Fuat Süme Zamanında Arsuz Kapanın Elinde Kalmış!

0
574

Vah Arsuz’um Vah..!! Çocukluk ve gençliğimin en güzel günlerini geçirdiğim bu yer, şimdi kap karanlık… Geceleyin ışıl-ışıl yanan ışıklar dahi bu güzelim yeri göstermiyor gözlerime… Oysa bir zamanlar; akan çay kenarında ne güzel günler yaşanırdı. Canımızın sıkıldığı anlarda çardakta içilen demli bir çayın tadı nasıl unutulur?.. Sabah kahvaltısını, sabahın tan vaktinde akan su eşliğinde yapmayı nede özlemişim.

Günlerden Cumartesi, ‘bugün şöyle bir uzanayım’ dedim Arsuz’a… Fırından taze bir simit alayım yanında da üçgen peynir hayalleriyle dolu şekilde… Gözcüleri dolaşarak (!) karmakarışık yollardan geçip gittikten sonra, çocukluğumun geçtiği Arsuz’a sonunda vardım. Balık satılan yere geldim daha açmamışlardı. Fırına uğradım bir simit aldım, karşıdaki kahveden bir çay aldım ve Nehir’e doğru Çardak’ta masaya oturup kahvaltımı yapacağım derken, Çardağın kapıları kapanmış. Üstünde de bir yazı “Özel Mülk Girilemez!” Yazıyı görür görmez bir anda başımdan aşağı soğuk bir ter ile boşaldı. Elimde çay ve simit kahvehanenin sandalyesine öylesine oturdum…

Sordum çaycıya burası neden kapalı diye..! Çaycı; “Günaydın ağabey haberin yok mu? Burası satıldı…” deyince hayretim bir daha yeniden şaşkınlığa dönüştü. Peki, kim, nasıl aldı burayı dediğimde bana güldü.

“…Buranın bakma ilçe olduğuna, burada herkes istediği gibi yer alır ve satar kimse ne sorar ne de araştırır. Geçtiğimiz seçimler yapılmadan bir gün önce icra yoluyla, Çardak ve yanı başındaki balıkhane ve dahası gençlerimizin spor yaptığı spor alanı gibi birçok yer kapanın elinde kaldı. Alan insanlar belli. Kimi meclis üyesi, kimisi de bu gördüğün Arsuz’da, binlerce hektar sahibi olan kişiler, buraların yeni sahibi oldu…”

Şaşkınlıktan simit ve çayı yiyip-içemedim. Hepsi boğazıma düğümlendi. Hayallerim yıkılmış, bir anda içime doğru akan gözyaşlarını hissettim. Balıkhaneye doğru aksak adımlarla gittiğimi hatırlıyorum. Orada da yerli dediğimiz telaş yüklü insanlar vardı. Onların da ağızlarından ahlar vahlar dökülüyordu… Adamların bir anda sanki yaralarını deşmiştim. Birileri oradan bir şeyler söylüyor, diğerleri şundan bundan konuştukça konuşuyorlardı. Hepsi çok eskiden tanıdığım insanlar. Kimi balıkçı, kimileri ben yaşta emekli olmuş, bu yerlere dinlenmeye gelmiş kişiler ve onların yanında balık almaya gelmiş olanlar… Kahır dolular… Nefret dolular… Sıkıntıları başlarından aşmış. Konuşan kişilerin çoğunluğu da Fuat Süme’ye veryansın ediyor.

Arsuz Belediyesi eski Başkanı Fuat Süme, Arsuz’un yollarına parke taşı döşettirmiş ve belediye bu işin karşılığını ödemeyince de yüklenici firma Belediye’yi icraya vererek, Arsuz halkının ve değişik yörelerden gelen vatandaşların, açıkçası yöre halkı ve garibanların tek tesellisi ve halka açık olan bu yerleri icra yoluyla almış. Kimse onlara dur diyememiş. Vatandaşın tek eğlence yeri ‘ÇARDAK’ şu günlerde özel kişilerin mülkiyetinde… Yazık, çok yazık, hem de çok yazık… Yazıklar olsun böyle bir düzen yapan kişilere ve bu halkın malını para karşılığı alan kişilere…

arsuz nehri1

Arsuz ilçesinin yeni Belediye Başkanı Nazım Çulha’nın bu adaletsizliğe isyan ettiğini söylüyorlar. Hatta yapılan bu yanlışlığı bir üst mahkemeye taşıyarak temyize gönderdiğini ama temyizden gelen karara göre de bu yerleri alan kişilerin mahkemece haklı olduğu söyleniliyor. Başkan Çulha ne olursa olsun halka ait bu yerlerin yeniden halka verilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğini, bulunduğu her yerde söylüyor ve söyledikçe de taraf buluyor.

Benim aklımın almadığı şeylerin başında şunlar geliyor… Ey bu yerleri parasına güvenerek alan sizler; üç kuruş uğruna halkın keyif çattığı bu yerleri alarak, insanlarımızı sıkıntıya sokmanızın sebebi ne? Bu ölümlü Dünya’da para sizce çok mu önemli bir basamak?.. Şunu unutmayın siz bir kuşaksınız, sizden önce olan kuşakların şimdi mesanesi dahi okunmuyor. Bir zaman sonra sizde onlar gibi geçmiş kuşaklarda kaybolacaksınız. Mal mülk hepsi yalan ama bir gerçek var ki önümüzdeki kuşaklar bu Arsuz’un en gariban noktası olan halka açık Belediye’ye ait olan ‘Çardak’a çoluk-çocuğunu getirip, akan suya bakarak bir günlüğüne de olsa çay içme keyfini yaşayacak. Yaşayacağız!”

Bu konuda isyan bayrağını çeken Başkan Nazım Çulha, belediye meclis üyeleri ve yöre vatandaşlarının haklı davalarını sonuna kadar destekliyorum. Şu makalem gibi makalelerimle Arsuz’un sesini yaşadığım sürece de duyurmaya çalışacağım.

Kanunlar bu işe olumlu bakabilir, ancak şu gerçek asla unutulmamalı! Yıllar yılı halkın tesellisi olan bu yerler satılamaz. Tatil günü Arsuz’a gelen insanlar nereye gidecek? Çay kenarı sağlı sollu kapanmış ve özel mülk haline getirilmiş. Parası olan zevat kendine özgür yaşarken, halkı düşünmeyenlerin yeri değildir Arsuz! Arsuz, tarihi boyunca halkın malı olmuş ve malı olmaya da devam edecektir.

Not: Aramızdan ayrılan Cevdet Uygun ağabeyimin o yörede çok hatıraları var. Onunla birlikte Arsuz koylarında ne güzel eğlenmiştik. Kendisini Rahmetle anıyorum. Serhat Nazlı kardeşime de rahmetler diliyorum. Mekânlarınız cennet olsun.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here