Değerli okurlarım, her önemli konularda ve her yerde “devrim” yapılıyor. Kalıcılık kazanacak ve bu olgu gerçekleşinceye kadar da devam edecek. Devrim militanları da zeytin ekmek yiyerek toprağa düşecekler. O zaman öyleydi…
Devrim; bir anlamda, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, Muasır Medeniyet seviyesini yakalamaktır. Önemli bir anlamı da budur. Günümüzde oynanan futbolun çok ciddi bir iş olduğunu ve de önemli eğlence ve temaşası da bulunduğunu da kabul etmeliyiz. Bu eylemin can alıcı tarafı da budur.
Futbola kurallar açısından bakacak olursak çok ilginç bulacağımız olgularla yüz yüze geliriz. Bizim sık-sık söylediğim gibi, bu ayak oyunu sporun ta kendisidir, sektör konumundadır. Teknik, taktik, motivasyon, kondisyon. Yani antrenmanlarda kazanımlar. Bunlarda da devrim yapılabilir ve de yapılmalı da…
Alt yapısı insan olan bir grubu sevk ve idare etmek gibi iki temel unsurun üzerinde oturan bu iki kavramda, son derece akademik donanımlar isteyen yaklaşımlardır. Yıllardır bu konuyu işleyip duruyorum ya, yine de yerel futbolumuzda bir kıpırdama olmadığı gibi, haykırışımıza kulak veren de yok. Tanıdığımız dostlarda bizi görünce başka yerlere bakıyorlar. Ancak, mangalda kül bırakmayanlar ne hikmetse çoğunlukta! Örnek mi istiyorsunuz? Bir yönetici çıkıp; “Biz yıldız futbolcu yetiştiriyoruz” diyor. Ne kadar güzel! Aklınıza sağlık ve devamını dileriz. Fakat buna inanmak gerçekten zor. Hem de çok zor.
Art niyetten uzak olarak araştırdım. Yazarken gerçeği bulmak lazım! İlginç olaylar zinciriyle karşılaştım. Sözde alt yapıları var. Fakat hepsi oraya kadar! Antrenman sahaları yok, boş tarlalar aramalar söz konusu, sık-sık teknik direktör değiştiriyorlar, hocanın teknik kararlarına resmen müdahale ediyorlar falan!
Efendim, sizlere futbolu uzun yılardan beri anlatırken, aklınızda kaldığına inandığım çok şeyler söylemiştim. Bunların en çarpıcı olanı şunlar, futbol bir sektör konumundadır. İçeriğinde çok şeyler bulunmaktadır, (ayrıntıya girmiyorum.) Her şey amatör olarak başlar ve felsefesinde şunlar yatmaktadır; dürüstlük, samimiyet ve ciddiyet, spor kültürü ve spor ahlakı, renk aşkı ve kulüp sevgisi… Demek ki alt yapılardaki gençlere sadece futbolu tekmelemek öğretilmiyor. Sporun bütün güzellikleri beyinlerine zerk ediliyor. Alt yapısında böylesine kaliteli oyuncular varken transfere yönelmek akıl karı mı? Söyleyin?
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
