Futbol ve Yağdanlıklar (3)

0
34

Değerli okurlarım, yaşamımız boyunca sevdiğimiz, saydığımız “özel insanlar” olmuştur şüphesiz. Gönlümüzdeki bu özel insanlardan haz duyarız, feyiz alırız. O’nu bir idol kabul eder, yürümesini bile kopyalarız. Bunun bir sakıncası olamaz, çevreye de zararı dokunmaz. Futbol ve spor dallarının tümü de dahil olmak üzere “Özel” sözcüğü (buna şu aşamada kavram demek gerekiyor) geçen hiçbir kurum ve kuruluşun ülkemize nokta-i zerre faydası dokunmamıştır.

Özel yetkiyi kim veriyor dersiniz? Futbolcular, sporcular değil. Sadece, futbol oynamış bir arkadaşımız ki, kendisini Kasımpaşa’dan tanırım, zamanında futbol oynamıştır, onun için de biraz yan-yan yürür. Bu yetkiyi de badem bıyıklı vermiştir. O yetkiyi alan TFF yetkilileri, bakanların yakınları canavar oluyorlar, resmen canavar. Yani kurtlar vadisindeki ölen, öldürülen insanlar öldüğü ile kalıyorlar ya, onun gibi bir şey.

O yetkiyi alıp da “Ali kıran, baş kesen” olup da boyutlarını aşıp, ses getirmeyen hiç kimseye rastlamadım. Ancak, öyle düşünemeyiz. Kazın ayağı düz değil, perdelidir ve onun, için göletlerde iyi yüzer. Şimdi, sokak arasında oynanan, hepsinin çocuk olduğu ve yine de adına futbol maçı denilen oyunda bile hakemlik yapmamış birisini, Merkez Hakem Komitesi Başkanı yaparsan… Başarının ne olduğunu bilmeyen özel yetkili polisleri dudak uçuklatan bir kararla “Vali” yaparsan… Yaşamında bir tek haber bile yapmamış yağdanlığını, yani bazı gazetecileri tutup genel yayın yönetmeni yaparsan…

Marangozluğun ne olduğunu bile bilmeyen, bir çivi çakmasını bile beceremeyen özel yetkili müteahhitleri ihalelere boğarsan… Sırf adamınızdır diye, çocuk yaşındaki (28-30) gençleri cinayet işler gibi “profesör” yaparsan… Hastanın, hastalığın ne olduğunu bilmeyen özel yetkili doktorları, tutup başhekim yaparsan… Pasif, pısırık, evinde bile itibarları olmayan özel yetkili öğretim üyelerini YÖK başkanı ilan edersen…

Bunlar yetmiyormuş gibi, yeni bir yasa çıkarıp özel yetkililerin sayısını arttırırsan, Demokrasinin işlediğine inanılan bir ülkede, görevini yapmak için özel yetkiye ve yetkililere ihtiyaç duyuyorsan, özel yetkiler ve yetkililerin bulunduğu ülkelerde, yani demokratik ülkelerde ya kendini ya da demokrasiyi sorgulayacaksın. Tabi mümkün olursa!

Demokratik ülkelerde “Özel Yetki” en etkili zehirdir. Bulaşıcıdır. Acze düşenler, otonom olan TFF’ye atama yapanlar, istikrarın sadece kendilerinden kaynaklandığını sananlar, sonuçta bu özel yetkiyi alan da, verende yer ile yeksan olur. Yağdanlıkları yarınki sayımızda anlatacağım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here