Kendimizi Sınıyoruz

0
46

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Gezi parkı eylemleri sürüyor. Duran adam eylemleri de tabi. Birde dönen adamlar var şimdilerde. Herkes şu ya da bu şekilde tepkisini ortaya koyuyor. Hatay ve İskenderun’da çok şükür olaysız geçiyor bu eylemler. Bizde  bu eylemlerin içindeyiz şu ya da bu şekilde. Duran adam sayısı arttı  meydanda. Bizde duruyoruz ve kendimizi sınıyoruz ne kadar dayanabiliriz diye. Valla bir şey söyleyeyim mi eğer konsantre olursanız önceden de dediğim gibi gerçek bir terapi olur o duruş. Çünkü dünya ile ilişiğiniz kesiliyor ve tek noktaya odaklanıyorsunuz.  Odaklanınca da bedenen her hangi bir rahatsızlık duymuyorsunuz. Sanki ayaklarınız yerden kesilmiş gibi oluyor.

Çevrenizde konuşulanları falan duysanız da algılamıyorsunuz. Daha sonra ancak kendinize geldiğinizde çok rahatlamış algılıyorsunuz kendinizi. Doğru nefes almış belleğiniz boşaltmış ağırlıklarınızdan kurtulmuş oluyorsunuz. Kitap okuyanlarda bence iyice gömülüyorlar satırların arasına  ama gazete okuyanlardan emin değilim çünkü gazete okuyunca bazı haberler ve köşe yazıları  ara, ara baya etkileyip sinirlendirebiliyor insanı ve dinginliğimizi bozabiliyor.  Bu yüzden en doğrusu bence  öylece durmak ve odaklanmak aklımızdan ne geçiyorsa ona.

& & & & &

Ve şu yol hikayeleri. Valla tozdan dumandan herkesin nevri şaştı. Alerji oldu, mikrop  kaptı gözleri falan  birde gürültü yok mu ah o gürültü. Tamam, şikayetimiz yok dedik ama kardeşim bizde  duyarsız duygusuz garip bir şeyler değiliz yani. Bütün yapılan işler değişik zamanlarda yeniden yapılıyor. Yok su borusu  için ayrı zamanda yolları yarala-berele doğal gaz için ayrı yara berele. Elektrik için ayrı yarala berele. Üç değişik yolları kazım işleri ve bir sürü çevre kirliliği ve ses kirliliği. Merak ediyorum. Cahilliğimi bağışlayın. Bu işlemler aynı zamanda yapılamaz mı acaba? Birisi ben denizi aydınlatsın yapılamazsa neden yapılamaz onu anlatsın.

Çünkü artık fenalık bastı  gürültüden, toz dumandan bunları tekrar, tekrar yaşamak istemiyoruz. Bazılarımızda bütün bunlara rağmen bir garip  yani, araçlar çalışıyor, etraf toz duman sular çamurlar  bir arada millet kapı önüne oturmuş izliyor…

Yani sakın  ola  bu  insanların rahatlığı yanıltıyor olmasın yetkilileri. Ne yaparsak bunlar susuyor zaten görüntüsü vermeyelim yani. Sustuk, sustuk  zaten her şey için çok uzun zaman. Tamam hizmet var ama lütfen bu sıcakta  hem çalışanları hem de sokak  sakinlerini düşünün. Ve işleri birleştirebiliyorsanız birleştirin, yapılacak bir şey varsa lütfen çabuklaştırın.

Amacımız asla köstek olmak değil ancak bizde  sabır küpü değiliz. Ve dayatmalara da gelmiyoruz artık. Gördüğünüz gibi.

Ve sahil maşallah havalar ısındı millet yayıldı çimenlere Allah rahatlık versin. Ama keşke şöyle bir dönüp baksalar neler değişmiş sahilde. 11 tane heykel değişik yerlere yerleştirilmiş ama  gördüğüm kadarı ile en az bir sokak lambası kadar ilgilerini çekiyor bu sere serpe uzanmış çay yudumlayan sevgili vatandaşlarımızın ve onlardan sayıca nerdeyse daha çok olan Suriyeli göçmenlerin. Keşke yanılıyor olsam..

Ve sevgili okuyucularım. Keyfim çok yerinde değil çünkü uykularımı almıyorum gürültüden. Gece saat 01 gündüz  erkenden yani benim için. İstediğin kadar kapı pencere kapat evin içi kırmızı tozla kaplı. Yeminle keyifsizim ama şikayet değil bu ama kabul etmekte de zorlanıyorum bu işlemlerin garabetini. Ve yine en güzel şeylere sarılmak istiyorum ağaçlarımdan sonra en güzel şeye. Şiire tabiî ki. Ve şimdilik sağlık ve sevgiyle kalalım sevgili okuyucularım her şeye herkese inat birlik ve beraberlik içinde. Yase

Günün Şiiri

Gözlerinde Sevgi Kendisi Neşe

Hep

Ansızın çıkar gelir.

