Belen; Doğan Palas!

0
286

Belen’li ve belli yaş sınırında olanlar “Kabaltı” Çarşısını dün gibi hatırlarlar. Hani altı yol üstü konut, eski “Osmanlı Mimarisi”nin alışılagelmiş yapı örneği. Günümüzde bu yapının en alası hala Belen’de mevcut ve bu tarihi özlem hala Palas pandıras bölgemizde iş yapar durumdadır.

Gençliğimizde kabaltıdan geçmek için, insanda mangal gibi bir yürek isterdi. Belen çarşısı ise şimdiki kaymakamlık binasının önündeki yoldan ibaretti. Kaymakamlığın yeri ise Ortadoğu’da ve Türkiye’de “Doğan Palas” adıyla anılan ünlü bir müzikal merkeziydi.

Arapların Ümmi Gülsüm’leri, Semira Tevfik’leri, Türk Musikisinin en önde gelen yapımcıları, yorumcuları, bestekârları, rakkaseleri, zamanın sosyal olan bu mabedini ebedileştirmiştir.

Çok değil bundan seksen yıl evveli, şimdiki kaymakamlık binasının olduğu yer olan Doğan Palas’ta bir gece misafir olmak bir ayrıcalıktı. Zeki Müren, Dramalı Hasan ve daha nice üstatlar Doğan Palas’ta konaklarken, mısraların süslendiği tek yerdi Belen!

Osmanlının ihtişamında “Halep vilayetimizin” kazası Belen için çok öyküler anlatıldı, yazıldı. Babamdan, dedemden, nenemden ve kendi ecdadımdan birebir anlatılış şekliyle gerçekleri dinleyen şanslı biri olma lüksündeyim. Belen için ne anlatılırsa anlatılsın doğru anlatılmıştır. Şu yıllarda İskenderun ve Belen birbirinden koparılsa da, kafamızda yer alan olgu değişmedi. İskenderun Belen’in iskelesi ve Belen de İskenderun’un yaylağıdır.

Belen için yazılar yazmak öyle her babayiğidin harcı değil. Onu yazmak için onunla yaşarken onu tanımanız gerekir. Sokaklarının birine gazeteci panosu asmak, gazeteciliğin araştırma yönünü şaşırtmamalı. Kendini bilmez birilerinin üç tane tarihi yapısı var demesi bence Belen için çok yanlış bir yaklaşımdır.

Tarihsel dokusu değişmeden duran bu serhat şehrimizin en önemli özelliğinden biri milli stratejik konumudur. Türk yurdunun güneyinde, düşmana geçit vermeyen bu özel coğrafyamız, tarihler boyu ve günümüzde de aynen bu geçerliliğini koruyor.

Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim hanın keşfettiği bu coğrafi alanı, oğlu Kanuni Sultan Süleyman han genişletmiş, bölgeyi han hamam ve cami ile şereflendirmiştir.

Belen geçidi etrafında yerleşim alanlarının yok denecek kadar az olduğundan, düşman Belen geçidinden, yurt geneline doğru kolayca sızmaması için yöreye başka ilden derbentler getirtildi. (Derbent; Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan tarafından, Kayseri’nin develi ilçesinden,  asayişin korunması için Belen’e getirtilen kırk dokuz Türk boylarından ibaret ailelerdi. Onlardan vergi alınmaz, askerlik görevlerine çağrılmazlardı.)

Zamanla Kabaltı çarşısı ünlendi ve zamanın alış veriş merkezi haline dönüştürüldü. (Bugün Cuma pazarının bulunduğu saha…) Belen’e kervanlarıyla gelen uzak yol tacirleri, hayvanlarını “kabaltı’da” bulunan ahırlara bağlar ve yukarıda bulunan hanlarda dinlenmeye çekilirlerdi.

Gönlümden geçen duygularımın başında; Başkan Vurucu çok kısa sürede Kabaltı’nın öz yapısına dokunmadan, Cuma pazarının bulunduğu sahaya, bölge insanımızın ürettikleri tarımsal ürünlerini serbest pazarlama yapabilecekleri, kapalı ve açık pazaryerinin yapılmasıdır.

Türkiye genelinde özel araçla veya şehirlerarası yapılan seyahat esnasında, yöresel ürünlerin pazarlandığı modern pazaryerlerini görüyor ve neden bizim memleketimizde bu özellik yok diye isyan ediyorsunuz. Antakya, Gaziantep ve civar il ilçeler kendi mutfaklarıyla öğünüp duruyorlar. Belen mutfağı, tüm bu il ve ilçelerin mutfağından önde geldiğini biliyor muydunuz? Belen’in kendine has mutfağını kendi mutfakları şeklinde lanse ettiklerinden dolayı kamuoyunu yanıltıyorlar.

Geçmiş makalelerimde yaklaşık yüz yirmi yemek çeşidinin atasının sahipleri Belenliler olduğunu yazmıştım. Bu yüzden, başta Antakya, Gaziantep ve Kahramanmaraşlı hemşerilerimin haksız eleştirileriyle karşılaştım. Onlara buradan serzenişte bulunmak istiyorum. Belen ipek yolunun merkeziyken, sizler daha nerelerdeydiniz de şimdi Belen mutfağına sahip çıkıyorsunuz!

Belen Kaymakamı Sayın Abdulaziz AYDIN, Belen Belediye Başkanı Adnan VURUCU sözüm sizlere! Bölgemin tarihsel zenginliğini araştırırken, bulgularımızın sergileneceği yöresel pazar panayırında, yılın on iki ayı Belen ilçemizin zenginliklerini Türk kamuoyumuzla lütfen paylaşın!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here