Sayın Kamil Turan’ın CHP Aday Adaylığını Gönülden Destekliyoruz

0
64

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Genel seçimler yaklaşırken siyasilerde hareketlilik başladı. Siyasi parti aday adayları birer, birer aday adaylıklarını açıklamaya başladılar. Geçtiğimiz hafta sonu Cumhuriyet Halk Partilisinden İnşaat Mühendisi Kamil Turan 2015 Genel Seçimleri için milletvekili aday adaylığını açıkladı.

Bir önceki dönem belediye meclis üyeliği de yapmış olan CHP’li Kamil Turan, aday adaylığını CHP ilçe binasında, basın aracılığıyla kamuoyuna duyurdu. Doğrusu bendeniz yürekten aday adaylığını ve daha sonrasında adaylığını destekliyorum. CHP’de CHP kurultayından beri devam eden huzursuzluk, hepimizi yürekten etkiliyor ve güvenimizi sarsaklaştırıyordu. Sayın Emine Ülker Tarhan’ın partiden ayrılması ve Emine hanımın CHP genel başkanı sayın Kılıçtaroğlu’nu hedef alan konuşmaları CHP’yi ve ona gönül verenleri daha çok etkilemeye ve huzurunu kaçırmaya devam ediyor… Keşke Emine Hanım enerjisini partisini geliştirmek için kullansa diyerek yeni partisini hayırlıyorum.

CHP’ye gelince; Atatürk’ün kurduğu CHP şimdiki hali, her ne kadar kuruluş ilkeleri ile çelişmeye başladı ise de hala ilkelerine ve devrimlere yürekten inananların varlığı yadsınamayacak kadar çok. Ancak yeterli değil bendenizce.  2015 seçimlerinde, doğru adayların partiye kazandırılması meclise girmesi ile yeni ve taze kan akışı belki CHP’yi eski CHP yapabilir diye düşünüyorum. Ve İskenderun’dan aday adaylığını açıklayan Sayın Kamil Turan ve onun gibi aday adayları ile taze kan akışının başlayacağını umut ediyorum.  Ve Kâmil Beyin CHP milletvekili aday adaylığını parti binasında açıklarken yaptığı konuşma ve üslup bu ümidimi güçlendirdi. O konuşmadan küçük bir bukle vermek istiyorum.

“Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyetimizin temelindeki milli mücadele ruhunun, Mustafa Kemal Atatürk’ün tam bağımsız Türkiye idealinin ve devrimlerinin sahibidir. Bu anlayışla 91 yıldır emperyalizmle mücadele etmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi devrimci geleneğiyle, sosyal demokrat kimliğiyle, siyasi ahlakıyla, dürüst ve güvenilir Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğiyle mazlumların, ezilmişlerin, alın teriyle evine helal ekmek götürmek isteyen herkesin umududur” diyor sayın Turan ve bu konuşmanın altına bende imzamı koyuyorum ve diliyorum ki ruhumuzdaki CHP ile buluşmak yarınlara kalmasın artık. Sayın Kamil Turan’ın bu yoldaki çalışmalarını destekliyorum ve başarılar diliyorum.

Ve sevgili okuyucularım. Şimdi sağlık ve sevgiyle hep birlikte kalalım diyorum. Yase

& & & & &

Bin Aynalı Dağ

Uzun yıllar önce, uzaklardaki bir ülkede ‘Bin aynalı dağ’ denilen bir dağ vardı. Bu Dağın zirvesine gerçekten de bin tane irili ufaklı ayna yerleştirilmişti. Herkes zaman zaman bin aynalı dağa çıkıp, ilginç öykülere şahit olmayı ve daha sonra gördükleri hakkında arkadaşlarıyla konuşmayı isterdi. Bir gün, bu ülkede yaşayan küçük mutlu bir köpek, bu dağı duydu ve oraya gitmeye karar verdi.

Dağın eteğine ulaştı ve sonra da neşeyle yukarı tırmandı. Yorulmuştu, ama yeni şeyler göreceği için keyiflenmiş ve yorgunluğunu çoktan unutmuştu. Aynaların bulunduğu zirveye geldiğinde kulaklarını dikmiş, kuyruğunu hızlı hızlı sallıyordu. Kocaman bir gülümseme gönderdi onlara. Karşılığında bin tane kocaman sıcak ve dostane gülümseme aldı. Mutluluğu kat kat artmıştı. Oradan bir türlü ayrılmak istemiyordu. Türlü türlü sevinç ve dostluk hareketleri yapıyor, yaptıklarının bin kat fazlasıyla karşılığını görüyordu.

