Akdeniz Depremi Gündem Konusu

0
95

Şu günlerde işlerliğini koruyan ilk öncelikli gündem maddemiz yine “deprem”…  Toprak içten oynuyor, deniz tabanı hareketli… Gel de korkma! Hatay bölgesi her depremden sonra konuşulan şehirlerin başında… İstanbul ve Hatay nedense konu başlıkların içerisinde! Özellikle Van depreminden sonra deprem uzmanları tarafından memleketimizin adı sıkça söylenir oldu.

Yer kabuğu güneyden kuzeye doğru genişledikçe, nerede olduğunu bilmediğimiz “Fay Hatları” da birden bire kırılabilirmiş. Ya arkadaş zaten uzay boşluğunda ha bire dönüp duruyoruz. Dünyamızdaki en ufak bir sapma insanlığın sonu demek. Ege denizinde bulunan “Santorini” adası ile ilgili tahminler korkutuyor.

Nature Geoscience dergisinde yayımlanan araştırmaya göre; en son 1939 ve 1941 yılları arasında faaliyete geçen yanardağın altındaki magma, Ocak 2011’den Nisan 2012’ye kadar yaklaşık 20 milyon metreküp artış göstermiş. Araştırmayı yapan Oxford Üniversitesi bilim adamları, bulguların yanardağın kısa süre içinde faaliyete geçeceği anlamına gelmediğini ancak gözlenmesi gereken bir hareketliliğin söz konusu olduğuna dikkat çekti.

Bilim adamları; magma miktarındaki artışın devam etmesi durumunda 70 yıl öncekine benzer bir patlamanın meydana gelebileceğine işaret etti. Uydu görüntüleri ile yanardağın kraterine yerleştirilen Küresel Yer Belirleme Sistemi’ni kullanan bilim adamları; Yanardağın altındaki magmanın genişlemesinin “Santorini” Adası’nın deniz seviyesinden 8 ila 14 santimetre yükselmesine yol açtığı bilimsel olarak kanıtladı.

Magma miktarının Ocak 2011’de meydana gelen 3 depremden sonra hızla arttığını saptayan bilim adamları, Nisan 2012’den sonra artışın azalmaya başladığını ifade ettiler. 3600 yıl önce son 10 bin yılın en büyük patlamasına sahne olan Santorini Yanardağı, Akdeniz’de hüküm süren Minos uygarlığının sonunu getirmiş. Hatta kayıp kıta Atlantis efsanesi ile ilişkilendirilmişti.

Patlama; 12 metrelik dev dalgalara yol açmış, Santorini Adası’nın büyük bir kısmı sular altında kalmıştı. Hatta ve hatta tarihçilerin dediğine göre “Mısır Firavunlarına Allah’ın bir tokadı” şeklinde yorumlandı. Sntorini patlaması, Firavunların da sonunu getirdi.

Günümüzde turistlerin en gözde uğrak yerlerinden biri olan Santorini Adasını, her yıl on binlerce turist ziyaret ediyor. Santorini Adası; Türkiye’nin gözde turistik beldelerinden Bodrum’a yaklaşık iki yüz altmış kilometre uzaklığındadır. Ben işte böyle bir depremden korkarım. Allah öyle patlamadan canlıları esirgesin.

gün ışığı1

Bazen deprem konusunu makalelerimde içgüdüsel dile getiriyorum. Her ne kadar böyle doğa olayları takdiri ilahi olsa da basit önlemleri bilmek ve öğrenmek gerekir. Doung Copp adında deprem sonu kurtarma ekibinde görevli bir uzmanın söylemlerini sizlerle yeniden paylaşıyorum;

“…Binalar çökerken basitçe çömelen ve korunan kişiler istisnasız her defasında ezilerek ölüyorlar. O yüzden masa, araba gibi nesnelerin altına giren kişiler her zaman eziliyorlar.

