Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Milliyetçilik Milletin Değerlerine Sahip Çıkmakla Olur”
Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, partililerle ilçe binasında bir araya gelerek gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ülkede gündem oluşturan, tartışma yaratan konulara tek tek değinen Yüksel, ülkemizin yönetilmediğini, bir bilinmeze sürüklendiğini savunarak, günlük bir gazetede yer alan haberleri okudu ve; “Bunlar aynı günde yayınlanan haberler. Türkiye cinnet geçiriyor, Türkiye kendini kaybetti, ülkemiz yörüngesini kaybetti. Bu şartlar altında ülkemize sahip çıkmak ve ülkemizi tekrar güzel günlere kavuşturmak zorundayız. Bir ülke bilinmeze sürüklenirken, bir ülke karanlığa sürüklenirken neden konuşmayalım? Benim konuşmam yetmez herkesin konuşması lazım. Bana değmeyen yılan bin yaşasın demek geleceğimizi, torunlarımızı, çocuklarımızı yaşanmaz bir ülkeye mahkum etmektir.
Ekonomi içler acısı, tencere kaynamıyor, mutfakta yangın var, cepler boş, bir soygun düzeni devam ediyor. Kendi halkını soyan bir devlet, bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Hemen bir örnekle ispat edelim. Ülkemiz OECD ülkeleri arasında elektriğe en çok zam yapan ülke. 100 TL’lik elektrik faturasının sadece 49 TL’si tüketim, diğeri vergi. Böyle bir soygun düzeni olabilir mi? Kendi halkını soyan bir hükümet olabilir mi? Saray ilk 5 ayda 1 milyarın üzerinde harcama yapmış. Bu parayla 250.000 öğretmenin ataması yapılırdı ve maaşı verilirdi. İnsanlar açken, çocuğuna bakamazken, gece aç yatağa girerken meclis başkanı çıkıyor diyor ki ‘Milletvekilleri geçinemiyor’. Bir insanın ar damarı çatlamışsa, utanma duygusu kalmamışsa ancak bu lafı söyler.
Türkiye’de asgari ücret 2020 TL açlık sınırı 2025 TL. Asgari ücretin üzerinde açlık sınırı! Ülke bu iklimde yaşıyor, yoksulluk sınırı 6559 TL. Yani bunun altında eline para geçen yoksul demek. Milletvekili maaşı ne kadar 22.200 lira. Ayriyeten telefon bedava, sağlık hizmetleri bedava, dişini de bedavaya yaptırıyor. Ben Meclis Başkanı Şentop gibi düşünenleri biraz utanmaya, sıkılmaya davet ediyorum. Sen sadece milletin vekilisin asil kim bu millet. Bu millet inim-inim inlerken, yarını düşünürken, çocuklar işsiz babanın gözüne bakarken, sen utanmadan, sıkılmadan milletvekili maaşı bize yetmiyor diyorsun. Bu size yetecek. Bu millet bu parayla geçiniyorsa, bu millet bu sefaleti çekiyorsa o para size yetecek” şeklinde konuştu.
Ülkede gelir dağılımının bozulduğunu, eşitliğin olmadığını da ifade eden Yüksel; “Bu ülkenin nimetleri, zenginliği, ferahı bir kesime akıyor. Milyoner sayısı son 1 yılda 100’de 27 arttı ve sayısı 200 bini geçti. Allah daha ziyade etsin ama bu ülkenin insanlarına bu geliri, bu zenginliği eşit bir şekilde dağıtmak zorundasınız. Yine hiç utanmadan sıkılmadan, köprüler satıldı, fabrikalar satıldı, Petkim satıldı, Telekom satıldı hiçbir şey kalmadı son Merkez Bankası’ndaki paraya el koydular. Bir milletin en zor anında ihtiyaç duyacağı, hiçbir dönem hiç kimsenin dokunmadığı parayı da hazineye devrettiler. O da yetmedi vergiler ve zamlar devam ediyor. O da yetmedi, şimdi sıra dağlarımıza, göllerimize, ovalarımıza, tarihi eserlerimize de geldi. Onu da peşkeş çekiyorlar.
Tarihi Ankara Garını, meşhur Salda Gölünü, ihale ile bir yandaşa devrediyor. Kazdağları yüreğimizi sızlatıyor. Türkiye’nin oksijeni sadece bölgenin değil. İçinde bin tane pınarın aktığı bir yer. Ne yapıyorsun, Kaz dağlarını Kanadalı bir şirkete yabancı bir şirkete peşkeş çekiyorsun. Sebep ne? Hani ülke uçmuştu? Hani her şeyi yapıyorduk? Yeraltı zenginliği, altın varsa niye sen çıkarıyorsun?
Kanadalı şirket kendi ülkesinde bir ağacı kesemez. Kanada’nın bayrağında ağaç resmi var. Kanada sivrisinek ilacını ekolojik sistemi bozar diye ülkeye sokmuyor, adamlar ormanına, tarihine o kadar sahip çıkıyor ki ama maalesef biz talan ediyoruz, talan ettiriyoruz ve gelecek nesillere hava alacak bir gelecek bırakmıyoruz. Şirketin yatırımı 553 milyar, çıkarılacak altının değeri 4 milyar dolar, devlete payı yüzde dört, sadece yüzde dördünü alacağız. %96’sını alıp götürecek? Kimin malını kime veriyorsunuz?
Hani söylüyorlardı ya bazı arkadaşlar Irmağının akışına ölürüm diye, hani baş koymuşlardı Türkiye’nin yoluna, düzlüğüne, yokuşuna. Baş koymuşlara sesleniyorum, o türküyü söyleyerek, halay çekerek olmaz milliyetçilik. Vatan sevgisi milletin değerlerine, milletin ormanına, ağacına, gölüne, deresine sahip çıkarak olur. Neredesiniz? Hani ölüyordunuz Türkiye’nin her şeyine?” şeklinde göndermelerde de bulundu.
Ülkeyi yönetenlerin en fakirin yediğini yemedikçe, giydiğini giymedikçe, bu ülke düzelemeyeceğini de iddia eden Yüksel; “İzmir Büyükşehir Belediyesi işçisine %40 zam yaptı. Emeğe sahip çıkan, alın terine sahip çıkan, Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’deki haksızlığa, adaletsizliğe, vurguna, talana ses yükselten Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin deresine, ağacına, gölüne sahip çıkan Cumhuriyet Halk Partisi… Onun için her sokakta Cumhuriyet Halk Partisi var olacak, her mahallede Cumhuriyet Halk Partisi var olacak. Herkesi vatana, bayrağa, millete sahip çıkmak adına Cumhuriyet Halk Partisinde yol arkadaşı olmaya ve saf tutmaya çağırıyorum” diye konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
