Aralık 2016’dan bu yana geçen 4-5 aylık sürede “domatesin fiyatı” yüzde 62 artarak tavan yapmış. 9 yıl aradan sonra en yüksek düzeye ulaşan enflasyon bahanesi öne sürülerek gizli eller tarafından uygulanan “spekülatif” hareketlerle kar marjının üst düzeylere tırmandırılmasıyla domatesin fiyatı fırladı.
Pazarda domatese yaklaşılamıyor artık. Altın değerinde nerdeyse! Kuyumcu vitrinlerinde altınla yan yana dizilip sergilenir duruma geldi domatesler. Tabir yerindeyse, aracıların insafına kalmış olan domates, “altın yılını” yaşıyor.
Domatesin Rusya’ya ihraç edildiği, bu nedenle ‘üretimin tüketimi karşılayamadığı’ söylentileri, aracıların diledikleri biçimde fiyatlarda kalem oynattıkları gözlemlenmektedir. Hâlbuki domatesin Rusya’ya ihracatı henüz gerçekleştirilmemiştir.
Ne üretici çiftçinin, ne de tüketici vatandaşın domatesin inanılmaz fiyat artışından memnun oldukları söylenemez. Hayatlarından memnun olanlar var ise, alın teri dökmeden masa başında fiyat belirleyen aracılardır. Üreticiden tüketiciye kadar birkaç el değiştiren sebze ve meyvelerin fiyatı anormal derecede yüksek seyrediyor.
Üretici ürettiğinin karşılığını alamıyor, tarlada yok pahasına satmak zorunda kalırken, dar gelirli vatandaş da üreticiyle aynı kaderi paylaşıyor. Çünkü üretici malını zararına satarken, tüketici de tarlada kilosu 1 liraya satılan domatesi, tezgâhtan 6-7 liraya satın alıyor. Hem üreticinin cebi dolmuyor hem de tüketicinin cebindeki paralar buharlaşıyor.
Aslında aşırı fiyatların normale dönmesi vatandaşın inisiyatifindedir. Yapılacak bir tek “eylem” bile fiyatların aşağılara çekilmesine yetecektir. O da domatese boykot eylemidir! Fiyatı el yakan domatesten bir müddet uzak durup satın almayı erteleyerek, tezgâhlarda çürümeye terk edilirse bakın bakalım o zaman fiyatlar kendiliğinden nasıl aşağıya iner.
Domates yenmediğinden dolayı ölümlere neden olan bir olaya rastlanmamıştır. “Geçici Bir Süre İçin Domates Yemesek Ölmeyiz” düşüncesi, yaygınlaşarak akıllarda yer etmelidir. Ama ne yazık ki, bizdeki toplum bilinci henüz olgunlaşıp yerli yerine oturmamıştır.
Gösterilecek tepki ve duyarlılık; istedikleri gibi at oynatan fırsatçıların hakkından gelmek için yeterlidir. Tüketicinin “sesiz ve uyuşuk” kalınmasının zararını yine tüketiciler çekecek, bu davranışlar, aracı fırsatçıları cesaretlendirecektir. Rusya’ya domatesin ihraç edilmesine başlandığında, fiyatlar 12 liraya yükselirse hiç şaşırmayalım. O zaman, domates tezgâhlarının yanından “teğet” bile geçilmez.
Tek çare, “DOMATES BOYKOTU”dur.
