Eğitim Sen Kadın Kolları Sekreteri Melek Demir; “Gerçek Adalet Yaşam Bulmalı!”
İskenderun Eğitim Sen Şube Kadın Kolları Sekreteri Melek Demir, iki yıl önce Dikili’de yaşanan tecavüz olayının 5. davasının önceki gün görüldüğünü belirterek; “Bizler İskenderun Eğitim-Sen’li kadınlar olarak, duruşmanın yapılacağı adliye önünde olamasak da buradan adaletin gerçekleşmesi için sesimizi yükseltmek istedik” dedi.
Bu utanç ve acı verici durumun, eğitimle de ilgisi olduğunu düşündüklerini ifade eden Demir; “Çünkü giderek laik eğitimden ayrılan, muhafazakârlaşan bir eğitimle karşı karşıyayız. Bunu başbakanın sözlerinden defalarca dinledik, şimdi de açık bir şekilde uygulamaya koymaktalar. Önce din derslerinin sayısını arttırdılar. Ardından karma eğitimi tartışmaya başlattılar ve bunun da ardından İmam Hatip okullarını ve İmam Hatip olmayan okullarda ise İmam Hatip sınıflarını devreye soktular.
Kadınların ve erkeklerin bir arada yaşamasını zorlaştıran ve günah sayan bu ideolojik yaklaşım, kadına yönelik şiddetin taciz ve tecavüzün artmasının da sebebidir. Çünkü kendi İslami anlayışlarının sonucu olarak kadını itaatkâr, kendi ölçülerine uygun ve kamusal alanın dışında görmek istemekteler” dedi.
Tüm bu yaklaşımların bir parçası ve sonucu olarak 2012 yılının Mart ayında ortaya çıkan Dikili’deki tecavüz olayına dikkat çeken Demir, olayın 5. davasının önceki gün görüldüğünü hatırlattı.
Bu Davalar Skandala Dönüşmesin!
İki yıl önce 14 yaşındaki E.A.’ya tecavüz eden A.K. ve R.K.’nın bir gece dahi gözaltına alınmadıklarını da kaydeden Demir; “Verdikleri indirimli cezalardır bu adamları cesaretlendiren. Bu davanın sanıklarından A.K., savcının talebine rağmen bir gün bile tutuklu kalmadığı için, mağdur E.A.’yı geçen hafta sanal alemde taciz etme cüretini gösterebildi. Yaptıkları yanlarına kar kalanlar, yeni aymazlıklara doğru yol alıyorlar. Pek çok örneğinin mevcut olduğu bu davaların artık skandallara dönüşmesini istemiyoruz. Adalet istiyoruz. Çünkü bu davada da en yakınındakilerin tecavüzüne uğrayan çocuk, defalarca tecavüzcüleriyle yüz yüze bırakılmış, olay defalarca anlattırılmış ve dinlemek zorunda bırakılmıştır. Bu yeniden-yeniden tecavüze uğramaktır.
Sanıkların tutuklu yargılanması talebi reddedilmiş, Baro ve sendikamız Eğitim Sen’in müdahillik talepleri reddedilmiştir. Erkek egemen devlet aklının yargıdaki bu tezahürüne kadınlar olarak itiraz ediyoruz. Gerçek adaletin yaşam bulmasını istiyoruz. Kadın katillerinin, tecavüzcülerin, tacizcilerin en ağır cezaları almaları için yasal düzenleme ve uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğine dair talebimizi bir kez daha haykırıyoruz. Biz bu ve benzeri davaların takipçisi olmaya devam edeceğiz. Biz bitti diyene kadar bu davalar bitmeyecek!” diye konuştu.
