Evlilik Nasıl Korunur?

0
99

Değerli Okurlarım, çok büyük aşklarla ve umutlarla başlayan evliliklerde bile, ilk zamanlardaki coşku, bir süre sonra yerini monotonluğa bırakır. Bunu önlemenin en önemli yollarından biri çiftlerden her birinin birbirinden bağımsız hayatları olduğunu kabul etmeleridir.

Evliliklerde çiftler bazen etraflarında başka insanlar, aktiviteler, benzerleri bulunduğunu nedense unuturlar ve sadece birbirlerine odaklanırlar. Bu anlaşılır durum olmakla beraber dışarıya açılan bir pencereniz olmazsa bir süre sonra da birbirinizi boğarsınız.

Eşinizle tanışmadan önce annenizle, babanızla, kardeşlerinizle hatta kız arkadaşlarınızla daha fazla vakit geçirirdiniz. Şimdi kocanız hayatınızın merkezi haline geldi. Yine de değerinizin farkına varın ve ondan bağımsız aktivitelerde de bulunun. Sosyal yaşamınız belli çiftlerle geçiyorsa hayatınız çok sıkıcı hale gelebilir, kendinizi evlilik kıskacına girmiş gibi hissedersiniz.

Bu sıkıntıları iş ve okul arkadaşlarınızla, komşularınızla, ailenizle ve hatta yeni edineceğiniz arkadaşlarınızla görüşerek aşabilirsiniz. Kayınvalideniz ve kayınpederiniz inanılmaz sıkıcı ve her şeye burnunu sokan tipler olabilirler. Zaman zaman sizi toplumda mahcup bile edebilirler. Ne olursa olsun onlara saygılı olmalısınız. Unutmamalısınız ki, kocanızı onlar yetiştirdiler.

Evlenmeden önce, onunla ağız dalaşına girdiğinizde kapıları çarpar, ağlar ve sonra onu öyle bırakır giderdiniz. O da sizin peşinizden gelir binlerce özür diler ve sular durulurdu. Öyle değil mi? Ama ne yazık ki artık o devir kapandı, kavgalarınızda daha ılımlı olmalısınız ve kendinizi daha iyi ifade etmeye çalışmalısınız…

İkinizde ilerinizde oldukça başarılı ve bağımsız insanlar olabilirsiniz… ama hiçbir zaman birbirinize destek olmayı ihmal etmemelisiniz. Bütçeniz bir olmalı, harcamalar iki tarafın bilgisi dahilinde yapılmalı.

Kocanızın kötü bir gün geçirdiğini hissettiğinizde, onu rahatlatmak, stresten kurtarmak için çaba göstermelisiniz. Onun beğeneceği sürprizi hazırlamak sizin elinizde. Köylü kadın gibi değil, dekolte giyinin. Bunun faydasını göreceksiniz.

Bir akşam, son derece bakımlı bir şekilde ona kapıyı açıp, sevdiği yemeklerle donattığınız masaya koluna girip götürebilirsiniz. Bundan kolay daha ne olabilir ki? Yeter ki, sizin evinizde ve kocanızda gözünüz olsun.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Sarışın Güzele Veda

Değerli Okurlarım, bir sanat yazısında ‘Sarışın Güzel” olarak başlık atmıştım ama insan sağlığına şu konularda faydalıdır diyememiştim. Nasıl diyebilirim ki, hiçbir faydası yok da ondan söz edemedim. Sadece, keyif verici bir maddedir. Hele günde iki paketi tüketenler için hiç de güzel şeyler söylenemez. Dün de öyleydi, bugün de öyle. Böyle devam eder gider. Sarışın güzeli sadece açık havada bloke edeceğiz ve öyle tüketeceğiz.

