Atatürk’ü Anarken

0
446

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Atatürk’ü, hasretle, sevgiyle, minnetle andığımız bu günlerde ve aradan geçen 76 yıllık bir  zaman içinde, dünyaya, ondan sonra  böyle bir lider  gelmediği halde. Ve her geçen gün, dünya da  değeri  daha çok anlaşıldığı  ve  adı ve eserleri anıldığı halde, bizler hala onu yeterince tanıyamadık, tanıtamadık diye düşünüyorum. Nete düşen haberlerden, twitlerden anladığım kadarı ile hala birçoğumuz… Atatürk’ün inancını sorgulamaktayız. Oysa o “Allah’a şükürler olsun hepimiz Müslüman’ız, hepimiz dindarız; artık bizim, dinin gereklerini öğrenmek için şundan bundan derse ve akıl hocalığına gereksinmemiz yoktur. Analarımızın, babalarımızın kucaklarında verdikleri dersler bile, bize dinimizin esaslarını anlatmaya yeterlidir” demiştir. 1923 (Atatürk’ün S.D.II, s. 127).

Ve sevgili okuyucularım. Bizler analarımızdan, ailemizden öğrendik inancımızı ve inancımızın  gereklerini, kardeşimizden bile gizlenerek, kardeşimizde bizden gizlenerek. Çünkü bizim inancımız; Allah’la aramıza kimse giremez… Bu kardeşimiz bile olsa. Ve Atatürk’te, dinin bu yüzden siyasetten uzak tutulması gerekliğini vurgulamıştır.

Ve vatandaşların inancını sorgulamamış. Ama biz şimdi onun inancını rahatlıkla sorgulayabildiğimiz gibi onu dinsizlikle itham ediyoruz. Ki öyle olsa kime ne? Herkesin inancı, dini, imanı kendisini ilgilendirir, kimse kimsenin yerine hesap vermeyecek ki, bunu biz söylemiyoruz kutsal kitap söylüyor. Ancak Atatürk bir ülkeyi iman ve inançla “ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” diyerek. Yok olmaktan kurtarmış bir liderdir. Cumhuriyeti kurmuş, vatandaşa kendi kendini yönetme yetisi vermiş; Dünya da daha kadınlar oy kullanamıyorken, kadına  birey olma, kaderini tayin etme, seçme ve seçilme hakkı tanımıştır. Aslında böyle bir lideri bize layık gören Allah’a şükretmemiz gerekir. Ve onun ilkelerine sahip çıkmak, yalnızca özel günlerde değil her zaman onu anmak  ve onu mümkün olduğu kadar siyasetten uzak tutarak ki oda bunu isterdi. Bedenen, ismen değil, fikren ve ilkeleri ile yaşatmak; “kaygılanma çocuk, herkes ölür kimi toprağa kimi yüreğe gömülür” diyerek. O da buna işaret ediyor zaten.

Ve sevgili okuyucularım Atatürk’ü andığımız bu günlerde, onu yüreğimizde daha çok fikirlerine ve ilkelerine sahip çıkarak yaşatmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Ve bendeniz kendi hesabıma bunu yapmaya çalışıyorken şimdi Atatürk’ün partisi dediğimiz CHP’nin içine düştüğü çıkmazdan bir an önce kurtulup kendine çeki düzen vermesini ve şekle dönüştürdüğü Atatürk ilkelerine gerçekten sahip çıkmasını bekliyoruz.

Ve Atatürk ile ilgili anekdotlarla devam ediyoruz. Atatürk devrimleri.com sitesinden alıntılarla… Ve sevgili okuyucularım sağlık ve sevgiyle her zaman el ele hep birlikte ayrımsız gayrımsız kalmak üzere hoşça kalalım. Yase

Atatürk’ün Manisa’da Gerçekleştirdiği Bir Konuşma

10 Ekim 1925

Belediye Binasında Belediye Başkanının söylevine cevap olarak söylenmiştir:

Manisa’nın saygıdeğer halkı, yaptığınız bu coşkun gösteri ve sevinçle oluşan heyecanın şiddeti sona ermeden bana izin veriniz, sizi bütün içtenlikle selâmlayayım ve hakkımdaki gösteriden dolayı teşekkür edeyim.

Saygıdeğer arkadaşlar, sizin düşüncelerinizi, sevgilerinizi çok özlü bir şekilde anlatan Belediye Başkanı Beyefendinin sözlerini ikiye ayıracağım: Birincisi şahsıma ait övgülerinizdir. Buna teşekkür ederim. İkinci taraf ki, en önemlisi en temel olanıdır. O da sizin yükselme ve yenilenme yollarında atmakta olduğunuz adımların anlamlı delilleridir. Bunları da tam bu takdirle anarım.

Saygıdeğer halk, bu noktada övünme vesilemiz olan bir yönü arz edeyim. Görülüyor ki, bizim kalbimiz, bizim fikrimiz tamamıyla sizin duygularınıza, düşüncelerinize ve işlerinize uymaktır. Bu sebeple tekrar etmek isterim. Bütün memleket bütün dünya bilsin ki, Türkiye halkı lideriyle, idare edenleri ve liderleriyle de halkıyla beraber aynı yolun yolcusu, aynı düşüncede insanlardır.

