Seçimden Sonra

0
90

Erken seçim beklenirken baskın seçim oldu. Baskın seçim ise kanun çiğnenerek, yasak getirilerek, hukuk ayakaltına alınarak yapılıyor. Neden bu panik, bu korku?

Yazıldı, çizildi. Paldır küldür gidiyorlar. 2015’te, 13 yıldır sırtlarını çevirdikleri Türk bayrağına sarılarak, açılımdan vazgeçerek, 15 Temmuz sonrasında FETÖ ile yollarını ayırarak kurtulmuşlardı. Ama hâlâ mirasyediydiler, hâlâ son hızla satıyorlardı. Şimdi mirasyediliğin faturası çıkıyor önlerine. Ekonomi delik deşik… Yama da kurtarmıyor. Sebep bu. Tepetaklaklar, çok korkuyorlar.

Birkaç örnek! “Devletin ekonomide ne işi var” demiş, önlerine geleni satmış, satılmayanın her işini ihaleye vermişlerdi. Hızlarını alamamış; Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı’nın işlerini bile ihaleye vermişlerdi. 3 milyonu aşan taşeron işçisi yaratmış, 10 milyona yakın seçmen kitlesini avuçlarına almışlardı.

Zaman oldu, torba yırtıldı; avuçlarında durmaz oldu taşeron işçisi. 15 yıldır devletin işçisini parça-parça tasfiye eden AKP, “900 bin kişiye kadro” demeye mecbur kaldı. Öyle ki “hepsini hanenize yazıyoruz” deyip yol arkadaşlığı yaptıkları Hak-İş’e bile çelme attılar.

Korkunun başka bir eseri, şeker fabrikaları olayıdır.

Satılan, kıyı kasabadaki bir adet fabrika değil. Memleketin 14 yerinde 14 fabrika. Dahası şeker sektörü, tekmil millet demek. İşçi demek, memur demek, köylü demek… Esnaf, kamyoncu, besici demek… Damızlıkçı, sütçü demek; gübreci, melasçı, eczacı demek… Ve daha başkaları demek… Anlayacağınız, şekere dokunanın eli yanar.

O halde neden toplumun tamamını karşılarına aldılar? Tepetaklak gidiyorlar, üç kuruşa bile muhtaçlar, ondan.

Başka bir örnek: tarihin en büyük basın operasyonu, Doğan Holding’e el konulması. Hürriyet grubunu yandaşların alması, basının yüzde 70’ini kumanda etmenin bile yetmediğinin itirafıdır. Anlaşılan düşüş fena…

Başka bir örnek: Fabrika, tesis, santral, liman demeden satan mirasyedi hükümet, memurun oturduğu binaya göz dikmiş şimdi. 50 bin lojmanı satmayı planlıyorlar. “Öncelik memura” sözünün kıymeti yok. Gerçek şu ki devletin 50 bin memurunu sokağa atmaya hazırlanıyorlar.

Ve kanunsuz ve yangından mal kaçırılan seçim…

Nereye koşuyorlar panik halinde? Yamaları kapatacak bir sihir mi keşfettiler? Tepetaklak gidişlerini engelleyecek, ekonomiyi çukurdan kurtaracak plan mı yaptılar?

Keşke öyle olsa! Keşke huylu huyundan vazgeçse! Yeni plan, vitesi büyütmek, elde avuçta ne varsa satmak. Özelleştirme İdaresi’ne hazırlattıkları satış planında neler var neler…

Zonguldak kömürü de içinde olmak üzere, açık ve yeraltı kömür sahaları, Hidroelektrik santralleri, Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ), BOTAŞ’ın hisseleri, Doğusan AŞ, İstanbul Gaz Dağıtım AŞ (İGDAŞ), Türk Telekom’un, Vakıfbank’ın hisseleri…

Uydu, kablo ve bilişim hizmetleri şeklinde üçe parçalayacakları TÜRKSAT, PTT’nin kargo, posta ve bankacılık hizmetleri, Türk Hava Yolları, Devlet Hava Meydanları, Çaykur, TİGEM’e ait 15 işletme, TMO’nun Alkolid Müessesesi, arsaları, DSİ’nin göletleri, barajları ve içme suyu şebekeleri…

Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ), ikiye parçaladıkları TCDD, Türkiye Jokey Kulübü, Spor Toto, devletin öğrenci yurtları, hatta belediyelerin Halk Ekmek tesisleri, Otoparkları (İSPARK), Otobüs (İETT) işletmeleri…

Sıkı durun; yeşil alanlar ve parklar, daha da sıkı durun, cezaevleri ve bakımevleri…

Anlaşılan huylu huyundan vazgeçmiyor. Hem de tepetaklak gittiğini gördüğü halde. Seçim sonrası plan, memleketi daha da hızlı batırmak, intiharlarını da daha da hızlandırmak!

Sadık KARAKAŞ