Cumhuriyet Coşkusu Sürüyor

0
114

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Cumhuriyettin ilan edildiği bir günde doğmak ayrıcalıktır  bendeniz için. Bu yüzden kendimi özel hissediyorum. Doğum günümü sosyal medyadan, telefon ederek, mesaj atarak kutlayan bütün okuyucularıma, dostlarıma çok teşekkür ediyorum.

Cumhuriyet bayramı bu yıl diğer yıllardan çok daha görkemli, coşku içinde kutlandı. İskenderun bir ilke  imza attı, Guinnes Rekorlar kitabına girmeyi başardı. Hepimiz anıt alanınaydık. Ve bayrağı oluşturabilmek için arkadaşlarımla ancak rahatsızlığım nedeni ile orada çok kalamadım. Sarı zeybek derneğini canı gönülden kutluyorum onların  günler öncesinden başlayan yoğun  çalışması ve sevgili İskenderun halkının bir araya gelmesi ile birlikte oluşturulan Türk bayrağı dostun, düşmanın takdirini kazandı. Yaşasın var olsunlar. Cumhuriyet sevinciyle büyümek cumhuriyetin hangi şartlar altında kurulduğunun Atatürk ilke ve inkılâplarının gün be gün ayrımına vararak yaşa ermek çok önemli ve heyecan verici bir şey tabi.

Her ne kadar, uzun zamandan beri huzurumuz, özgürlüğümüz, birlik ve beraberliğimiz tehdit altında, sağdan soldan ateş altında olsak ta askerimiz bir taraftan hainlerle, bir taraftan sınır ötesinde savaşırken, her gün şehit haberleri ile nevrimiz şaşıyor, acıdan kaskatı kesiliyorsak ta. Cumhuriyet bayramını kutlamaya hazırlanıyor olmak bir başka heyecan ve sevinç çünkü kutladığımız bayram Cumhuriyet bayramı, yani özgürlüğümüzün ve o özgürlüğü nasıl kazandığımızın adıdır Cumhuriyet. Onun bilincinde olmak, varlığında ve yokluğun da neler olabileceğini, şimdilerde çok daha iyi bilmek ve bu bilinçle onu korumak ve kollamak bizim en temel görevlerimizden biridir.

Cumhuriyet candan can çıkarak kuruldu. Toprağa düşen kan bayrağa rengini verdi, bu anlatılır bir şey değil. Derin-derin, düşündürür, gözünüzün önüne getirirseniz eğer Mehmetçikler gelir önce gözünüzün önüne, giyilmekten hırpalanmış, eskimiş giysileri, delik botları ile ellerinde kendilerinden büyük silahları, o ağır hımbıl silahları, sanki kristal bir vazo tutar gibi tutarlar yokluktan, yoksulluktan şeffaflaşmış elleri ile. Çünkü onlar vatanı da böyle zarif bellemişler ve onu korumak şerefi onlara verilmiş… Onlar o kadar büyümüşler ki minnacık olmuşlar tevazudan, güç gelmiş kollarına, onlardan habersiz, onlar mı? Onlar analarının kınalı kuzuları, onların bir misyonu var. Vatan için savaşmak, kurtuluş ve dolayısı ile özgürlük için ölüme gitmek? Ve o Mehmetçiklerin bir Komutanları var, dünyada kimsenin sahip olamayacağı bir lider, bir diğer mucize! (gerçekten şimdi düşünüyorum da Atatürk bir mucize ya! Gerçek bir mucize, bir ülkeyi yok olmaktan kurtarmak için özel olarak  yollanan!  Ne kadar şanslıyız ya?)

Ve işte o kurtuluş destanı ve doğuş destanı bendenize müthiş bir heyecan, bir enerji  veriyor. Öyle bir enerji ile doluyorum ki bu günlerde, ayrılıkları can yakan, şehitlerimize bile kendimce can verdiğimi düşünüyorum.

Ve kendimi bedeninden sıyrılmış ağırlık taşımayan bir sevgi yumağına benzetiyorum  sevgi  ışınlarını yayan her tarafa eşit mesafede… Cudi dağında, Ömerli de, Çukurca da, Musul’da, Kobani’de, Kerkük’te. Ve Mehmetçiğin olduğu her yerde…

Ülkece zor bir dönemden geçerken, bize lazım olan, birlik, beraberlik, sağduyu ve  her şeye rağmen “biz” olmak… Sevgili okuyucularım kendimi çok tutuk algılıyorum, istediğim gibi dökülmüyor yazılar parmaklarımdan ama  şunu söyleyebilirim, bizde bu inanç, bu birlik ve beraberlik, Cumhuriyet aşkı, vatan aşkı varken biz  her zaman zafer içindeyiz. Ve bizi kimse yıkamaz sevgili okuyucularım. Sevgiyle, sağlıkla kalalım ayrımsız gayrımsız… Yase