Kediler, köpekler ve bebeklerin hepsi doğal bir şekilde dizlerini ana rahmindeki gibi karınlarına doğru çekerek kıvrılırlar. Deprem anında sizde bu şekilde kıvrılmalısınız. Bu doğal bir güvenlik ve hayatta kalma içgüdüsüdür. Daha küçük bir boşlukta hayatta kalabilirsiniz. Hafifçe ezilecek ama yanında boşluk yaratacak bir kanepe veya geniş bir eşyanın yanında durulmalı.

Ahşap evler deprem anında en güvenli yapılardır. Sebebi ise gayet basittir. Ahşap esnek bir yapıya sahip olduğundan dolayı depremin sarsıntısıyla hareket eder. Şayet ahşap bina çökerse geniş yaşam boşlukları oluşur. En önemlisi ahşap binalar daha az yoğunlukta yıkılış ağırlığına sahiptir. Tuğla binalar, ayrı tuğla parçacıklarına ayrışır. Parça tuğlalar birçok yaralanmalara sebebiyet verirken, beton bloklardan daha az yaralanmalar olur.

Gece yatakta iken deprem olduğunda basitçe yuvarlanarak yataktan düşün. Yatağın çevresinde güvenli bir boşluk olacaktır. Çoğu otellerde deprem anında yatakların yanında yere uzanmalarını salık veren uyarı notu astıklarında çok büyük ölümcül vakaların önüne geçilmiş olunur.

Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapıdan veya pencereden dışarı kaçmak mümkün değilse, kanepe veya büyük bir koltuğun/sandalyenin yanında cenin pozisyonunda kıvrılarak yere uzanın.

Bina çökerken kapı kirişlerinin altına geçen her kes ölür. Nasıl mı?.. Eğer kapı kirişlerinin altına geçerseniz ve kapı kirişi öne veya arkaya doğru düşerse inen tavanın altında kalan her canlı ezilir. Eğer kapı kirişi yana doğru yıkılırsa kalan kişi ikiye bölünür. Her iki durumda da sonuç ölüm olur.

Hiçbir zaman merdivenlere doğru gitmeyin/yönelmeyin. Merdivenler (ana binadan) farklı bir frekans aralığına sahiptir. Ana binadan bağımsız/ayrı olarak sarsılırlar. Merdivenler ve binanın geri kalanı devamlı olarak birbirine çarpar. Ta ki merdivenlerin yıkılışı gerçekleşene kadar sürer. Merdivenlere ulaşan insanlar basamaklar yüzünden yaralanır. Korkunç şekilde sakatlanırlar. Bina yıkılmasa dahi merdivenlerden kesinlikle uzak durun. Merdivenler binanın hasar görmesi en muhtemel kısmıdır. Deprem anında yıkılmasa dahi bağırarak kaçmaya çalışan insanların aşırı yüklenmesiyle çökebilir. Merdivenler binanın geri kalan kısmı zarar görmemiş olsa bile her zaman güvenlik açısından kontrolden geçirilmelidir.

Binanın dış duvarlarına yakın yerlerde durun. Mümkünse dışına çıkın. Binanın iç kısımlarındansa dış kısımlarına yakın yerlerde olmak çok daha iyidir. Binanın dış çerçevesinden ne kadar içeride olursanız, çıkış yolunuzun kapanma ihtimali o kadar artacaktır.

Alt geçitte araç seyrinde depreme yakalandığında ise, yolun kenarına telaşsız şekilde park edip, aracın hemen yanında oturmak gerekir. Yukarıdan düşen betonların araca düşmesiyle yanda oturan kişiyi koruyabilir.

Enkaz halindeki gazete ofislerini ve çok miktarda gazete kâğıdının olduğu ofislerde gazete kâğıdının ezilmemesi/sıkışmaması gözlemlenen olaydır. Yüklü gazete kâğıdının yanında olan kişiler rahatlıkla hayatta kalabilir.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here