de bizim üretimimiz. Bir de defne sabunu çalışmamız var. Defne sabunuyla İpek asla ayrılmaz iki parça. İpeklerimizi, %100 doğal katkısız Defne sabunuyla, rendelenip kaynatılması suretiyle, inceltiyoruz. Defne sabunu şayet kaliteli bir değilse bütün ipekler paramparça olur. bu nedenle hem sabunumu hem ipeğimi kendim üretiyorum” şeklinde konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here