Yavuz; “İnsan Hayatı ve Devletin Kaynakları ile Kumar Oynanmaz!”

1
125

TÜRKSAM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Celalettin Yavuz, hükümetin İmralı Görüşmelerini “PKK ile Müzakere ve ‘Silahlara Veda’ Üzerine!” başlığı altında yazdığı bir yazı ile değerlendirdi. Yazısında AKP Hükümetince 2012 yılı sonunda basına özellikle duyurulan “İmralı Görüşmeleri”nin o tarihten itibaren kamuoyunda en çok tartışılan konu haline geldiğini kaydeden Yavuz, gerek “organik” basın, gerekse “entel-aydın” kesimin hâkim olduğu “tarafsız” basının bu gelişmeyi “Barış”, “Silahlara Veda”, “Barışa Uzanan Yol” gibi çeşitli başlıklarla işlemeye başladığını belirtti.

Yavuz, bu iyimser havaya karşın, aslında devletin teröre “pes” dediği gelişmeyi eleştirenlerin de “Barışı sabote etmekle!” suçlandığını kaydetti. Açılımın, bizzat hükümetin de itiraf ettiği gibi; başarı yerine, parçalanmayı daha da tetiklediğine işaret eden Yavuz, değerlendirme yazısında kısaca şunlara değindi;

“Şimdi yeni bir proje ve yeni bir “açılım” var. Bu projenin görünürde iki siyasi aktörü var. Biri AKP iktidarı, diğeri ise İmralı’da 13 yıldır yatan Öcalan! Mutlaka ABD ve Irak Kuzey Yönetimi (Barzani) gibi diğer aktörler de olabilir. “Cemaat”in rolü de unutulmamalıdır…

Acaba PKK “Aman” mı diledi? Zira Öcalan’ın “Silahlı PKK’nın Türkiye’yi terk etme” teklifi bunu çağrıştırmaktadır. Öcalan nasıl oldu da bir anda “Barış Havarisi!” kesildi. Televizyon ve “ev hapsi” gibi kişisel “iyileştirmeler”le, sözde “Kürt haklarını” silmiş, ya da ertelemiş midir? Bu konuda muhtemelen “müzakerecilerin” bildikleri varsa da, kamuoyunun haberi yoktur.

Öte yandan, Öcalan’ın mahkûmiyetine getirilecek iyileştirmeler istisna teşkil etmekte olup, bir hukuk devleti kurallarına da aykırıdır. Eleştirilen diktatörlerin yöntemleridir. Yani bir istisnadır. Hukuk devletinde istisnalar olamaz. Acaba bu istisnai hal, “Şehit ailelerinin 2. çocuklarının da işe alınması” kararıyla bağlantılı mıdır? 2. çocuğa iş “rüşveti” ile şehit ana ve babalarının acıları azaltılmak mı istenmektedir? Bir diğer açık ve anlaşılır olmayan husus da, 14 yıldır hapisteki Öcalan’ın, PKK ve yandaşlarına ne dereceye kadar hâkim olabildiğidir.

Silahları bıraktırma konusunda umut bağlanan Öcalan’ın dışındaki aktörler dikkate alınmamış gibidir. Acaba Kandil ve mafya uzantıları, bundan sonra uyuşturucu, insan kaçakçılığı, haraç vb. tatlı gelirlerden vazgeçebilecek midir? Teröre evvelce destek verdiği bilinen ve tekrar hasım haline getirilen komşu ülkelerin bu süreci baltalaması nasıl engellenecektir?

Dileriz ki, Açılımdaki gibi “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete!” denmez, insan hayatı ve devletin kaynakları ile daha fazla kumar oynanmaz!”

1 YORUM

  1. Tespitleriniz çok güzel Celalettin Hocam.. Elinize sağlık ama sizin bu fikirlerinizi değerlendirmek için ciddi tarih bilgisine sahip devlet adamlarının olması gerekli. Hani nerede onlar?..

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here