Değerli okurlarım, fanatiklere mersiyeler dizmedik ama samimi olarak onlarsız da olmuyor demiştim. Bu olumlu yaklaşımımız hepsi için geçerli değildir. Biz fanatikleri aynı zamanda taraftarları, takımlarının on ikinci adamı olarak değerlendiriyoruz.
Uzun yıllar önce “fanatizm” olayı söz konusu değildi. Herkes yan yana oturur ve heyecanla müsabakanın başlaması beklenirdi. Sadece “Gol” olduğunda ya da gollük pozisyonlar olduğunda sporseverlerin rengi ortaya çıkardı. Küfür, şiddet hadisesi hiçbir zaman gündem oluşturmadı. Daha sonraki yılarda fanatik gruplar oluştu ya, onları yönlendirenler de, inanın birer beyefendi idi. Papyon takan fanatik mi olur? O zaman vardı, bunlara tanık oldum.
Bir zamanlar bu konu da nabız yoklaması yapmıştım. Bütün sporseverler hemen aynı şeyleri söylediler. Demek ki yapılanlardan sporseverler rahatsızdı. Neler duymuştum, sporseverler nelerden rahatsızdı?
Galiz küfürlerle çevrenin rahatsız edilmesi, hakemlerin onurunu kıracak şekilde hakaretler, sahaya yabancı maddelerin atılması, rakip oyuncuların köşe vuruşu, taç atışı için geldiklerinde küfür ederek, pet şişeleriyle yıldırmaya çalışıp, anons yapılmasına neden olmak, basınla ilgisi olmayanların o mekânlarda densizlik yapmaları, kanunen suç sayılan öldürücü ve kesici aletlerin tribünlerde sunulması, rakip takımın yöneticilerine çirkin sloganlar atılması…
Tribünlerde oluşan şiddet olayları stat dışında da devam ediyor ve boyut kazanıyor. Arabalar tahrip ediliyor, evlerin camları kırılıyor ve çevre sakinleri hafta sonları tedirgin oluyor. Bu olaylar sık sık olmasa bile, hiç olmamasını gönlümüz arzu ediyor.
Buraya kadar fanatiklerin olumsuz yönlerini anlattım. Peki, bu fanatiklerin olumlu yönleri var mıdır? Tabi ki var, saymakla da bitmez. Öncelikle şunları söylemekte yarar var Futbol maçları tiyatro izlenir gibi izlenmez. Öyle olduğunu düşünmek eşyanın tabiatına aykırıdır. Futbol oyununda hiçbir pozisyonun tekrarı yoktur. Sadece televizyonlarda oluyor. Televizyondaki yorumcular da kritik bir pozisyonu bir ileri, bir geri göstererek saatlerce ekranı işgal ediyorlar.
Bazı takımların öyle bilinçli fanatikleri var ki, öylesine ilginç sloganlar yaratıyorlar ki, bunların söz yazarı ya da şair olduklarını düşünürsünüz. İma var ama suç unsuru yok.
Futbolun ölmekle kalmakla bir ilgisi yoktur. Doğal olarak güzel fakat yenilmek de dünyanın sonu değildir. Bunu içimize sindirdiğimiz zaman, sanırım statlarımızda şiddet olayları olmaz ya da en aza iner.
Naklen yayınlar futbola olan sevgiyi, renk aşkını engelleyemez. Futbol öyle bir spordur ki, fedakarlıkla iç içedir. Yani mutfak paranı maç biletine yatırırsın gözünü kırpmadan.
Gerçek fanatik, takımının galibiyetini görmek ister, bu çok doğaldır ve taraftarın da en doğal hakkıdır. Gerçek fanatik, takımının başarısı için belirlenmiş güzel sloganları atar. Günümüzde bu da yozlaştı. Müsabakalara ücretsiz girmeler, yönetimden yüzlerce bilet talep edip ve bu biletleri karaborsaya düşürmek falan. Olumlu düşünen fanatik grubu takımlarına daima yararlıdır, başarılara katkısı vardır.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
