Ben Bilirimciler (!) Gönülden Sahiplenin Memleketi

0
47

Şu yaşa geldim bir türlü memleketimin “asıl oluşumlarını” çözemedim. Atananlar, seçilmişlerin boyunduruğundan kurtulmadığı müddetçe bu memlekette bir milim dahi ilerleyemeyiz. Siyaset denilen çok kollu döngü, tıpkı ahtapotun kolları gibi asıl görev yapacakların elini kolunu bağlıyor ve ister istemez korku daracığına doğru siyasilere mahkûm kalıyorlar.

Atanan; Doktor, Daire Müdürleri, Kaymakam, Vali, Emniyet Müdürleri ve buna benzer tüm atananların hepsi siyasilerin kontrolünde görev akışlarını sürdürür. Siyasilerin pek çoğu, yüksel okul bitirmese de o bir siyasi partiden seçilmişse ve kariyer olarak üstün baskı sahibiyse onun dediği dediktir. Şayet atanan, siyasiler tarafından verilen talimatı yerine gelmemişse derhal tayini çıkar ve gider. Bu geçmişte de öyleydi, şimdi de öyle, gelecekte de böyle olacağı kesin.

Buna benzer olayları yaşadık. Yıllarca mürekkep yalayarak, yüksek okulun en üst seviyesini başarıyla bitirmiş bir kişi, devlet çarklarının herhangi bir yerine atandığında, çok çalışacak ve mevcut iktidarda olan siyasi partiden seçilmiş kişilerin güvenini kazanmak zorunda. Kazanmak zorunda çünkü yukarıya doğru ivme kazanması siyasilerin elinde. Yoksa daha işin başındayken erken emekli olur gider.

Memleketimin gerisinde yaşanan, seçilmiş ve atananların aralarında geçen olumlu diyalogları yaşayan olarak, hep takdir etmişimdir. Bazen de siyasilerin etrafında gezinen, ayakçı tabir edilen kulak casusları, bazen sevmediği atananı yemek için, siyasinin kafasını olur olmaz dedikodularla şişirir ve sonunda atananın tayinini çıkartır ve rahata erer.

Vicdanları rahat mı? Bilmiyorum. Allah ile onun arasında geçen için söyleyecek sözüm yok. İskenderun’da alışılmışın dışında görev yapılmasına şahit oluyorum. Bir dönem önce yapılan kaldırımlar sökülüyor, yeniden kaldırımlar yapılıyor. Bu kaldırımlar her siyasi seçimler yapılmasının ardından, beş sene önce yapılan kaldırımlar sökülüp yeni kaldırımlar, bir daha yapılıyor. İşte buna bir anlam veremiyorum. Sıkıntılı bir dönemde boşa giden milli servetlere acımamak elde değil.

Bir iş yapılmadan önce konusunda uzman ekipler, yapılacak işin detayını inceler ve kalıcı şekilde kaldırımlar yıllar boyu insanlığın rahatlıkla yürüyüşüne hizmet eder. Bisiklet yolu için artık söyleyecek söz bulamıyorum.

İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı bu konuda yüreğimize serin sular serpecek açıklamalarda bulundu. ‘Bu yapılan bisiklet yolu bittiğinde, şehrimiz açısından çok iyi olacak’ sözü üzerine beklemekten başka bir çaremiz kalmadı. İskenderun’da toplanan muhtarlarda ağız birliği içerisinde yaptıkları söyleşilerinde, bisiklet yolundan memnunuz demişler. Vatandaş ateş püskürüyor ama vatandaşı temsil eden muhtarlar iyi diyor.

Atananlar ne diyor?! Onlar hiçbir şekilde açıklamalarda bulunmuyor. Allah korusun, ağızlarından ters bir cümle çıksa zor durumda kalacaklar. O yüzden sessiz kalmayı yeğliyorlar.

Şehrin en işlek yerlerine çok acayip heykeller dikiliyor. Heykeller, basın ve davetliler huzurunda şaşalı açılışlarla hizmete sunuluyor. Bu heykeller yapılmadan önce siyasileri göreve getiren vatandaşların fikri alınıyor mu? Alınmadığı ortada.

Birde en önemlisi İskenderun’da bir “kent konseyi” var. Bu kent konseyi kimlerden oluşuyor inanın bilmiyorum. Bazılarını tanıyorum bazılarını da hiç tanımıyorum. Onların kent adına yapmış oldukları faal bir çalışmalarına veya yapılanlarla ilgili fikir beyan ettikleri bir konuya rastlamadım. Çalışıyorlar kent adına ama konulardan uzağız.

İskenderun’un kurucusu Büyük İskender’in ucube heykeliyle geçtiğim günlerde bir olduk. Tamda Pac meydanında. Motorumla oradan geçerken şaşırdım ve motorumu durdurarak heykelin karşısına geçtim güldükçe güldüm. Deli gibiydim. Neye güldüğümü bir anlayabilseydim çok rahatlayacaktım. Rahatlayamadım, gözümden gülmeyle karışık gözyaşları geldi. Çıldırmıştım, oluşan bu kepazeliğe. Kim yaptı, nasıl yaptı, kimden izin alındı bilmiyorum.

Bu sefer bu heykelin HBB tarafından yapıldığını öğrendim ve üzüldüm. HBB kontrolünde bunca mühendis ve şehir bilimcileri bu heykeli incelemeden yapıp sırmalayıp nasıl da İskenderun halkının önüne attılar. Büyük İskender sağ olsaydı bu heykeli yapan ve yaptıran kişilerin gözyaşlarına bakmadan orada o heykelin önünde kılıçla başlarını gövdelerinden ayırırdı. Neyse ki o heykelin sonradan kaldırıldığını öğrendim.

Meydan siyasilerin! Atanan yalnızca seyreder. Siyasetin en üst basamağında yer alan Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel’den bölgemiz adına olumlu sesler gelmeye devam ediyor.

Arsuz Madenli Yat Limanının, Daimi Hudut Kapısı ilan edilmesi ile bölgemizin turizm potansiyelinin hareketleneceği artık aşikâr. Diğer yandan İskenderun Cürcümetli çarşısının devamı olan uzun çarşının başlangıcına yapılan heykel ve geçiş taçlandırma, gerçekten o çarşıya kalıcı ve harika bir çalışma olarak dikkatimi çekti. Yaptıran ve emeği geçen ustaları takdir ediyorum.

Keşke şehrimizin her köşesine yaptırılmak istenen heykel ve fantezi taşıyan işlevler de böyle harika olsa! Ayakkabıcılar çarşısına verilen önem ve bilinçli çalışmalar, şimdiye kadar yapılan ne olduğu belirsiz yapılanlara da gösterilseydi çok mutlu olurduk.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here