& & & & &

atatürk renkli resim ile ilgili görsel sonucu

Atatürk’ün Cumhuriyet İle İlgili Anısı

Atatürk, Mudanya yolu ile Bursa’ya gidiyordu. Kalabalık bir halk kitlesi iskelede etrafını çevirmişti. Bir kadının elinde bir kâğıtla Atatürk’e yaklaştığı görüldü. İhtiyar, zayıf bir kadındı. Ata’nın yolunu keserek titrek bir sesle: “Beni tanıdın mı oğul?” dedi. “Ben sizin Selanik’te komşunuzdum. Bir oğlum var. Devlet demir yollarına girmek istiyor. Siz onu alsınlar dediniz. Fakat müdür dinlemedi. Oğlumu yine işe almamış. Ne olur bir kere de siz söyleseniz.” Atatürk’ün çelik bakışlı gözleri samimiyetle parladı. Elleriyle geniş jestler yaparak ve yüksek sesle: “Oğlunu almadılar mı?” dedi. “Ben tavsiye ettiğim halde mi almadılar? Ne kadar iyi olmuş… İşte cumhuriyet böyle anlaşılacak…” Kadın kalabalığın içinde kaybolmuştu. Ve Atatürk adeta kendinden geçmiş bir sesle: “İşte cumhuriyetten beklediğimiz netice…” diyordu.

& & & & &

Olur Şey Değil

Muallimler Ankara’da bir içtima yapmışlar, içtimaa iki üç muallim hanım da iştirak ederek salonda ayrı bir yere oturmuşlardı.

Muallim hanımların içtimaa gitmelerini hoş görmeyen meclis’in sarıklıları gaziye şikayete gidiyorlar.

Gazi kızarak: “Kimmiş muallimler cemiyeti reisi? Çağırın onu!”

Ve Mazhar Müfit birkaç dakika sonra içeri girince gürleyen bir sesle çıkışıyor: “Siz muallimler içtimada ne yapmışsınız? Ne ayıp şey bu?”

Mazhar Müfit şaşakalır. Gaziden bu hareket mi beklenirdi? Sarıklılar muzaffer bir beşaretle gülüyor. Sarıklılar neş’e içinde gazinin sesi hep aynı tonda devam ediyor.

“Olur şey değil olur şey değil!”

Mazhar Müfit hala ayakta ve hala ne diyeceğini şaşırmış bir halde cevap vermeye çalışıyor: “Efendim vallahi… ”

“Bırak bırak ben hepsini biliyorum; içtimaa muallime hanımları da çağırdınız. Fakat onları niye ayrı sıralara oturttunuz? Sizin kendinize mi itimadınız yok, Türk hanımının faziletine mi? Bir daha öyle ayrılık gayrılık görmeyeyim, anladınız mı?”

Günün Şiiri

Atatürk
ATATÜRK, büyük bir milletin yeniden dirilişidir.
ATATÜRK, milletine kendini feda eden kişidir.

 

ATATÜRK, zor şartlarda mucizeler

ATATÜRK, çağın dehası,bir başbuğ, yol, yordam.

 

ATATÜRK, yaşadığı zamanın tek doruktaki lideri.
ATATÜRK, asil Türk milletinin umudu, ulu önderi.

 

ATATÜRK, damarlarında asil Türk kan taşıyan heybet.
ATATÜRK, bir efsane, yoktan var eyleyen bir hayret.

 

ATATÜRK, yüreği millet sevgisi ile dolu bir insandır.
ATATÜRK, hem yiğittir, hem cengaverdir, hem candır.

 

ATATÜRK, inanılmazları başaran, bir büyük inanıştır.
ATATÜRK, askeri, siyasal gerçektir, savaşan barıştır.

 

ATATÜRK, pes etmeyi bilmeyen sıra dışı bir yaratılış.
ATATÜRK, düşman topuna, tüfeğine süngü ile dalış.

 

ATATÜRK, Kocatepe, Conkbayırı, Anafartalar, Sakarya.
ATATÜRK, sarı saçlı, mavi gözlü, büyük Türk var ya….

 

ATATÜRK, geri dönüşü olmayan yürüyüş, maraton, görev.
ATATÜRK, bir büyük komutan, bir büyük kahraman, bir dev

Mehmet Yücel

Atatürk

Ne mavi göz sadece ne sarı saç Atatürk
Tenden-bedenden önce bir iç Atatürk

Önder değil bize yalnız baş değil
Başımıza taç Atatürk

 

Bir tepe yolumuz üzerinde bir zirve
Ay-yıldıza değen bir burç Atatürk

Yorulsak bir yerde soluğumuz kesilse
Kafamıza-kalbimize yeniden güç Atatürk

 

Duyuyorsak mutluluğunu Türk olmanın
İçimizde en ulu sevinç Atatürk

Hem bize açık hem bütün insanlığa
Evrensel bir bilinç Atatürk

 

İnsan olmanın taşıyorsak onurunu
Yüreğimizde en yüce kıvanç Atatürk

Gerçek bir öfke safsataya
Karanlığa aydınlık bir hınç Atatürk

 

Zaman ırmağında dursuz-duraksız
Hep iyinin-güzelin denizlerine göç Atatürk

Eskimez dünya durdukça kocamaz
Hızır gibi genç Atatürk

Yılmaz Aybar

Günün Sözü

Bir millette, özellikle bir milletin iş başında bulunan yöneticilerinde özel istek ve çıkar duygusu, vatanın yüce görevlerinin gerektirdiği duygulardan üstün olursa, memleketin yıkılıp kaybolması kaçınılmaz bir sondur.

Mustafa Kemal Atatürk

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here