19 Temmuz 2009 tarihinde yürürlüğe giren sigara yasağı, sigara kullanmayı değil, kapalı alanlarda içmeyi yasaklamıştır. Bu uygulama sigara tiryakilerini ters yönde etkilemiştir ama sigarayı bırakmalar başlamış, azaltanlar çoğalmıştır. Bunun çok önemli bir gelişme olduğunu söylemeliyim.

Bildiğiniz gibi, tıp, sigarayı suçlamakta, onu suçlu olarak kabul etmektedir. Bu gidişle alkol da darağacına götürülecektir. Tabi ki içenler düşünsün.

Aslına bakarsanız, sigara “sarışın güzel” dost gibi gözüken düşmanın ta kendisidir. Bunu kullananların mutlaka bir sebebi de vardır. İnsanların kendini avutmaktan başka bir nedeni yoktur ama tiryakiler, çok sevinenler, yalnızlıktan sıkılanlar sarışın güzeli elinden düşürmüyor.

Bir şeyi de aklımızdan çıkarmayalım… Önemli hastalıkların, ölümle sonuçlanan rahatsızlıkların tek suçlusu tütün mamulleridir. Buna rağmen peşini bırakmayanlar çoğunlukta.

En ilkel toplumlardan en gelişmiş toplumlara kadar sigara kültürü oluşmuştur. Son yıllarda sigaraya karşı giderek büyümekte olan bir muhalefet gelişmektedir. Yukarıda söylediğim gibi, tıp sigarayı suçlu kabul etmiş ve idam sehpasına götürmüştür.

Yeni çıkan kanunun amacı, tiryakilerle sigarayı bırakın demiyor, sadece kapalı alanlarda içilemeyeceğini emrediyor. Olumlu kanunlar önceleri tepki çeker ama sonunda kabul görür ve koruyucu durumuna geçer. Neresi olursa olsun, kapalı bir mekanda milletin ağzından burnundan çıkan dumanları, içmeyenlerin teneffüs etmesi söz konusu edilemez. İçmeyenlerin sağlığını düşünecek olursak bu kanun iyi…

Sigaranın sağlığa faydası yok ama birazcık havası var. Örneğin, motora ve bisiklete binenler, binmeden önce mutlaka bir sigara yakıp ağızlarının sağına ya da soluna yerleştirirler. Havası var dedik ya…

Aile bütçesini zaafa uğratması nedeniyle, insanların can düşmanı olduğunu bile bile, bu mübareği içmenin hiç de bir anlamı yoktur. Sigara tedricen bırakılmaz, ya tamamen bırakacaksın ya da günde 3-4 taneyle idare edeceksin. Bırakmak mutlaka en ideali! Sayı olarak yarıya indirebilmekte de tabi ki fayda var.

55-60 yaşındaki yaşlılar, özellikle evde oturanlar bırakamazlar. Kendini spora adamış, ağır işlerde çalışanlar bırakabilirler. Çevremde böyle düşünen dostlarım var. Bu yasağı fırsat bilip sigarayı bırakmaya yönelmeliyiz. Hayatımızın en hayırlı işini yapmış oluruz. Hep beraber düşünelim.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Gülün Arkadaşım

Hepiniz gülün lütfen

Hemen şimdi, hemen

Yok başka seçeneğiniz

Arkaya bakmayın, yok geleniniz.

Gülenleri suçlamazlar,

Ama O’nu anlarlar.

Anlamazlar, anlamasınlar

Anlayanlar sizden çok yaşadılar.

Demek ki gülmek, ömrü uzatıyormuş

Kişiyi yaşarken, mutlu kılıyormuş

Genç kaldım güle güle

Mutlulukla verdim, el ele

Sizde öyle yapın, bir deneyin

Beni söylediğime pişman etmeyin

Hepiniz akıllısınız, biliyorum,

Kahkahayla güleceğinize inanıyorum

Öcal Çulcuoğlu

Günün Sözü

Ahlak Beyazdır Grisi Olamaz!

Öcal’dan İnciler

Ahlaksız Yönetimler Yerle Bir Olur!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here