Değerli okurlarım, sizlere yaklaşabilmek, beğeninizi kazanabilmek, devamlı okur olmanızı sağlayabilmek samimi ve dürüst olmaktan geçer. Zaten, sporda hile hurda olmaz, doğrular ne ise onlar yazılır. Ayrıca, yalan yanlış yazma lüksümüz de yoktur. Derhal fark edilir. Spor politika gibi değildir, “Dün dündür, bugün bugündür” denilemez.
Bu sütunlarda, yıllardan beri birçok önemli konuların yanı sıra alt yapı konusunu da işleyip duruyorum ama sesimi duyurabiliyor muyum, sözden anlayan var mı, işte bundan pek emin değilim. Çünkü doğru sözler, iyi yerlere yönlendirmeler önceleri tepki ile karşılanır ama daha sonra gerçekler anlaşılır ama biraz geç kalınmış olunur diye düşünmekteyim.
Takım olma ruhunun, sessiz sedasız, aniden gerçekleşemeyeceğini hemen belirtelim. Bu demokrasiye geçiş gibi kolay değildir. Öncelikle sporcuların içinde oluşan bir olgudur. Bireysel motivasyon burada ön plana çıkmaktadır. Bu aşamada, yerel sporcular ya da transfer edilecek, edilmiş olan oyuncuların konumu oldukça önem arz eder. Bu önemli olayda etüt etmek, aynı zamanda analiz etmek şarttır.
İstemesem bile, yine de alt yapıdan söz etmek zorundayım. Bildiğiniz gibi, alt yapılarını kontrol altında tutan ve o gençlere sıcak bakan kulüpler daima başarılı olmuşlardır. Transfer ödemeleri en alt seviyede, gençlere ödenen ücretler bildiğiniz gibi. Anlayacağınız her şey ekonomik.
Alt yapıda olup da takıma girme aşamasında olan ya da takıma yeni girmiş oyunculara, hocaları özellikle şunları öğretmeli hatta ezberletmelidir.
Takımını sevmek ve vefalı olmak, takım arkadaşlarıyla uyum sorunu yaşamamak, rakiplere saygılı olmak, kurallara uymak ve hakemlere itiraz etmemek, müsabakalarda kart görmeyi itiyat haline getirmemek, tribün için oynanmayacağını içine sindirmek, hocasının sistemine adapte olmak, müsabakanın gergin dakikalarında olayı yatıştıramasa bile, tahrikçi olmamak ve olay yerinden uzakta durmak.
Satır başı olarak söylediklerim bunlar ama istediğimiz kadar da çoğaltabiliriz. Bu saydıklarımın yarısı gerçekleşsin, tahmin ettiğiniz gibi, statlarda olay çıkmaz. Öyle inanıyorum ki, alt yapı hocaları, genç öğrencilerine spor ahlakıyla ilgili ve başarılı olma yolunda çok şeyler öğretiyorlardır.
İstisnaların dışında (sakatlık, kötü hastalıklar hariç) alt yapıdan yetişip de başarısız olmuş birer sporcuya rastlamadım. Şanssızlıklardan sakınmak da sporcunun kendi elinde…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
