Topal; “Adalet Kurultayı Bir Kolektif Demokratik Güç Yaratmıştır”

0
99

CHP’li Vekil Topal, Adalet Kurultayı Sonuç Bildirgesini Açıkladı

Cumhuriyeti Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Serkan Topal, bayram önce3si partilerinin Çanakkale’de gerçekleştirdiği ‘Adalet Kurultayı’nı değerlendirdi.

Dört gün süren Adalet Kurultayı çalışmaları kapsamında 8 Panel, 77 çalıştay gerçekleştirdiklerini kaydeden Milletvekili Topal; “4 gün boyunca on binlerce insan kurultayımızı takip etti. Yüzlerce konuşmacı görüş ve önerilerini sıraladı. Paneller ve çalıştaylarda dile getirilen çözüm önerileri önümüzdeki süreçte partimiz tarafından yayınlanarak kamuoyu ile paylaşılacak. Adalet Yürüyüşü sonrası gerçekleştirdiğimiz Adalet Kurultayı Türkiye’de insanımızın hava gibi, su gibi adalete gereksinim duyduğunu gösterdi. Kurultayımıza ilginin artması ve yoğun bir katılımın gerçekleşmiş olması, iktidar çevrelerinde rahatsızlığa yol açtı ve kurultayımızı değersizleştirmeye dönük karalama girişimlerine tevessül ettiler. Cumhuriyet Halk Partisi’nin örgütleri, belediyeleri ve üyeleri kendilerine yakışır biçimde başından sonuna kurultay çalışmalarımıza omuz verdiler. Toplumun farklı kesimlerinden katılımcılar ile ülkemizde hayatın her alanında egemen olan adaletsizlikler hakkında görüş ve önerilerini projelerini ortaya koydular. Son derece verimli ve ülkenin önünü açacak bir birliktelikle çalışmalarımızı noktaladık. Türkiye tarihinde benzeri yapılmayan bu çalışma, Adalet arayan herkese umut oldu. Adalet Kurultayı sonrasında ortaya konacak çözüm önerileri ve mücadele hattı, Türkiye’yi içine sürüklendiği karanlıktan aydınlığa götürecek yol haritası niteliği taşıyacaktır” şeklinde konuştu.

Dört günlük çalışmalar sonucunda CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet Kurultayı Sonuç Bildirgesi’ni’ kamuoyu ile paylaştığını aktaran Milletvekili Topal, Sonuç Bildirgesini şu şekilde açıkladı;

Adalet Kurultayı diyor ki;

1) Adalet Mücadelesi Meşrudur: Devlet, yurttaşlarını huzur, güven ve refah içerisinde yaşatmakla yükümlüdür. Bunun yolu adaletten geçer. Adaletten sapan iktidarlara karşı halkın hak, hukuk, adalet ve özgürlük mücadelesi meşru bir mücadeledir.

2) “Adalet Hakkı” Temel Bir Haktır: Herkes adil bir siyasal-toplumsal düzende yaşama hakkına sahiptir. Devlet kişinin ekonomik, toplumsal ve siyasal düzenden adaletli olarak pay almasını ve yönetime katılma olanaklarını sağlamakla yükümlüdür.

3) Bugün Türkiye’de Adalet Hakkı Sistematik Olarak İhlal Edilmektedir: Örneğin; Mahkemede Adalet Yoktur. Mahkemeler bağımsız ve tarafsız değildir. Millet mahkemelerden umudu kesmiş, siyaset yargıya hâkim olmuştur. Hâkimler hukuka değil iktidarın beklentilerine göre karar vermektedir. Siyasi planların parçası olarak milletvekilleri tutuklanmakta, bu yolla aslında milli irade hapsedilmektedir.

Çözüm: Derhal bağımsız ve tarafsız yargı inşa edilmeli, yargıya güven tesis edilmeli, tutuklu milletvekilleri serbest bırakılmalıdır.

Örneğin; Devlette Adalet Yoktur. Devlette liyakat sistemi çökmüştür. Liyakat yerine sadakat, layık olan yerine sadık olan tercih edilmektedir. Kayırmacılık ve yolsuzluk yerleşik usul haline gelmiştir. Devlet kapıları ve imkânları yetenekli ve başarılı olanlara kapalı, arkası güçlü, sırtı kalın olanlara ise açıktır. Yükselmenin yolu başarıdan değil rüşvet ve torpil düzeninden geçmektedir. Devlet parti devletine dönüşmüş, kuvvetler ayrılığı yok edilmiş, fiilen tek adam rejimi tesis edilmiştir. 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi milletin inancı ve kararlılığı ile engellenmiştir. Ancak ardından iktidarın 20 Temmuz Darbesi ile yeni bir darbe hukuku oluşmuş, can ve mal güvenliği kalmamıştır.

Çözüm: Kuvvetler ayrılığı esasına dayalı, denge ve denetleme mekanizmaları olan demokratik devlet oluşturulmalı, hukuk düzeni darbe hukukundan temizlenmeli, liyakat sistemi kurularak halkın devlete güven duyması ve kaliteli kamu hizmeti alması sağlanmalıdır.

Örneğin; Seçimde Adalet Yoktur. Seçimlere hile karışmıştır. Mühürsüz seçimle millet iradesine tecavüz edilerek, gayrimeşru bir anayasa oluşturulmuştur. Seçim barajı ve siyasi parti düzeni milli iradenin tam olarak parlamentoya yansımasını engellemektedir. Adaletsiz seçim kampanyalarıyla kamu kaynakları tamamen iktidar lehine kullanılmaktadır. Oysa demokrasinin yolu adaletli seçimden geçer. Seçim adaleti olmadan milli irade olmaz.

