Değerli okurlarım, yine bir edebi paragrafla makaleme giriş yapacağım arzu ettiğim gibi. Sporun çok şeylere kadir olduğunu ve bu vesile ile de anlatmış olalım, bir kez daha.
Özgürlük, kişinin başkalarına zarar vermeden düşündüğünü ve dilediğini yapabilmesidir. Kişi sahip olduğu özgürlükle birçok etkinliklerde bulunabilir. Eşitlik ve özgürlük demokrasinin vazgeçilmez iki unsurudur. Ancak özgürlüğü kullanırken toplum içinde yaşandığı, başkalarının da özgürlüğünün olduğu bilinmeli ve ona göre hareket edilmelidir. Kişinin özgürlüğü başkalarının özgürlünü engellememelidir.
Özgür düşünce ve bağımsız millet kavramları birbirlerine sıkı sıkıya bağlı ve aynı kaynaktan doğmaktadır. Bir yerde özgürlük yoksa bağımsız millet yok demektir. Batı’nın güçlüleri özgürlük konusunda iyiler ama bunlarda imparatorluk sevdaları, zaman-zaman insan düşüncesinin güzelim akışını durdurup, tutarsız bir kurt mantığına yöneldiği izlenimini vermektedir. Bunların özgürlük anlayışının kâğıt üzerinde olduğunu düşünmekteyim.
Yalnızlık bir yağmurdur çisil-çisil yağan. Tek başınıza kaldığınızda o yağmurun sesini dinlersiniz uzun süre. Rahmetin sesi başta size huzur verir, anılarınız canlanır yani mutlu olursunuz. Bir süre sonra bunaldığınızı hissedersiniz. Çünkü aynı ses aynı nakarat! O zaman de o yağmur sesinden kurtulmak istersiniz. Bir süre sonra sizi teselli ettiğine inanmanıza rağmen.
Yine yağmurlu bir hava, şiddetli rüzgâr beline dolanmış ağaçların toprağa secde ettirircesine. Yapraklar savruluyordu gözlerimin ulaşamayacağı yerlere kadar. Düşüncelerim kadar karışık ki, balık ağları gibi adeta. Onlar da beni mutlu etmiyor. Hayıflanıyorum geçen zamana ve de yazık oluyor akan gözyaşlarıma. Umarım akan gözyaşlarım yüzümü kirletmiyordur.
Konumuza dönecek olursak; En iyi sporcu mu? En iyi insan mı? Hangisi baş tacı edilir? Yanıtı zor olsa da, öncelikle sporun ve sporcunun ne anlama geldiğini bilmemiz şart. Spor kelimesi İngiliz kökenlidir ve “SPORT” kelimesinde türemiştir. Eğlenmek, hoplamak, zıplamak ve hoşça vakit geçirmek gibi anlamlar ihtiva etmektedir. Düne kadar böyleydi, günümüzde ise bedenen ve zihnen güçlü olmak, eğlenmek için yapılan düzenli hareketler anlamında kullanılmaktadır.
Bu söylediklerim amatör sporlar ve amatör sporcular için geçerlidir. İşin içine profesyonellik girince her şey tamamen değişiyor. Spor denilince akla insan gelir. Spora hazırlık idmanla başlar, idman olmayınca yapılan spor faydalı olmaz, derinlik kazanmaz. Herkesin bildiği gibi, Türkler savaşçı bir ulustur ve buna paralel olarak yaptığı bütün sporlarda savaşa hazırlık anlamı taşır.
Tüfek icat oluncaya kadar Türklerin yaptığı cirit, at yarışları, at talimleri, tomak gibi atlı sporlara, güreş gibi bedensel yapılan sporlara bakıldığında savaşların ön hazırlığından başka bir şey değildir. Aşık olup olmamak elimizde olmasa bile, onun sınırına fazla yaklaşmamalıyız yani uzak durmakta yarar var demeye çalışıyorum. Fakat sevgisizde kalamayız. Hele futbol sevgisi… Onsuz asla!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