Çok uzaktan…

Bir eli kapının  tokmağında

Bir ayağı  eşikte.

Gözlerinde sevgi

Kendisi neşe

İçeri bir adım atar.

Sonra hemen durup  utangaç bakar..

“ben geldimmm” der şarkı söyler gibi.

Çok  özlemiştir..

Gözlerde “hoşgeldinn özledim “bakışını.

Bakar içeri   ta  içeri , en içeri..

Korkak bir gülüş dudaklarında

Kırılma noktasında.

O

Hep uzaktan

Hep uzaktan gelir

Gözleri sevinç kendisi neşe

Yakaladımı gözlerde “hoş geldin” bakışı

Çözülür

Güler laleler bülbüller sümbüller

Gönlünde. Boy verir

Sel olur sevgisi kahkaya bürünür.

O

Hep ansızın  gelir

Uzaktan

Çok uzaktan  gelir.

Gözlerinde  sevgi

Kendisi neşe..

Denizde ay

İndi solgun ve ılık

Ayışığı denize

Bal rengi bir tatlılık

Çöktü gözlerinize

Baktınız uzun uzun

Bu sulara baktınız,

Sulara ruhunuzun

Tadını bıraktınız.

Bu tatla aydınlanan enginlere aktınız.

Halit Fahri OZANSOY

 

Hava Karanfil Kokuyor

Hava karanfil kokuyor,

Canımın tezgahın da biri,

Baygın yanık türkülerle

Bez dokuyor.

Alaca bez dokuyor.

Yine ben 0 çocuğum;

İçi yufka

Yüreği yalınayak

İlhami Bekir Tez in Kırk üçünden.

Bir Tanem!

Son mektubunda;

“başım sızlıyor

yüreğim sersem!”

diyorsun.

“seni asarlarsa

seni kaybedersem”

diyorsun,

“yaşayamam”

Yaşarsın karıcığım,

Kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda;

Yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı

En fazla bir yıl sürer.

Yirminci asırlarda

ölüm acısı.

Nazım HİKMET

Senlik Benlik Nedir Bırak

Allah birdir Peygamber Hak
Rabbül âlemindir mutlak
Senlik benlik nedir bırak
Söyleyim geldi sırası

Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i
Hep Ademin oğlu kızı
Beraberce şehit gazi
Yanlış var mı ve neresi

Kuran’a bak İncil’e bak
Dört kitabın dördü de hak
Hakir görüp ırk ayırmak
Hakikatte yüz karası

Binbir ismin birinden tut
Senlik benlik nedir sil at
Tuttuğun yola doğru git
Yoldan çıkıp olma asi

Yezit nedir, ne kızılbaş
Değil miyiz hep bir kardaş
Bizi yakar bizim ataş
Söndürmektir tek çaresi

Kişi ne çeker dilinden
Hem belinden, hem elinden
Hayır ve şer emelinden
Hakikat bunun burası

Şu âlemi yaratan bir
Odur külli şeye kâdir
Alevi Sünnilik nedir
Menfaattir varvarası

Cümle canlı hep topraktan
Var olmuştur emir Haktan
Rahmet dile sen Allah’tan
Tükenmez rahmet deryası

Veysel sapma sağa sola
Sen Allah’tan birlik dile
İkilikten gelir bela
Dava insanlık davası…

Aşık Veysel  ŞATIROĞLU

 

Dost

Bir gece habersiz bize gel.

Merdivenler gıcırdamadan

Öyle yorgunum ki hiç sorma

Sen halimden anlarsın

Sabahlara kadar oturup konuşalım

Kimse duymasın

Mavi bir gökyüzünde olsun kanatlarımız.

Dokunarak uçalım.

İnsanlardan buz gibi soğudum

İşte yalnız sen varsın

Öyle halsizim ki hiç sorma

Anlarsın.

Cahit KÜLEBİ

 

Günün Fıkrası

“Hayrola nereden?”

“Be be ben mi? Rad rad radyodan geliyorum”

“Ne vardı radyoda?”

“Spi spi spi spiker sı sı sınavı vardı”

“Ee ne oldu?”

“Bırak ya ya ya hu kı kı kıravat tak tak takmadık diye almadılar.”

Günün Sözü

Hayatta Hiçbir Şeyden Korkmayın, Yalnız Her şeyi Anlamağa Çalışın.

Marie Kurie

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here