Tarih Hesap Sormaz, Sadece Yazar (1)

0
64

Değerli okurlarım, istekleriniz doğrultusunda ve beğendiğinize yürekten inandığım, türlü vesilelerle dile getirdiğiniz edebi bir paragrafla makaleme başlamak istiyorum. Yüreğimizdeki değişimler renklerin çoklu dağarcığıyla oluşur bazen. Sanatın atardamarında dolaşan sadece kızıl renkle sınırlı kalmayıp, rengarenk bir çeşitlilik besler yaşam olgumuzu.

Öyle ki; bazen yüreğindeki kirli bulutları söküp atmış bir gökyüzü kadar yalın maviler, lacivertler boyar yürek tuvalimizi. Sonra muhtemelen güneşin turuncusu demleyip terletebilir içimizdeki sonsuzluğu. Gönül galerimizin zenginleşmesi kolay olmaz, kuşlar kelebekler konar ve kanatlandırır bütün beyazları ve de gereksiz detaylardan arınmış gizemli insanlar figürlenir. Bu resimlerle gönül galerimiz daha da zenginleşir.

Gönül galerimizin sadece bunlarla zenginleşeceğini, iktifa edeceğini söyleyemeyiz. Bir makale ister gönül, kendini anlatan. Bir şiir ister gönül, derinlere dalmak için. Sağlık kazanır, umutla dolar gönül. Gönlümüzde öyle unsurlar vardır ki; bir enstrümanın nağmesi gibi sağlıklı bir ritimle hazır tutar bizleri. İnsanlarda uyku ve uyanıklık hali, bilişsel işlevler gibi, metobolizma, hormon düzeyleri gibi yaşamsal unsurlar.

Gece-Gündüz döngüsünün etkisiyle… Öyle ki, üzerinde yaşadığımız yaşlı gezegenin kendi çevresinde dönüşüyle ortaya çıkan dünya saati ile vücudumuzun döngüsünü oluşturan biyolojik iç saatin uyumlu olması sağlığımız için çok önemli. İşte bu ritmin uyumunu bir kaçırırsak, bizi yakalayan şey, hastalık dediğimiz, bedenimizin o ritimsiz salınımı.

Kısaca; yaşama hitabeden makaleler, gönlümüzü dolduran şiirler, göz alıcı tablolar yetmeyebilir. Fizyolojik ve davranışsal bütünlüğümüzün en önemli anahtarı o iç saat diyoruz ya, biyoritmimiz. Enstrümandan çıkan o ahenkli asalet gibi, o ritmik tekrarların algılanmasıyla olumlu yönde etkiler yaşamı. Kendi konumunu bilenlerde sorun yok. Bütün sorun! Kendi yaşam biçiminden habersiz, fakat başkalarının yaşamıyla uğraşanlarda, bilginler, buna da çözüm bulmuşlar. Nasıl mı?

Sağlıklı olacaksın ya da en azından sağlıklı gözükeceksin. Aksi halde sana akıl verenler çok olur. Bu da yetmez. Boğazına hâkim olacaksın. Bu da yetmez, ser verip sır vermeyeceksin. İşte o zaman kurtarırsın.

Futbolda boyut kazanmış şike yapılıyor, futbolumuzun kökü kazınmak isteniyor ama nasıl yapılıyor, nasıl beceriyorlar ve sonunda şike yapanlara teşekkür etmedikleri kalıyor. Balyozun şike ile bir ilgisi yoktur ve ısrarla sorduğunuz için bildiklerimi ayrıntıya girmeden anlatma gereği duydum. Hepsi o kadar.

Darbeye teşebbüs, seçilmiş bir hükümeti silah zoruyla yıkmayı düşünmek, darbe yapmak ya da düşünmek. Bu saydıklarım anayasal bir suçtur, bu kapsam içinde değerlendiriliyor. İsmini vermeyeceğim bir sürü mahkeme vardı ve buna özel yetkili mahkemeler dahil.

Bu mahkemelere talimat veriliyor “Devleti iyi koruyun” Mahkemelere talimat belki muz devletlerinde vardır. Sıkıyönetim ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin icraatları hafızlarda solmadı, alabildiğine yeşeriyor. İdeolojileri uğruna çok sayıda yoldaşlarım katledildi. Futboldan başka bir eğlencemiz yok. Umarım onu da elimizden almazlar…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here