Oruç Neler Kazandırır

0
181

öcal sanat3Değerli okurlarım, önümüzdeki günlerde ‘Ramazan Ayı’na hep birlikte ‘Hoş Geldin’ diyeceğiz. Bu hafta Ramazan yazılarımıza başlayalım istedik. İlk Haftaki konumuz da ‘Oruç’ olsun! Hepinizin de bildiği gibi, oruç insana o kadar şey kazandırır ki, saymakla da bitmez. Bizi yaratan neden kullarına eziyet etsin ki? Faydasız bir şeyi yeniden farz kılsın ki? Orucun Arapçası “SAVM”dır. Daha öncelerde de söylemiştim, anlamı “tutmak”tır. Yani nefsi tutmaktır. Yemek, içmek, şehvet falan yok. Zaten olsaydı. Ona oruç diyemezdik.

Oruç insanlara hem maddi hem de manevi faydalar sağlar. Bilindiği gibi yapılan ibadetlerin delilleri ve hikmetleri vardır. Bir ibadeti yaparken illetini bilmek lazım, fakat hikmetini bilmek lazım değildir. Çünkü ibadetlerin hikmetleri açık olarak bildirilmemiştir. Daha tespit edilemeyen pek çok hikmeti olabilir. Tespit edilen hikmetlerini bilmekte de zarar değil fayda vardır. Hayranlık o ibadeti daha bir zevkle yapmamıza neden olur.

Ancak, hikmetler ile çok uğraşmak da doğru değildir. Çok uğraşılırsa, insanlar ibadetleri Allah’ın emri olduğu için değil, hikmeti ve faydası olduğu için yapmaya yönelirler. İbadetlerde esas olan, müminin ibadetlerini Cenab-ı Hak emrettiği için yerine getirmesidir.

Oruç; yılda bir ay ve sadece gündüzleri, orucu bozacak şeylerden sakınmak demektir. Orucun dünyadaki faydalarından birisi, insanların açlığın ve susuzluğun ne demek olduğunu öğretmesi demektir. Tok olan, aç olanın halinden anlar mı? Anladığı için de merhamet duyguları gelişmemiştir.

Oruç tutma zamanı Arabî aya göre tayin edildiğinden, her zaman bir öncekine göre on gün önce başlar. Bu nedenle de bazen dondurucu soğukta, bazen de kor gibi yakan sıcak aylara isabet eder. Koşullar ne olursa olsun oruç tutan bir insan, açlığı bizzat yaşadığı için onun ne olduğunu bilir ve merhamet duygusu en üst düzeyde seyreder. Bu güzel duygularda insanların yardımlaşmasını sağlar. Oruç tutanlar Allah’ın emirlerini yerine getirme alışkanlığını da kabul etmiş, Müslümanların birbirlerinin dertleriyle ilgilenmelerini istemiştir. Peygamberimiz (S.A.V.) “Yanı başında komşusu aç olduğu halde kendisi tok yaşayan kâmil mümin değildir” buyurmuştur. Bu hadisi şerif konunun önemini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Orucun ferdi olarak çok faydaları olduğu gibi, topluma sağladığı çok önemli faydaları da vardır. Oruç insanın şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek, bunun topluma sevgi ve yardım şeklinde yansımasını sağlar. Oruç tutanlar aç kalmanın nasıl bir duygu olduğunu bildiğinden, yoksulların, fakirlerin çektikleri sıkıntıları hisseder, içinde şefkat ve acıma duygusu gelişir. Bunun sonucunda yoksulları korur ve kollar, cömert olur. Toplumun huzur ve mutluluğuna katkıda bulunmuş olur.

İbadetler fertlerle sınırlı olmayıp, bazıları toplumun düzen ve ahengini önemli ölçüde etkiler. Oruç biliniyor. Toplu olarak kılınan namazların sosyal ilişkiler açısından ne kadar etkili olduğunu kim inkâr edebilir? Bazılarının Cuma günleri önceden anons edilen camiye giderken şov yapması hiç göz ardı edilir mi? Yani, herkesin göreceği biçimde namazını kıl. Ondan sonra ne yaparsan yap. Kimse senden hesap sormaz. Ama Cenabı Allah öyle bir hesap sorar ki, “Onları zor tutuyorum” dedikleri de şaşırıp kalırlar.

Mübarek Ramazan’ı Recep ve Şaban aylarında tutuğum oruçlarla karşılayacağım. Bir günü bile kabul olduysa, Yüce Yaradan tüm insanlara, dostlarıma paylaştırsın. Sağlıklı olarak oruç tutmanızı dilerim! Allah’ın selamı üzerinize olsun.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Her Şeyin Sahibi Allah’ım

Değerli okurlarım, Yüce Yaradan öylesine cömerttir ki, kullarının dileklerini geri çevirmez, biraz gecikir ama sonunda mutlaka yerine getirir. O’na temiz kalple dönüp, insanda bulunmasını dileyelim. Yani “Namazını kıl, sonra ne yaparsan yap” diyenlere acıyorum.

Af Tanrısıdır, Cömerttir! Bu mübarek günler suyu hürmetine dualarımızı kabul etmesini, bizlere insanca bulunmasını dileyelim. İsteyenin bir yüzü demiş büyüklerimiz. Arada bir fire verse de, bizim kuşak dimdik ayakta. Bizim kuşak, tüm insanlar ve kendim adıma Cenabı Allah’tan şunları niyaz ediyorum.

Bizleri yaradan Yüce ALLAH’ım: bana öyle bir sevgi var ki, sadece sevdiklerimi değil, sevmediklerimi de söyleyebilirim. Sevgim hazinen gibi olsun, bitmesin! Dolsun ama hiç taşmasın! Düşünebildiğim ve inandığım her sözü söylediğim, söyleyebildiğim için sana şükredeyim. Yıllar sonra beni anımsayanlar “Dedikodu yapmazdı, herkese iyilik yapardı, insanları ve hayvanları severdi, komşuları ile iyi geçinirdi” diyebileler, ben de huzur içinde olayım.