Sayın Manisalılar, ben Manisa’yı yangınlar içinde yıkık ve toz içinde görmüştüm. Saygıdeğer Manisalılar, ben sizi karanlıktan, ateşten, esaretten henüz kurtulduğunuz bir zamanda görmüştüm. Fakat o günkü durumları itiraf edeyim, gerçek üzüntüyle anlamadım. Gerçi siz eziyet ve taarruzun şiddetli darbelerinden henüz kurtulmuştunuz. Fakat ben emindim ki, bu kadar şiddetli darbeler insanların imanlarını destekler. Yeteneği, özü olan bir millet öyle darbelerden ders alır. Geçmişe oranla geleceğini daha çok parlak yapabilir.

Saygıdeğer arkadaşlar, felâketler insanları, akılları başında olan milletleri daima kararlı hamlelere iter ve işte siz de o hamleleri yapmaktasınız. Bugün bayındırlık bakımından gördüklerim bu hamlelerin çok açık görüntüleridir. Arkadaşlar, bugün hazırlıklı oluşumuz ve kararlılığınızın çok az zamanda çok verimli sonuçlar vereceğine emin olarak sizi tekrar saygıyla selâmlarım. (Hâkimiyet-i Milliye: 12.10.1925)

& & & & & &

Atatürk’ün kitap okumaya verdiği önem ile ilgili anı yine Atatürk devrimleri.com sitesinden

Atatürk, kitap okumayı, araştırma yapmayı, fikir ve düşüncelerini insanlarla paylaşmayı seven bir liderdi. O’nun, henüz okul çağlarında başlayan kitap okuma alışkanlığı, savaş zamanında bile devam etmiş, cumhuriyet yıllarında ise daha da artmıştır.

Cumhuriyet döneminde büyük bir kütüphaneye sahip olan Atatürk, okumuş olduğu yerli ve yabancı birçok eser sayesinde geniş bir kültüre de sahipti.

Büyük Önder Atatürk’ün hizmetinde bulunanlardan Cemal Granada anlatıyor: “Bir gün Atatürk, tarihle ilgili bir kitap okuyordu. Öylesine dalmıştı ki, çevresini görecek hali yoktu. Bir sürü yurt sorunu dururken devlet başkanının kendini kitaba vermesi Vasıf Çınar’ın biraz canını sıkmış olmalı ki Atatürk’e şöyle dediğini duydum: – Paşam! Tarihle uğraşıp kafanı yorma… 19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı Samsun’a çıktın?

Atatürk, Vasıf Çınar’ın bu içten yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık verdi: -Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım…”

Günün Şiirleri

Atatürk

Bağımsızlığı savunan,
Düşmanı yurttan atan,
Yurdumuzu kurtaran,
Atatürk’tür Atatürk.

Hedefi yüksek tutan,
Cumhuriyeti kuran,
Ülkeye çağ atlatan,
Atatürk’tür Atatürk.

İlkeleri öğreten,
Eşitliği getiren,
Yeniliği sevdiren,
Atatürk’tür Atatürk.

Birkan Soylu

Atatürk

İnsanları çok seven,
Değer veren biriydi.
Bu yüzden kız-erkek,
Birçok evlat edindi.

Güzel sözler söyleyen,
Kalp kırmayan biriydi.
Bu yüzden her yaştan,
Birçok arkadaş edindi.

Onun insan sevgisi,
Bilinen bir gerçekti.
Bu yüzden gönüllerde,
Yıkılmaz bir yer etti.

Birkan Soylu

Atam

ATATÜRK vatanın yılmaz rehberi,
ATATÜRK Türklüğün ölmez önderi.
ATATÜRK milletin en son lideri,
ATATÜRK dünyada gurur kaynağım.

ATATÜRK ‘Ne mutlu türküm’ diyendir,
ATATÜRK düşmana dersini verendir.
ATATÜRK ilimdir, Atatürk fendir,
ATATÜRK tekniktir, irfan kaynağım.

ATATÜRK mazlumun hakkın aradı,
ATATÜRK zalime kılıç salladı,
ATATÜRK düşmanın kolunu bağladı,
ATATÜRK bayraktır, hürdür kaynağım.

ATATÜRK devrimci, yenilik yolu,
ATATÜRK insandı o hakkın kulu,
ATATÜRK açtırdı türkçe okulu,
ATATÜRK gösterdi ilim kaynağım.

ATATÜRK dünyaya doğmuş bir arslan,
ATATÜRK bir dağdır, sen ona yaslan.
ATATÜRK düşmana azgın bir kaplan,
ATATÜRK İNCE’ye ilham kaynağım.

Atatürk’ün Sözleri

Tehdide dayanan ahlak, bir erdemlilik olmadığından başka, güvenilmeye de layık değildir. Birtakım kuş beyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz; bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur. Bir milletin ahlak değeri, o milletin yükselmesini sağlar. Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür.

Kaynak: Atatürk Sözleri – http://www.neguzelsozler.com/unlu-sozleri/ataturk-sozleri.html

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here