Bayramınız Daim Olsun

0
146

Sanat Yazısı

Bayramınız Daim Olsun

Değerli okurlarım, fazileti yüksek kutlu günlerimizden biridir Kurban Bayramı. Kurbanlık alacak durumda olmasak bile, herkesin aklına hemen kurbanlık ve kurban eti geliyor. Koyun, keçi, sığır ve deve kurbanlıkların cinsleridir. Büyük baş hayvanlarda, Sığır veya develerde ortaklık olur mu, olmaz mı? Kesin olarak bilemiyorum ya, caiz olduğunu duyuyorum. Yine de bu konuyu midesi geniş olan bir bilene sormakta yarar var.

Bu mübarek bayram vesilesiyle iki konuyu özellikle işlemek istiyorum. Kurban kesimi ve çevre temizliği, Kurban etinin verileceği haneler, Kesim yapılırken dikkat edilecek hususlar, Kesim yapılmadan önce toprak bir zemin belirlenmeli ve büyükçe bir çukur kazılmalıdır. Kurban cellâdına vekâlet verilmeli ve çevrede çocukların olmasına dikkat edilmelidir. Olaydan sonra o çukur iyice kapatılır, bu şekilde çevre temizliği zarar görmemiş olur.

“Kurbanı ben kestim, kime istersem veririm” şeklinde bir düşünce içinde olmamalıyız. Zira yaptığımız her fiilde Cenabı Allah’ın rızasını kazanmak vardır. Yakın çevremizde ya da uzak çevremizde öyle aileler vardır ki, aylarca evine et girmemiştir. İşte o aileleri bulabilirsek kestiğimiz kurban da amacına ulaşmış olur.

Bu bayramı da bizlere gösterdiği için Cenabı Allah’ımıza hamd-ü senalar olsun. Umarım daha çok bayramlar görürüz. Bayramların faziletinde çok şeyler yatmaktadır, bunları göz ardı edemeyiz. Kestiğimiz kurbanlarda bazı insanların hakkı olduğunu da unutmamalıyız. İşte o hak sahiplerini bulup memnun ettiğimizde adam gibi adam olduğunu düşünebiliriz. Dinimizde bayramlaşmak çok önemlidir. Çocukluğumuzda bizler sokakta oynardık ama büyüklerimiz gelenleri karşıla, ikram bulunurlardı. Büyüdükten sonra toprak olan atalarımızın ne denli haklı olduklarını anladık.

Bayramlaşmanın faziletinde dostluğun pekişmesi, hukukun artması, dargınlıkların ortadan kalkması yatmaktadır. Bu kadar güzel şeyler için bayramlarda evde kalmaya değer doğrusu. Analarını, babalarını görmek için yola çıkanlara sözüm yok. Tatil yapmak isteyenlere evde oturmalarını salık verebilirim. Aynı zamanda o sıkışık trafikte Azrail kol geziyor, Allah korusun.

Bu vesile ile çalışma arkadaşlarımın bayramlarını en iyi dileklerimle kutlar, nice güzel günler dilerim. Dertlilere deva, hastalara şifa, borçlulara eda nasip etsin. Cenabı Allah. Yüreğinizden sevgi, yüzünüzden tebessüm eksik olmasın. Allah’ın selamı hepinizin üstüne olsun.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Bir Günün Önemi…

Değerli okurlarım, ömür denilen hadise yaşadığımız andır. Akşam başımızı yastığa koyup, sabahın ışıklarını göreceğimizi kim temin edebilir. Ömrümüz işte öylesine hassas bir konu. Üç günlük dünya diye sohbetlerimiz de bu konuyu değerlendiririz. Bu bizim aczimizden, korkaklığımızdandır. Hiç üç günlük dünya olur mu?

Nefes alıp verdiğimiz kadardır insanların ömrü! Dün yoktur! Ne gelmiştir, ne de yaşanmıştır. Meçhuldür. Sadece içinde yaşadığımız günle sınırlıdır hepimizin ömrü…

Diyelim ki, 60-70-80… Biraz cömert davrandım farkındayım. Bunların hepsi de hikaye! Ömrümüz günle sınırlandırılmıştır, bir gün sonrasının garantisi yoktur. Bir gün, bir günlük ömür… Kocaman bir gün…

Ömrümüz bu denli küçültülüp, köşeye sıkıştırılsa bile, yine de yapmamız gereken, düşünmek zorunda olduğumuz çok şeyler olmalı. Yaradan’ın özenerek yarattığı varlıklar olduğumuzu bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız.

Dünyalara da sahip olsak, sayısız malımız mülkümüz de olsa, öbür tarafta bunların işe yaramayacağı gerçeğini içimize sindirmeliyiz. Analarımızın, babalarımızın değerini toprağa verdikten sonra değil, hayattayken bilmeliyiz. Umarım öyle olur.

Korkunun ecele faydası olmadığını bilip, korkuyla temkinli olmayı birbirine karıştırmamalıyız. Aksi halde umduğumuz dağlara kar yağar, yanlış yerlerden medet umarız. Doymayacak midemiz varmış gibi kirli işlere bulaşıp, küçücük bir mezara sığarken, sığmayız diye villalar almaya kalkmamalıyız.

Evlerimizde ayakkabı kutuları varsa, ya imha edin ya da kimselere söz etmeyin. Çok tehlikeli ve yasaktır. Ayakkabı kutularıyla büyükler uğraşır.

Ömrümüz bir güne hapsedilmiş olsa bile… Yapmamız ve bilmemiz gereken çok şeyler olduğunun bilincinde olmalıyız. Aksi halde o bir gün bile zehir olur.  Özellikle, insan olduğumuzu ve muhatabımızın da en az bizim kadar insan olduğunu ve değerli olduğunun bilincinde olmalıyız.

Doğayı tahrip edip, güzelliğini bozmamalıyız. Doğa, günün birinde intikamını feci şekilde alır. Çevremizle olan ilişkilerimizi üst düzeyde tutarken, yoksullara elimizden geldiğince yardımcı olmayı unutmamalıyız. Yardım sadece parayla olmaz.

Hayvanları sevmeliyiz. Onların yaşamlarına yardımcı olamıyorsak, sevgimizi de veremiyorsak, bu çaresizleri itip kakıp yaşamlarını zorlaştırmamalıyız. İçinde yaşadığımız gün çok önemlidir, onun değerini bilmeli ve o sınırlı zamanda iyilik yapamıyorsak, kimselere zarar vermemeliyiz.

Konumuz olmamakla beraber, bir şeyin altını çizmek istiyorum. Hiç kimsenin umudunu kırmayı düşünmeyin. Belki de o kişinin umudundan başka bir şeyi de yoktur. Umutlarda yarınlardadır.

Umutlarınız kırılmasın, yarınlarınız çok olsun. Allah’ın selamı da üzerinize olsun!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Sözü

Kurbanlık Koç Beni Sevdi…

Öcal’dan İnciler

Bende Onun Başını Okşadım!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here