Değerli okurlarım, bundan önceki makalelerimin birinde futbolcuların özel yaşamlarındaki kıyafetlerinden, özellikle saç-sakal durumları gündeminize getirmiştim. Kişilerin kılık kıyafetleri bizleri fazla ilgilendirmese de okurlarım değinmemi istemişlerdi. Erkek sporcular için bir paragraf düşmüştüm ama bayan sporculardan hiç söz etmedim.
Bayan sporcular genel olarak basketbol ve voleybol sporlarında ekranlarda görebiliyoruz. Şehrimizde de bu tür sporların yapıldığını unutmadan söylemeliyim. Evet, bayan sporcuların özel giysilerinin ne olduğu biliniyor. Ya kot pantolon ya da mini etek giyerler. Bu konuda söylenecek söz yok. Eğer onların da sakalları bıyıkları olsaydı nasıl olurlardı onu bilemiyoruz.
Futbol Sadece Futbol mudur? Dilerseniz, bu ifadeyi biraz açalım, daha iyi anlaşılmış olur. Sporseverlerin izleyebileceği tüm spor dalları, futbol oyununun gölgesinde kalmıştır. Bütün spor dalları, futbol oyununun gölgesinde kalmıştır. Bütün spor dalları kurallarla belirlenmiştir. Tabi ki futbol da öyle… Ancak, bu ayak oyunu nedense parmağının dokunduğu yer ağır basıyor ve bütün mesele de bu zaten. İnsanların futbolu arkadan hançerlemesine rağmen, bu oyun yine bu oyun insanların gönlünde ve haz duyacakları en önemli spor.
Şöyle de düşünebiliriz. Şehrimizde bile, profesyonel takımlarımızın resmi maçlarında kentte gözle gözükür şekilde bir hareketlilik var. Kozmopolit bir yapıya sahip İskenderun’a gelen deplasman takımlarının taraftarı vardır ama maç izlemek için de şehrimize gelen taraftarlar da hareketliliği sağlıyor.
Futbol maçlarını bahane ederek burada ki akrabalarını görmeye geliyor ve eş dost ziyareti bir günle sınırlı olmuyor. Piyasanın canlanması da bundan kaynaklanıyor. Bu gelişmelerin kıymeti bilinmiyor. Aksine baltalamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.
Profesyonel futbol takımlarımızın kendi şehirlerine katkısı yadsınamaz. Bunun öncelikle bilincinde olmalıyız. Kısır çekişmeler, sivri konuşmalarla bir yere de varılamaz. Bir defasında yerel takımımızın yöneticileri maç için beni Antakya’ya götürmüşlerdi. Yerel takımımız galip geldi ve bizler çıktık ama taraftarlarımızı iki üç saat statta alıkoydular. Stat dışında muhtemel olayları engelleyebilmek için bu yöntem uygulandı.
Sizce böyle şeylere gerek var mı? Futbolda üç ihtimali de normal saymak ve içe sindirmek gerekmektedir. Maçın sonucu bir tarafı üzebilir ama dünyanın sonu değildir. Başarı çalışanlara aittir. Uzun yıllar önce İskenderunspor-Hatayspor maçı Ankara’ya alınmıştı. Bunu şu anda anlatamayacağım, yerimiz müsait değil. Yarınki sayımızda o maçın görgü tanığı olarak gördüklerimi sunacağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
