Futbolun, Kınalısı İyidir (2)

0
13

Değerli okurlarım, dün ‘korku’dan bahsettik ve ‘Neden korkmak?’ sorusuna açıklık getirmeye başlamıştık. Dedik ki ‘…Puan cetvelinde onurumuz pek parlak değil. Hafta sonu şampiyon adayıyla, hem de en güçlü adayıyla karşılaşacaksınız…’ Korkun bakalım, delik deşik oluyor musunuz, olmuyor musunuz? Şöyle de olabilir. Ligin son maçına çıkıyorsunuz, kazanırsanız şampiyon olacaksınız. Hadi korkun bakalım! Şampiyonluğa ulaşabilir misiniz?

Futbolun kınalısını unuttuğumu sanmayın, örnekler vere-vere tekrar kendi konumuza döneceğim. Gerçi hepsi bizim konumuz olsa da, bazılarının altını kalınca çizmemiz gerekiyor.

Hangi zamanda olursa olsun, hangi mekânda bulunursa bulunsun, Atletizm müsabakaları (10 ya da 20 bin koşusu veya maraton) var ya biraz onlarda bahsedeyim.

Hani şu ince bacaklı, kopacakmış gibi incecik boyunlu, gözlerinin altı morarmış, kaburgaları sayılan, o iskelet gibi insanları görsem, önce genzim sızlar, gözlerim dolar ve onların kazanmaları için dua ederim, sonuçta onlar kazanırlar. O iskelet gibi sporcuların zengin ülkelerden, zenginler dünyasından almayı becerebildikleri intikam da bu olmalı, bana göre öyle.

Afrikalı insan, günde 1 dolardan az bir gelirle yaşamaya çalışıyor. Yılda 1 milyon çocuğu ölüme götüren sıtmayı inlemek için birkaç milyar dolarlık aşı gerekiyor, fakat buna bir kaynak bulunamıyor. Diğer taraftan, askeri harcamalar için, gelişmiş dünya ülkeleri 1 trilyon dolar ayırabiliyor.

O iskelet gibi siyah insanları izlerken, ben hep bunları düşünüyorum. Onlar, fiziklerinden sağlık fışkıran, dingin ve kusursuz görünüşlü atletler arasından sıyrılıp ipi göğüslediklerinde ve mutlu olduklarını gördüğümde biraz olsun teselli oluyorum. Yine de, bu azmin nereden geldiğini merak ettim.

Adeta, düştüklerinde bir tarafları kırılacakmış gibi olan bu insanlar ve de sporcular; dingin, pembe yanaklı, fiziklerinden sağlık fışkıran, mütenasip vücutlu sarışın ve esmer beyazlara tur üstüne tur bindirdiklerine, inanın ki hala şaşarım…

Bu konu zengin dünya ülkeleri tarafından bir defa bile ciddiye alınmamış, Afrika’nın Kara Aslanları mukadderatlarına, yaşam koşullarının acımasızlığına terk edilmişlerdir. Dünya insanları, dünya sporunun en tepesindekiler, bir gerçeği göremiyorlardı! Müsabaka esnasında, şimdi düşerler, izlenimini veren o şampiyonların hemen hepsi milyonlarca çocuğun “Tanrısal Dirence” sahip olanların hayatta kalabildiği bir dünyanın insanları, sporcuları idi. Altında yatan gerçeği daha sonra anlatacağım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here