Adaylar Açıklanmaya Başladı Ve…

0
80

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Seçimlere  az kala siyasi partiler adaylarını açıklamaya başladı. CHP Hatay milletvekili adayları yine CHP’yi ikiye hatta üçe böldü. Şahsen ben denize de şaşırdım listeyi görünce. Ancak sevgili Nermin Kara ismi yüreğime su serpti, en çok onun adaylığına sevindim, üstelik ikinci sıradan olması çok güzel bir şeydi bence. Diğer adayların da çok değerli olduğundan kuşku yok tabi ancak herkes önceden kendi adayına o kadar konsantre oluyor ki… Düş kırıklığına uğramak kaçınılmaz oluyor. Ancak içinde bulunduğumuz durum bencillikten ve kişisel çekişmelerden uzak kalmamızı gerektiriyor. Artık aklımızı başımıza devşirip dört koldan ayrım gayrım yapmadan sağduyu ve sükûnetle ama çok yoğun olarak hepimiz birimiz için çalışmalıyız.

Ve sevgili okuyucularım Galatasaray’ın şampiyonluğu hepimizi yürekten sevindirdi, bir de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik bayramında şampiyon olmaları zaferi gerçekten taçlandırdı. Gece sahil dehşet kalabalıktı, taraftarların kornalı, bayraklı, marşlı geçitleri geç saatlere kadar sürdü. Her şey iyi güzelde o meşaleler neydi canım? Valla bizimkiler her şeyin cılkını çıkarmak için uğraşıyorlar sanırsınız araçlar dumandan önlerini  görmez oldu. Yangın çıkacak diye korktuk kaldı ki korkumuzda da haklı çıktık. Yani kardeşim her şeyin bir usulü var değil mi? Araçların penceresinden sarkmakta başka bir sakıncalı şeydi  yani araçlar iki şeritten de hızla sanki onlardan başka kimse yokmuş gibi geçip giderken Allah korusun ya bir şey olursa hiç düşünmezler mi? Valla sevincimiz sarhoş, isyanımız sarhoş, kederimiz sarhoş bizim.

Ve tabi garip polemiklerle devam eden seçim çalışmaları sokakta kullanılan dil ve eyvah eyvah durumlularındayız. Birde söylentiler var ki dilden dile üzerine senaryolar eklenerek kulaklara fısıldanan sanırsınız bir korku filmi çekiyoruz. Gerçekten ultra  sakin ve sağduyulu olmak lazım bu günlerde… Ve komplo senaryolarına kendimizi kaptırmamalıyız.

Ve sevgili okuyucularım, 19 Mayıs ruhu içindeyiz hala ve düşünüyoruz, eğer 19 Mayıs’ta Atatürk yurdu kurtarmak için Samsun’a çıkmasaydı belki şimdi ne seçim çalışmaları içinde olacaktık ne de Galatasaray’ın şampiyonluğuna sevinecektik. Rahmetle, sevgiyle, hasretle anıyoruz Atatürk ve silah arkadaşlarını ve sevgili okuyucularım bu süreci kısaca   anlatan anılarla  yazıma son veriyorum, sağlıkla, sevgiyle hep birlikte kalalım ayrımsız gayrımsız her zaman ama şimdilerde daha çok…

& & & & &

19 Mayıs

Trablusgarp’da Birinci Dünya Savaşı’nda Anafartalar’da düşman güçlerini yenen Mustafa Kemal bu kez yurdumuzu kurtarmak için Anadolu’ya geçmeye karar verdi. 16 Mayıs günü İstanbul’dan Bandırma Vapuru’na bindi. Bu yolculuğu General Hikmet Gerçekçi şöyle anlatıyor: “Karargâh üstlerinin hemen hepsini deniz tutmuştu. Kimse kamarasından dışarı çıkamıyordu. Samsun’a az bir yolumuz kalmıştı. Herhangi bir terslik çıkmazsa, çok değil yarın sabah orada olacağımızı ümit ediyorduk, bu düşünceler içinde güvertede ellerimle küpeşte demirini tuta tuta yürümeye çalışırken O’nun kamarasından çıktığını gördüm. Sert bakışlarıyla ufka bir göz gezdirdikten sonra kaptan köşküne çıktılar. Bandırma vapurunda hemen herkesi deniz tutmuştu, oysa Mustafa Kemal dipdiriydi ve çok sağlıklıydı. Kıyı bir ana baba günü halini aldı. Gemimiz demir atınca coşkun gösteriler yükseldi. Hemen ardından geminin etrafını kayıklar aldı. Halkın bu coşkun gösterisini görünce boğazıma bir şey tıkandı, gözlerim yaşardı. Vapur 19 Mayıs sabahı Samsun Limanına yanaştı. Kemal Paşa ve arkadaşları Samsun’da sevinç gösterileri ile karşılandı.”