Allah’ım bana öyle bir güç ver ki; bu gücü senin rızan için hakça kullanmayı ve özellikle mazlumları ezmeye, onları mutlu etmek için kullanmayı nasip et. Herkesten çok çalışıp, daha çok üretmeyi, sadece aileme değil uzak ve yakın çevreme de yardımcı olmayı nasip et.

Dağarcığımı öylesine güzel sözlerle doldur ki, bunları kimseleri incitmeden kırmadan söyleme ve yardımcı olma yeteneği nasip et. Gücüm, akıl ve fikir gücü olsun, bunlarla beraber kalemimi de daha da güçlendir, okurlarıma daha güzel şiirler, makaleler yazabileyim. Orada oturanlara akıl fikir ver, doğru yolu göster, ıslah olmazlarsa yer ile yeksan et.

öcal sanat4

Allah’ım bana öyle bir gönül ver ki; toplumda hangi noktada bulunursam bulunayım, insanlara tepeden bakmamayı, mütevazı olmayı nasip et. Aşk, meşk istemiyorum. Sen öyle murat ettin. Vardır bir bildiğin. Gazetemizin yüzüncü yılını yakın dostlarımla kutlarken, aynı dileklerimi beyan ederim.

Allah’ım bana öyle bir irade var ki; şeytana yenik düşmeyeyim. Her hangi uzvumun günahıyla huzuruna çıkarma beni. Kul hakkı yiyerek, gıybet dedikodu yaparak, eksik eteği yoldan çıkararak alçak, rezil ve günahkar bir kul olarak huzuruna gelmek istemiyorum. Fakirlere, düşkünlere, engellilere yardım etmekte en önde olmak istiyorum. Yanlış düşüncelerinde, hatalı adımlarımda kötülüğe ve harama elim uzanacaksa, derhal çekebilmemi nasip eyle. Bu gücü bana ver Allah’ım!

Allah’ım bana öyle sabır ver ki; koşullar ne olursa olsun, insanlara ve hayvanlara şiddet kullanmama engel ol. İnsanlara koru veren değil, güven veren ve sevgi ile bakmamı nasip et. Özellikle mazlum eksik eteklere zarar vermemeyi nasip eyle.

Yarabbi çok büyüksün, hikmetine sual olmaz. Son dileğim budur: “Senden sıhhat ve afiyet, emanete hıyanet etmemek, eksik eteğe zarar vermemek, güzel ahlak, âşık olmamak, kadere rıza gsterek istiyorum. Evlat saygısızlığına ve hakaretine maruz kalmadan sana gelmek arzumdur…”

  Kendim ve dostlarım adına bunları istedim ya. Dualarımı kabul etmesen de, ciddiye almasan da razıyım. Öyle murat etmişsindir, bir konuda olduğu gibi. Fakat sen bağışlayıcısın, hazinen geniştir, dualarımda gözyaşlarıyla sana sığınıyorum. Günahkâr bir kulunum, senin hoş görüne sığınıp bunları kendim ve dostlarım adına istiyorum. Senin rızan için tutuğum oruçları, hayır hasenatı kabul etmiyorsan da hiçbir problem yok. Sadece bana şunu söyle… “Sen Benim Kulumsun” de bu bana yeter, buna da razıyım. Amen!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Yabancıların Oruca Bakışı

Oruç tutmanın vücudumuza olan olumlu etkilerini sadece İslam Âlemi tarafından bilinmemekte, tanınmış ilim ve bilim adamları tarafından da takdir edilmektedir. 1940 Nobel Tıp Ödülünü kazanan ünlü bilim adamı Dr. Alexis Carrel, bir eserinde, oruç sırasında organizmalarda depo edilmiş besin maddelerinin geldiğini, böylece bütün vücutta bir yenilenme olduğunu anlatır. Orucun bu bakımdan, sağlık yönünden çok faydalı olduğunu söyler.

Keza Fransız Prof. Piyer Mulen’in oruç hakkındaki söyledikleri de hayli ibret vericidir. “İslam dünyasının en yararlı kurumlarından biri oruçtur. Oruç, bedenin hem fiziksel ve ruhsal dinlenmesidir. Dokuları temizler, birikmiş toksinleri, zehirleri atar. Müslümanlar böylece her yık bir ay bedenlerini dinlendirirler. Hıristiyan dininde orucun olmaması büyük kayıptır. Aslında insanların her hafta bir gün oruç tutmaları başka bir deyişle diyet etmeleri ve sadece meyve suyu içmelerinde büyük yarar var. Böylece vücut, doku ve organlardaki zehirlenmeleri atar, beden dinçleşir.”

Prof. Strüb’de oruç hakkında “oruç tutan bir bünye adeta revizyona girmektedir” der.

Oruç tutmak başlı başına önemli bir hadisedir. Bu konuyu ciddiye almayanlar, yani sağlıklı olup da revizyona girmeyenler sonuçta kaybediyorlar.

Günün Ayeti

“Sen, yalnızca gayp ile Rab’lerinden içleri titreyerek korkmakta olanları ve dosdoğru namazı kılanları uyarırsın kim temizlenip arınıra, artık o kendi nefsi için temizlenip arınmıştır. Sonunda dönüş Allah’adır.

Günün Hadisi

Kim bir borçluya, bir düşküne iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.   (Tırmizi, 82)

Günün Sözü

Orucun Temelinde Güzel Ahlak Vardır

Öcal’dan İnciler

Mübarek Ramazan Sevgi Ayı’dır.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here