Nihayet gün karadı ve oradan ayrılması gerektiğini anladı. Dağdan inerken kendi kendisine; “Burası harika bir yer! Buraya sık sık geleceğim” diye düşünüyordu. Bu arada, aynalı dağın çıkışındaki anlamlı levhayı da okudu ve mutluluğu bin kat daha arttı…

Aynı ülkede yaşayan başka küçük bir köpek daha vardı. Ama ilki kadar mutlu değildi. Huysuz ve mutsuzdu. O da o dağa gitmeye karar verdi. Dağın eteklerine kadar gelip de yukarıya baktığında, şikayete başlamıştı bile. Sızlana sızlana dağın tepesine kadar çıktı. Yorgunluk ve kızgınlığa şimdi bir de korku eklenmişti. Doğru ya, bu dağın tepesinde kendisini kim bilir hangi hırsızlar, haydutlar bekliyordu! Aynaların olduğu alana yaklaşırken, her an bir düşmanla karsılaşacakmış gibi başını öne eğmişti.

Kafasını kaldırıp da aynalara baktığında gözlerinde inanamadı. Soğuk soğuk bakan bin tane köpek gözlerini onun üzerine dikmişti. Güya onlardan korkmadığını onlara göstermek için hırlamaya, dişlerini göstermeye başladı. Aynı anda korkunç görünümlü bin köpek kendisine hırlayınca, korkudan ne yapacağını bilemedi ve dağdan kaç inerken kendi kendine; “Burası korkunç bir yer! Buraya bir daha asla gelmeyeceğim.” diyordu.

Huysuz köpek, o hızla ve korkuyla kaçarken, aynalı dağ hakkında bilgi veren levhayı ve üzerindeki yazıları görmemişti bile. Levhada şöyle yazıyordu: “Ey yolcular! Sakın aldanmayın, gördüğünüz görüntüler sadece ve sadece sizin aynadaki yansımanızdır. Aynı şekilde; hayatta başınıza gelen bütün olaylar size tutulmuş aynalardır. Onlarda sadece kendinizi, kendi duygu ve düşüncelerinizi görürsünüz…”

Günün Şiiri

Solgun Bir Gül Oluyor Dokununca

Çoklarından düşüyor da bunca
Görmüyor gelip geçenler
Eğilip alıyorum
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ya büyük şehirlerin birinde
Geziniyor kalabalık duraklarda
Ya yurdun uzak bir yerinde
Kahve, otel köşesinde
Nereye gitse bu akşam vakti
Ellerini ceplerine sokuyor
Sigaralar, kâğıtlar
Arasından kayıyor usulca
Eğilip alıyorum, kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ya da yalnız bir kızın
Sildiği dudak boyasında
Eşiğinde yine yorgun gecenin
Başını yastıklara koyunca.

Kimi de gün ortası yanıma sokuluyor
En çok güz ayları ve yağmur yağınca
Alçalır ya bir bulut, o hüzün bulutunda.
Uzanıp alıyorum kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ellerde, dudaklarda, ıssız yazılarda
Akşamlara gerili ağlara takılıyor
Yaralı hayvanlar gibi soluyor
Bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor
Yollar, ya da anılar boyunca.

Alıp alıp geliyorum, uyumuyor bütün gece
Kımıldıyor karanlıkta ne zaman dokunsam
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Behçet NECATİGİL

Günün Fıkrası

Adamın birisi 4. kattaki evinin balkonunda hanımıyla boğuşmaktadır. Ve hanımına bir taraftan: “Artık bıktım senden. Senden kurtulmak istiyorum” demekte bir taraftan da hanımının direnmesine rağmen onu balkondan aşağıya atma hazırlıkları yapmaktadır.

Aşağıdan geçen bir vatandaş bağırır: “Abi Abi bir dakika yav. Ne Yapıyorsun?”

Adam burnundan soluyarak: “Yeter bu kadının yaptıklarından usandım artık. Ondan temelli kurtulmak istiyorum!!!!” diye bağırır.

Bunun üzerine gariban ve fakir kahramanımız aşağıdan seslenir: “Ülen abi!! Atma da bana verrr!!!”

Günün Sözü

Bir insana yapılacak en büyük kötülük, ona umut verip sonra hiçbir şey olmamış gibi gitmektir.

Friends

Hayat tiyatro gibidir, en kötü insanlar, en iyi yerlerde otururlar.

Aristofanes

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here