“En Düşük Maaş Yoksulluk Sınırı Üzerine Çıkarılmalıdır”
Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Ünsal, ülke tarihinin en zor döneminden geçildiğini iddia ederek; “84 milyon olarak ülkeyi yönetenlerin aldığı kararların faturasını daha fazla işsizlikle, daha fazla yoksullukla ödemeye devam ediyoruz” dedi.
Mutfakta yaşanan gerçek enflasyonun yüzde 150’yi aştığını kaydeden Ünsal, Türkiye enflasyonunun en yüksek ülkeler sıralamasında dünya beşinciliğine yükseldiğini hatırlattı.

Son bir yılda artan fiyatlardan örnekler veren Ünsal; “Nereye baksak, neye baksak ateş pahası fiyatlarla karşılaşıyoruz. Hangi birini anlatalım. İşin en kötüsü biz “geçinemiyoruz” diye feryat ettikçe onlar zengini daha zengin fakiri daha fakir hale getirmeye dönük politikalara sarılıyorlar. Bu kriz dönemi bile parası olanlar için fırsata çeviriyorlar. Kur Korumalı Mevduat Sistemi ile bugün 17 TL’ye ulaşan dolardaki artışın maliyeti bizim, halkın ödediği vergilerden, hazineden alınıp zenginlerin cebine aktarılıyor.

Bu sistem ile bizim cebimizden alınan tutar şimdiden 50 milyar TL’yi buldu. Ama bu da yetmedi. Şimdi de Gelire Endeksli Senet (GES) adı altında kamu kurumlarının gelirlerine göz konuluyor. Yüz yıllar öncesinin iltizam sisteminden farkı olmayan bu sistemle Devlet Hava Meydanları gibi geliri yüksek kurumlar adeta zenginlere peşkeş çekiliyor. Sermayeye, patronlara, zenginlere bonkör olanlar, sıra dar gelirlilere, işçilerle, emekçilere gelince türlü türlü bahaneler yaratıyor. Biz yaşamsal temel ihtiyaçlarımızı kısarak, borçla harçla ayakta kalmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Yıllardır sahte resmi enflasyon rakamlarına göre yapılan artışların, herkesin reel gelirini buharlaştırdığını, maaşların gelinen noktada açlık sınırına yaklaştığını savunan Ünsal; “Yoksulluktan, işsizlikten bunalan milyonlarla dalga geçercesine, “Ülke büyüyor, çarklar dönüyor, insanlar iş buluyor” gibi nutuklara her gün bir yenisi ekleniyor. Maaşlarımız daha cebimize girmeden buharlaşıyor. Buna rağmen siyasi iktidarın temsilcileri “memur maaşları bütçeye yük” gibi pervasızca açıklamalara imza atmaya devam ediyorlar. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, maaşlarımızı her gün, her an iliklerimize kadar yaşadığımız hayat pahalılığına göre değil, masa başında takla attırılan sanal rakamlara göre arttırmaya devam etmek istiyorlar. Oysa yıllardır sahnelen oyun apaçık ortadadır. Maaş artışlarımızı düşük tutmak için resmi enflasyon da düşük gösterilmiştir. Bunun için yapılan hileler özellikle enflasyon farkı alacağımız aylar yaklaştıkça daha da artmıştır. Memur Sen ve bağlı sendikaları yıllardır masa başında oluşturulduğunu bildikleri bu sahte rakamların altına imza atmışlar, üstelik kamu emekçiklerinin temel hiçbir sorununu çözmeyen mutabakatları “tarihi başarı” diyerek övmekten de geri durmamışlardır” dedi.

İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için çözüm önerilerini de sıralayan Ünsal; “Çözüm, en düşük maaşın yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasından geçmektedir. Bunun için; Eşi çalışmayan, iki çocuklu, en düşük maaşı alan kamu emekçisinin geliri maaşında yapılacak artışın yanı sıra eş ve çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı, yiyecek yardımı, ikramiye, yakacak yardımı gibi kalemlerde artışlarla yoksulluk sınırının (2022 Mayıs itibari ile 19.785 TL) üzerine çıkarılmalıdır. Tüm tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınmalı, bu maddelerde KDV sıfırlanmalıdır. Akaryakıt ürünlerinden telefona kadar lüks olmaktan çıkan her üründe ÖTV kaldırılmalıdır. Halkın, emekçilerin cebinden alıp zenginlere, beşli çeteye, yandaşlara aktarmanın araçları olan Kur Korumalı Mevduat Sistemi, Kamu Özel İş birliği Projeleri, Döviz Garantili İhaleler sonlandırılmalıdır.

Bu talepler 2023 Ağustos “toplu sözleşmesi” beklenmeden hayata geçirilmeli, hem kamu emekçilerinin, emeklilerin hem de asgari ücretlilerin kayıpları bir an önce giderilmelidir. Bugün burada yoksulluğumuzun belgesi olan bordrolarımızı yakarken tüm kamu emekçilerini bir kez daha; Hepimizin temel talepleri olan Güvenceli Bir Çalışma Yaşamı ve İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret taleplerine sahip çıkmaya, Emeğin Haklarını Korumak İçin KESK’e Bağlı Sendikalarda Örgütlenmeye Birlikte Mücadeleye Çağırıyoruz!” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Açıklamanın ardından eğitimciler maaş bordrolarını yaktılar. (Haber: Helga TERBİYELİ)







