İskenderun Kadın Platformu’ndan 25 Kasım Yürüyüşü

0
16

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadeleyi Büyütüyoruz”

İskenderun Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında düzenlediği yürüyüş ve basın açıklamasıyla kadına yönelik şiddete dikkat çekti. Sağlıklı Yaşam Parkından başlayan yürüyüşün ardından grup, Havuzlu Çarşı’da toplanarak açıklamayı İskenderun Kadın Platformu Sözcüsü Fatma Çınar aracılığıyla kamuoyuna duyurdu.

Basın açıklamasında, tüm dünyada artan otoriterleşme eğilimlerinin toplumda eşitsizlikleri derinleştirdiği belirtilerek, bunun en çok kadınlara yönelik şiddet olarak yansıdığı vurgulandı. Açıklamada, kadınların güçlenme, eğitim ve istihdam alanında görünür olma çabalarının erkek egemen sistem tarafından hedef alındığı kaydedildi.

Platform, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ardından kadın cinayetlerinde artış yaşandığına dikkat çekti. DSÖ’nün Avrupa Bölgesi Raporu’na göre Türkiye’nin fiziksel ve cinsel şiddete uğrayan kadın oranında üçüncü sırada olduğunun altı çizildi. Medeni Kanun’la tanınan miras, nafaka ve kimlik haklarının da son dönemde tartışmaya açıldığı belirtildi.

“6284 Uygulanmıyor, KADES İndiriliyor Ama Şiddet Azalmıyor”

Açıklamada, 6284 sayılı kanunun koruyucu tedbirlerinin uygulanmadığı, kadınların kamusal alanda giyim tarzına yönelik baskıların arttığı ve ifade özgürlüğü açısından ciddi ihlaller yaşandığı ifade edildi. Kadının güçlendirilmesi için 2026 yılı bütçesinde ayrılan payın “kadın başına 51 kuruş” olduğuna dikkat çekilerek tepki gösterildi.

Deprem bölgesinde barınma sorununun devam ettiğini hatırlatan platform üyeleri, konteyner kentlerde başlayan tahliyelerin özellikle kadın ve çocukları zor durumda bıraktığını dile getirdi. Kız çocuklarının eğitimden uzaklaştırıldığı, güvencesiz ve tehlikeli işlerde çalıştırıldığı, hatta iş cinayetlerine kurban gittiği belirtildi.

“2025’in İlk 10 Ayında 317 Kadın Öldürüldü”

İskenderun Kadın Platformu’nun verilerine göre 2025 yılının ilk 10 ayında 317 kadın erkekler tarafından öldürüldü; bunların 241’i kadın cinayeti, 76’sı ise şüpheli ölüm olarak kaydedildi. Kadınların büyük bölümünün kendi evlerinde öldürüldüğü belirtildi. Aile yılı ilan edilen 2025’te, kadınların en çok aile içinde yaşamını yitirdiğine dikkat çekilerek, “Bu tablo iktidarın aileci politikalarının bir sonucudur” denildi.

Açıklamada, başta Suriye ve Filistin olmak üzere savaş bölgelerinde kadınların maruz kaldığı şiddet ve kaçırılma olaylarına da değinilerek, Sudan ve Kongo’daki kadın katliamlarının sürdüğü hatırlatıldı.

“Haklarımızdan, Hayatlarımızdan Vazgeçmiyoruz”

Kadınların ev içi bakım yükümlülüğüne mahkûm edilmeye çalışıldığı ifade edilen açıklamada, LGBTİ+ bireylere yönelik ayrımcı politikaların da arttığı vurgulandı. Platform, özgürlükçü, laik ve demokratik bir yaşam için mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek, tüm dünya kadınlarına dayanışma mesajı gönderdi.

Açıklama, “Haklarına ve hayatlarına sahip çıkan tüm dünya kadınlarına selam olsun” sözleriyle sona erdi. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here