Eryılmaz; “Reyhanlı Dosyası Kapatılmak İsteniyor”

0
67

refik eryılmaz6CHP Hatay Milletvekili avukat Refik Eryılmaz, Reyhanlı’da 53 kişinin hayatını kaybettiği patlamalarla ile ilgili Başbakanlık müfettişlerinin, herhangi bir devlet görevlisinin veya yetkilisinin, olaylarda kusurunun veya ihmalinin olmadığına dair rapor hazırlandığını söyledi. Eryılmaz; “Bu, şu demek oluyor; Dosyayı kapatalım. Bu, Hatay Cumhuriyet Başsavcısı’nın yürüttüğü soruşturmaya bir müdahaledir” dedi.

Cilvegözü Sınır Kapısı’nda 11 Şubat’ta ve Reyhanlı İlçesi’nde 11 Mayıs’ta meydana gelen patlamalarla ilgili olarak, sis perdesinin aralanmadığına dikkat çeken Eryılmaz, Başbakanlık müfettişlerinin raporu doğrultusunda, öne sürülen iddiaların tekrar gündeme geldiğini, olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi. Cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısının yaşandığını, bu olayla ilgili çok çeşitli spekülasyonlar yapıldığını, olayla ilgili dava açılmadığını ve gizlilik kararının devam ettiğini söyleyen Eryılmaz; “Patlamanın şekline bakılacak olursa, biri belediyenin önünde, diğeri PTT şubesine yakın bir yerde yaşandı. İki resmi kurumun önünde yaşanan patlama ile ilgili kamera kaydının olmaması, ayrıca iki patlama arasındaki 50-60 işyeri önündeki kamera kayıtlarının toplanmış olması, bir tek kamera kaydının basına yansıtılmaması, şaibeleri ve sis perdesini daha da farklı noktalara taşıyor. Olayla ilgili kişilerin yakalandığına dair iddialar var. Ancak, olay öncesinde jandarma istihbaratının gönderdiği raporu dikkate aldığımızda, bu olayın önlenmemiş olması, bu olayın önüne geçilememiş olması, bir takım soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Nitekim olayın hemen sonrasında, Başbakan’ın bir açıklaması oldu. İstihbarat ile emniyet arasında koordine eksikliğinden söz etti ve ‘Biz bu olayı soruşturacağız’ dedi ve Başbakanlık bünyesinde müfettişlerini bölgeye gönderdi. En son, bu müfettişlerin hazırladığı raporun içeriğine baktığımızda, bu olayla ilgili herhangi bir devlet görevlisinin veya yetkilisinin kusurunun veya ihmalinin olmadığına dair rapor hazırlanmış. Bu rapor konuyla ilgili soruşturmayı yürüten Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiş. Bu, şu anlama geliyor; Başbakanlık, ‘Biz yetkili olarak bu konuyu araştırdık. Burada herhangi bir görevlinin devlet memurunun görevini ihmal etmediğini düşünüyoruz. Dolayısıyla sen de yürütmüş olduğun soruşturmanın üzerini kapat.’ Bu, Başbakan’ın Hatay Cumhuriyet Başsavcısı’nın yürüttüğü soruşturmaya bir müdahalesidir. Bu da bu konuda ortaya atılan iddiaları bir kez daha gündeme getiriyor. Biz bu olayın takipçisiyiz. Biz de bu olayla ilgili gizlilik kararı kaldırıldıktan ve dava açıldıktan sonra, arkadaşlarımızla bu davayı takip edeceğiz” dedi.

Reyhanlı’da yaşanan patlamalarla ilgili, hükümetin desteklediği radikal dinci grupların olaylarda parmağının olduğunu iddia eden Milletvekili Eryılmaz, Cilvegözü Sınır Kapısı’nda meydana gelen patlamanın da sır perdesinin aralanmadığına dikkat çekti. Gezi Parkı eylemlerinde yaşananlar ve Hatay’daki patlamalarda ilginç gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Refik Eryılmaz; “Gezi Parkı eylemlerine katıldığı için gözaltına alınan 12 gencimiz vardı. Bu gençlerimizi, Adana F Tipi cezaevinde ziyaret ettik. Davayla ilgili de bir araştırma yaptık. İlginçtir, televizyona çıkartılıp, ‘olayın failidir’ diye lanse edilen kadının, pişmanlık neticesinde salıverildiği haberleri çıktı. Burada çok ilginç şeyler yaşanıyor. Biz hala, bu iki olayda da, hükümetin desteklemiş olduğu, radikal, köktenci grupların parmağı olduğu yönünde ciddi şüphelerimiz var. Bunun için de, her iki davayı yakından takip ediyoruz. Hükümet, maalesef bu yürütmüş olduğu iki davadaki soruşturmalarda sınıfta kalmıştır” diye konuştu.

Reyhanlı ve Cilvegözü Sınır Kapısı’nda, kamera kayıtlarının içerisinde, hükümeti sıkıntıya sokacak görüntüler olduğunu savunan CHP’li Eryılmaz, şöyle dedi: “Bugün, en ufak, sıradan bir hırsızlık olayını dahi, o bölgedeki kamera kayıtlarından bir iki saatte hemen tespit edip bulabiliyorken, olaylarla ilgili hiçbir kamera kaydının, görüntünün olmaması, kesinlikle, mantıklı kabul edilebilecek bir şey değildir. Esas soru işareti zaten ordadır. Aslında, ellerinde kamera kayıtları var. Görüntüler var fakat bu görüntülerde, onları sıkıntıya sokacak görüntüler olduğu için bunun üstünün örtülmeye çalışıldığını görüyoruz” dedi.

Bölgenin, ‘Türk Silahlı Kuvvetleri’nin denetiminden çıkmış, silahlı grupların denetimine girmiş gibi pozisyon olduğunu’ ileri süren Refik Eryılmaz, tehlikenin büyük olduğunu, hükümeti sürekli uyardıklarını belirtti. Radikal dinci gruplar El-Nusra ile El-Kaide’nin, dünyanın en tehlikeli örgütleri olduğunu ve Türkiye-Suriye sınırında ‘cirit attıklarını’ savunan Eryılmaz; “El-Nusra, El-Kaide gibi radikal köktenci gruplar, bölgede rahatlıkla cirit atıyor. Bunlar, maalesef hükümet tarafından da destekleniyor, korunuyor, kollanıyor. Bunların, önümüzdeki süreçte Türkiye ile daha doğrusu hükümet ile olan ilişkilerinin bozulması halinde, yani hükümetin bunlara desteğini geri çekmesi halinde, bu radikal grupların Türkiye’yi hedef alabileceği konusunda bizim sürekli olarak uyarılarımız var. Bunun örnekleri de var. Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da hala çatışmalar devam ediyor. Patlamalar sürüyor. Bu kadar tehlikeli ve bir takım uluslararası ülkelerin, özellikle Amerika ve İsrail gizli servislerinde irtibatlı olduğu, bu silahlı gruplarla işbirliği yapmanın, ülkenin güvenliği açısından çok ciddi bir sorun oluşturabileceği konusunda endişelerimiz var” dedi.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here