Dersimiz Yine Futbol Ama (5)

0
41

Değerli Okurlarım, futbolumuz özelleşti mi, genelleşti mi bilemiyorum ama devletleştiğini herkes gibi ben de biliyorum. Bu konuda fikir yürüten ve de önerilerde bulunan Kasımpaşalı bir arkadaşım var, ne derse hemen ertesi günü uygulanıyor. Çok zeki biri…

Bir sohbetimizde aynen şunları söylemişti. İnanın Kasımpaşalı arkadaşımın vecizelerini duydukça komplekse giriyor. Neler irad buyurmuş bir bakalım…

“-Özel insanları özel korumalar korumalı…” Askermiş, Polismiş bunlar hikâye. Gerçek bu! “

“-Peki, özelliği olmayan gariban vatandaşlar n’olacak?”

“-Onlar susacaklar, sessiz kalacaklar. Öyle olacak ki yaşayabilsinler. Zaten % 50 zor tutuluyor. Maazallah…”

“-% 50 ne ki?”

“-Millet ikiye bölündü ya. Yarısı ondan, yarısı bundan… Anlıyorsun ya.

Bu sohbetten kısa bir süre sonra ülkemiz genelinde 200-250 bin özel koruma türedi. Bunlar kimleri koruyor, asli görevleri nedir, bilen yok. Bellerinde silah, havalarından geçilmiyor. Gün gelecek, bu özel korumalardan milleti kimler koruyacak diyeceğiz. Erken mi olur, geç mi kalmış oluruz bilemiyorum.

“Tribünler Neden Boş?” konusuna gelince… Gördüğümüz kadarıyla, uzun zamandır futbol millete sevimsiz geliyordu. Gereğinden fazla siyasallaşan bu milli organizasyon şu aşama da sporseverlerin yarısından çoğuna daha da sevimsiz gelmeye başladı. Bu yaklaşım hiç de iyiye alamet değildir.

Bu organizasyonda görev alanlar milletten biri değil de, Devletin üretisi olduğundan ve de tepeden bakmayı da ihmal etmediklerinden tribünlerdeki az sayıdaki sporseverlerle, bana tuhaf gelen Milli Takım arasında sevgi bağı iyice koptu.

Sizce, bir milli müsabaka oynanırken, hiç iktidar muhalefet diye bir şey söz konusu edilebilir mi? Yani anlatmak istediğim, tribün de ikiye bölündü. Söylemek istediğim, yeşil zemin üzerinde bir maç oynanıyor ama bir maç da tribünlerde oynanıyor. Bu millet elli-elli oldu ama oranın  sayısını bilemiyorum. Oranlar aynıdır sanırım. Sadece bir yarısı ücretli, bir yarısı fahri…

Devlet yaptığı para yardımını çekerse ki, yakında çekecektir. O zaman futbolumuzun, kulüplerimizin, futbol yayıncılarının n’olur acaba? Zaten, biz Millet olarak bir değeri yitireceğimize inandığımız anda tek yumruk oluruz. Milletimizin en önemli özelliği budur. Kıbrıs Barış Harekâtı, İstiklal Savaşımız en güzel örnektir. Bir bilenle dost olmakta yarar var. Kasımpaşalı arkadaşımda bunları iyi bilenlerden, hepsini bildi. Bugünlerde pek görüşemiyoruz. Yukarılarda! Akıllı insanların aşağılarda ne işi olabilir ki…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here