Eskişehir’de Kültür Turuna Devam Ediyoruz 

0
92

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Eskişehir’de dolaşmaya devam ediyoruz sevgili okuyucularım. Aslında günümüzün sıcak siyasi gelişmeleri dilimizi lal ediyor. “Sevgili Deniz Baykal’ın ne yapmak istediğini bir bilebilsek” diye düşüneceğime gezi notlarımı aktarmaya devam edeceğim. Çünkü gerçekten partici olmayan bendeniz, Atatürk’ün partisinde olan bitenlerden çok ama çok rahatsızım.

& & & & &

Ve sevgili okuyucularım Eskişehir’de gezmeye devam ediyoruz. Balmumu müzesinin hemen yanında Türkiye’nin İlk Çağdaş Cam Sanatları Müzesi bulunuyor. Arkadaşlarımı Balmumu Müzesinde resim çekmeleri için bırakıp hemen oraya gittim.

Büyükşehir Belediyesi, Odun Pazarı Semti’nde yeniden hayata döndürdüğü evlerden birini Kent Müzeleri Kompleksi olarak düzenlemiş ve Türkiye’nin ilk çağdaş cam sanatları müzesini burada hizmete açmışlar…

2007 yılında hizmete açılan Çağdaş Cam Sanatları Müzesi’nde yerli ve yabancı çok sayıda sanatçının eseri sergileniyor. Eğer zamanım olsaydı saatlerce oradan çıkmazdım sevgili okuyucularım kaldı ki otobüse sık sık geç kaldığım için neredeyse cezalandırılacaktım.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Üniversitesi ve Cam Dostları Grubunun işbirliği ile oluşturulan müze, haftanın altı günü ziyarete açıktır. Atatürk Bulvarı üzerindeki Büyükşehir Belediyesi Odunpazarı Evleri Kent Müzeleri Kompleksi’nde yer alan Müze, Eskişehir halkının yanı sıra kent dışından gelen turist gruplarının da uğrak yerlerinin başında yer almaktadır.

Çağdaş Cam Sanatları Müzesi ile Eskişehir cam müzesi olan nadir dünya kentleri arasına girerken, müzenin cam işçiliğinin doğduğu Anadolu’nun güzel bir kentinde açılması da ayrı bir önem taşımaktadır.

Ve sevgili okuyucularım arkadaşlarım etrafta dolaşırken bendeniz cam atölyesine girip cam yapımını izledim. Dört kocaman fırının harıl, harıl yandığı mekanda iki genç insan şov yapar gibi cam eritip cam objeler yaratmaya çalışıyorlardı yoğun kalabalığın önünde. Bir tarafa oturup büyülenmiş gibi izliyordum harıl harıl yanan fırınlara girip çıkan  uzun demirleri ki telefonum çaldı yine beni bekliyorlarmış apar topar çıkmak zorunda kaldım.

Ve sevgili okuyucularım pazartesi günü yazıma devam edeceğim, şimdilik sağlıkla sevgiyle kalalım hep birlikte ayrımsız gayrımsız. Yase

Günün Şiiri

Otuzbeş Yaş Şiiri

Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.

Dante gibi ortasındayız ömrün.

Delikanlı çağımızdaki cevher,

Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,

Gözünün yaşına bakmadan gider.

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?

Ya gözler altındaki mor halkalar?

Neden böyle düşman görünürsünüz,

Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

Zamanla nasıl değişiyor insan!

Hangi resmime baksam…

Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.

Dante gibi ortasındayız ömrün.

Delikanlı çağımızdaki cevher,

Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,

Gözünün yaşına bakmadan gider.

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?

Ya gözler altındaki mor halkalar?

Neden böyle düşman görünürsünüz,

Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

Zamanla nasıl değişiyor insan!

Hangi resmime baksam ben değilim.

 

Nerde o günler, o şevk, o heyecan?

Bu güler yüzlü adam ben değilim;

Yalandır kaygısız olduğum yalan.

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;

Hatırası bile yabancı gelir.

Hayata beraber başladığımız,

Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;

Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

Gökyüzünün başka rengi de varmış!

Geç fark ettim taşın sert olduğunu.

Su insanı boğar, ateş yakarmış!

Her doğan günün bir dert olduğunu,

İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!

Her yıl biraz daha benimsediğim.

Ne dönüp duruyor havada kuşlar?

Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?

Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?

Neylersin ölüm herkesin başında.

Uyudun uyanamadın olacak.

Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak,

Taht misali o musalla taşında.

Cahit Sıtkı TARANCI

Günün Sözü

Beni bende demem, bende değilim.

Bir ben vardır bende, benden içeri.

Nereye bakar isem dopdolusun.

Seni nereye koyam benden içeri.

Yunus  Emre

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here