Atatürk’ün Türkiye’sinde İşçi Ezilmiyordu; Polisin Görevi, İşverene Karşı İşçiyi Korumaktı!

0
33

Atatürk’ün ‘kalkınma stratejisi’ başka ülkelerinkine benzemiyordu. Aralarında sosyalist ülkelerin de olduğu bazı ülkelerde, ekonomik kalkınma için gerekli kaynakların sağlanmasında işçi sınıfına yüklenilmiş, işçilerin çalışma koşullarının kötüleşmesi bile kabul edilerek, yatırım için kaynak yaratılmıştı. Atatürk döneminde gerçekleşen yüksek oranlı ekonomik kalkınma sürecinde ise işçi sınıfı ezilmedi. Tam tersine, işçi sınıfının en vasıflı/nitelikli kesimi, kamu kesiminde “memur” statüsünde istihdam edilerek, günün koşullarında çok iyi şartlarla çalıştırıldı. Diğer işçilerin büyük bölümü için de 8.6.1936 gün ve 3008 sayılı İş Kanunu kabul edildi.

Kanun 15.6.1936 günü yayımlandı ve 15.6.1937 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu Kanunun 99. maddesi şöyleydi: “…Bu kanunun hükümlerinin tatbikatını temin ve takibe salâhiyettar makamlar veya memurlar tarafından lüzumu halinde vaki olacak talep üzerine, zabıta kuvvetleri, işbu makamlar veya memurların vazifelerini tam ve kâmil bir surette ifa etmeleri esbabını temin eylemekle mükelleftirler…” Diğer bir deyişle, kanunun uygulatılmasında zabıta görevliydi.

İŞVERENLERİN KANUNU İHLAL EDEN UYGULAMALARINI POLİS ENGELLEMEKLE GÖREVLİ… Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin UMUMİ TALİMATNAME’de de, bu konuda polisin derhal müdahale edip kanunu uygulatması gerektiği belirtiliyordu.

M.16/a: “Her hangi bir işyerindeki kadın işçilerden gebe olanlar hakkında İş Kanununun 25’inci maddesinin birinci bendi mucibince doğumdan evvel üç ve doğumdan sonra yine üç haftalık (veyahut hekim raporuna müsteniden iki defa altışar haftalık) çalışmadan memnuiyet hükmü hilâfına olarak, işbu mecbur mezuniyet devrelerinde çalıştırılmakta bulunduğu görülen kadınlar derhal işten menolunarak polise tevdiin evlerine gönderilirler.”

M.16/b: “İş Kanununun 35’inci maddesinin a, b, c fıkraların hükümlerinden her hangi birine göre tespit edilmiş olan iş müddetlerinden fazla müddetle işçi çalıştırdığı sabit olan işyerlerinde derhal polis müdahalesiyle o işçilerin çalışmaları tatil ettirilir.”

M.16/d: “Hafta tatili veya ulusal bayramlar kanunları hükümlerine alelıtlak mugayir surette işletildiği görülen işyerlerinde derhal polis marifetiyle işler tatil ettirilir. Bunun gibi, İş Kanununun 44üncü maddesi mucibince, İktisat Vekâleti tarafından hafta tatili veya ulusal bayramlar kanunlarının şümulüne ithal edilmiş olan işyerlerinde, bu kanunlar hükmünce kapalı bulunması lazım gelen gün ve zamanlarda çalıştırılan işçiler derhal polis müdahalesiyle işlemekten menolunurlar.”

M.16/e: “1593 numaralı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 173’üncü maddesindeki yasağa muhalif olarak 12’den aşağı yaşta çocukların çalıştırıldığı görülen işyerlerinde bu çocuklar işten derhal menolunarak polis marifetiyle evlerine gönderilirler.”

M.16/f: “İş Kanununun 48’inci maddesi hükmündeki yasağa muhalif olarak her hangi bir işyerinde, (mektepteki ders saatleri de hesaba katılmak suretiyle) günde sekiz saatten fazla çalıştırıldığı görülen ve 12 yaş ile 16 yaş arasında bulunan çocuklar derhal işten menolunarak polise tevdiin evlerine gönderilirler.”

M.16/g: “İş Kanununun 43üncü maddesinin birinci bendi ile Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 174üncü maddesi hükmü mucibince 12 yaş ile 16 yaş arasındaki çocukların her hangi bir gün saat 20’den sonra çalıştırıldıkları görülen işyerlerinde bu çocuklar derhal işlemekten menolunarak polis marifetiyle evlerine yollanırlar.”

M.16/i: “İş Kanununun 50nci maddesinin 2’nci bendi mucibinde 16’dan yukarı yaştaki kız ve kadın işçilerin geceleyin (yani saat 20’den sonra) çalıştırılmalarına İktisat Vekâleti tarafından izin verilmiş olan işyerlerinde bu yaştan küçük olmalarına rağmen işletilen kız ve kadınlar derhal işlemekten menolunarak polis marifetiyle evlerine gönderilirler. Kezalik yukarıda yazılmış olduğu veçhile İktisat Vekâletinden izin almaksızın geceleyin her hangi bir yaşta kız ve kadın işçi çalıştırıldığı görülen işyerlerinde bu kız ve kadınlar derhal işlemekten menolunarak polis marifetiyle evlerine gönderilirler.”

1937 yılında polis, işçilerin işverenler tarafından kanuna aykırı bir biçimde çalıştırılmalarına engel olmak ve işçileri evlerine göndermekle görevliydi. Atatürk’ün Türkiye’sinde işçi ezilmiyordu; polisin görevi, işverene karşı işçiyi korumaktı. Atatürk Türkiye’sinde işçilerin hak arma eylemlerinde kolluk güçlerine duyurulur.

Sadık KARAKAŞ

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here