Çözüm: Demokrasi ve milli iradenin hâkim olması için adil ve meşru bir seçim düzeni oluşturulmalı, sivil toplumun etkin denetimine imkân tanınmalıdır.

Örneğin; Geçimde Adalet Yoktur. Gelir bölüşümü adaletsizdir. Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bir düzen hâkimdir. İşsizlik ve geçim sıkıntısı halkın en büyük sorunudur. Ekonomi hukuki güvence altında değildir. Belirsizlik ve keyfilik girişim özgürlüğünü yok etmektedir.

Çözüm: Sosyal devlet tesis edilerek gelir adaleti sağlanmalı, refah paylaştırılmalı, hukuk güvenliği altında ekonomi rahatlatılmalıdır.

Örneğin; İnançta Adalet Yoktur. Ülkede totaliter tek adam rejimi kurulmuştur. Siyasal olarak tüm yetkileri tek elde toplayan rejim şimdi kültürel egemenliği de ele geçirme peşindedir. Bu rejim bireyin nasıl düşüneceğini, nasıl yaşayacağını, ne giyeceğini, ne konuşacağını, neye inanacağını tek merkezden belirleme çabasındadır. Bu amaçla yaşam tarzına ve inançlara müdahaleci, tek tipçi uygulamalar yerleşmektedir.

Çözüm: Yaşam tarzı ve inançlara müdahale edilmemeli, özgürlükler korunmalı ve genişletilmeli, camiye, kışlaya, adliyeye ve okula siyaset sokulmamalı, tarikat, cemaat ve inanç grupları iktidar odağı ve ortağına dönüştürülmemelidir.

Örneğin; Eğitimde Adalet Yoktur. Eğitimden bütün paydaşlar şikâyetçidir. Ne öğretmenler, ne öğrenciler, ne de veliler memnundur. Müfredat bilimsel değil ideolojik esaslara göre hazırlanmaktadır. Atatürk ve Cumhuriyet gibi ortak değerlerimiz unutturulmak istenmektedir. Herkes tek tip okula mahkûm ve mecbur edilmektedir.

Çözüm: Aklı ve bilimi esas alan, ortak değerlerimizi çoğulculuk ekseninde koruyan, fırsat eşitliğini sağlayan bir eğitim reformu yapılmalı, eğitim hem bireysel hem de toplumsal olarak yoksulluktan kurtulmanın en önemli aracı olmalıdır.

Örneğin; Yaşamda Adalet Yoktur. Türkiye’de toplumsal yaşam eşitsizlik, kutuplaşma ve çatışma ekseninde devam etmektedir. Siyasi iktidar her geçen gün kamplaşma ve kutuplaşmayı derinleştirmekte, ötekileştirme ve çatışma üzerinden iktidar üretme siyaseti gütmektedir. Bu durum toplumsal yarılmayı artırmakta, uzlaşma alanlarını daraltmaktadır. Bir yandan terör, bir yandan kutuplaşma siyaseti bir arada yaşama kültürünü tahrip etmektedir. Kadın, genç, çocuk ve dezavantajlı gruplar eşitsiz yaşam koşullarına terk edilmektedir. Toplumun huzuru kalmamıştır.

Çözüm: Çatışma, kutuplaşma ve ötekileştirme siyaseti terk edilmeli, ayrılıklar uzlaşma dili ve yöntemleriyle ele alınmalı, huzur siyaseti inşa edilmelidir.

Örneğin; Medyada Adalet Yoktur. Medya ağır bir baskı altındadır. Fiili bir sansür söz konusudur. Gazeteciler tutuklanmakta, gazetecilik yargılanmaktadır. Dürüst ve objektif gazetecilik ateşten gömlek giymeye dönmüştür. Devlet kaynaklarından beslenen havuz medyası eliyle operasyonel medya yaratılmıştır. Muhalefet operasonel medya eliyle hizaya sokulmak istenmektedir.

Çözüm: Medya üzerindeki hukuki, fiili, mali ve manevi baskı kaldırılmalı, tutuklu gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, medya kuvvetler ayrılığı sistemi içinde dördüncü kuvvet olarak görülüp anayasal güvence altına alınmalıdır.

4) Adalet Kurultayı Bir Kolektif Demokratik Güç Yaratmıştır: Adalet yürüyüşü ile korkunun yerini cesaret, çaresizliğin yerini umut almıştır. Bu Kurultay ise buna bir kolektif demokratik güç mahiyeti kazandırmıştır. Katılımcılar tek adam rejimi karşısında çaresiz ve yalnız olmadıklarını hissetmişlerdir.

Bugün güçlünün hüküm sürdüğü, güçsüzün süründüğü bir düzen vardır. Bu düzen değişmelidir ve mutlaka değiştirilecektir. Bu düzeni adalet ve huzur talebi ekseninde oluşacak kolektif demokratik güç değiştirecektir. Yani bizler, yani hepimiz, yani demokrasiden yana olan tümümüz değiştireceğiz.

5) Demokrasi, Adalet ve Huzur Hareketi Doğmaktadır: Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı daha şimdiden bir büyük Demokrasi, Adalet ve Huzur Hareketine dönüşmüştür. Bu hareket çıkış hattının hareketidir. Bu hareket farklılıklar üzerinden değil ortak noktalar üzerinden tarif edilen bir harekettir. Ortak noktalar ise demokrasi, adalet ve huzur talebidir. Bu talebi olanların herkesin gönlümüzde, yüreğimizde yeri vardır.

“Kayıtsız kalma. Seyirci olma. Bir tuğla da sen koy” (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here