Burada bir hafta kalan Mustafa Kemal Paşa, 27 Mayıs günü Havza’ya geldi. Çalışmalarını burada da sürdürdü. Mustafa Kemal, Amasya’da yayınladığı genelge ile ulusu, ülkenin bütünlüğünü, bağımsızlığını kurtarmak için birlikte çalışmaya çağırdı. İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal Paşa’nın bu çalışmalarından hoşnut değildi. Harbiye Bakanı Mustafa Kemal Paşa’yı İstanbul’a çağırdı.

Bunun üzerine M. Kemal Paşa padişaha telgraf çekerek askerlikten çekildiğini bildirdi. Mustafa Kemal Paşa bundan böyle çalışmalarına sade bir yurttaş olarak devam etti.  4 Eylül günü Sivas’a gitti. Sivas Kongresi’nde ‘Ya bağımsızlık, Ya ölüm’ ilkesi kabul edilerek yurt düşmandan kurtarılıncaya dek savaşmaya and içildi.

Mustafa Kemal Paşa Sivas’tan sonra Ankara’ya geldi 23 Nisan 1920 günü Büyük Millet Meclisi’ni topladı. Meclis başkanlığına seçilen Mustafa Kemal Paşa düzenli ordular kurdu. Bu ordular düşmanlarla çarpışmaya başladı. Birinci İnönü, ikinci İnönü, Sakarya ve Başkomutanlık Meydan Savaşı sonunda yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı.

19 Mayıs 1919 Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başladığı gündür. Bugün aynı zamanda Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızdır. Spor beden eğitimidir. Spor bedeni geliştirir. Sağlıklı olmamızı sağlar. Spor yapanlar hayatta daha başarılı olurlar. İyi bir sporcu sağlam bedenli, becerikli ve başarılı bir insandır, içki, sigara kumar gibi alışkanlıkları yoktur. Spor kötü alışkanlıkların edinilmesine fırsat vermez.

19 Mayıs; 1981 yılından başlayarak ‘Atatürk’ü Anma Günü’ olarak da kutlanmaya başlandı. Atatürk bir söyleşi sırasında: «Ben 19 Mayıs’ta doğdum» demiştir. 19 Mayıs bir yandan Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı öte yandan ülkemizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Atatürk’ün doğum yıldönümü olarak törenlerle kutlanır.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramı-Yaşananlar

Bayram Günü

Güler yüzlü bir bahar sabahıydı. Babam: -Onur, bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Bayram törenini birlikte izleyelim dedi.

Hemen babamın boynuna sarıldım. Yanaklarından öptüm, içim içime sığmıyordu. -Sağol baba. Beni ne çok sevindirdin bilemezsin dedim.

Hemen kahvaltımızı yaptık. Babamın elinden tutarak bayram yerine doğru yürüdük. Yol boyu evler, dükkanlar, mağazalar, okullar, daireler bayraklarla donatılmıştı. Geçit töreninin yapıldığı alana geldik. Konuşmacılar Atatürk’ten Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan kongrelerden söz ettiler. Çok güzel şiirler okundu. Sonra çeşitli spor gösterileri seyrettik. Liseli ağabeylerin gösterileri çok güzeldi. Ateş çemberinden atlıyorlardı. Burada en çok hoşuma giden gösterilerden biri, beyaz ve kırmızı eşofman giymiş ağabeylerin yere yatarak bayrağımızın resmini çizmeleriydi. Bu gösterileri bütün seyirciler ayakta dakikalarca alkışladılar. Eve gelirken babama: -Baba, neden 19 Mayıs Bayramı yapılıyor diye sordum.

-Yavrum dedi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yurdumuzu düşmanlar paylaştılar. Bize yalnız Ankara ve çevresindeki bazı iller kalmıştı. işte bu sırada Atatürk «Türk yurdu bölünmez bir bütündür» diye harekete geçti. 19 Mayıs 1919 yurdu düşmandan temizlemek için Samsun’a çıktı. Oradan Amasya’ya, Erzurum’a, Sivas’a giderek Ulusal Kurtuluş Savaşı hazırlıklarına başladı. Ordular kurdu. Daha sonra yaptığı savaşlarla düşmanı yendi. 29 Ekim 1923te Cumhuriyeti ilan etti.

O tarihten beri, her yıl Atatürk’ün Samsun’a çıktığı gün olan 19 Mayıs’ı Gençlik, Spor Bayramı ve Ata’yı Anma Günü olarak kutluyoruz. Atatürk bu bayramı «Türk gençliğine armağan etti» dedi.

-Demek Ulusal Kurtuluş Savaşımız 19 Mayıs 1919 başladı. Onun için her yıl bu ulusal günü bayram yaparak kutluyoruz. Gençlik, Spor Bayramı size kutlu olsun, babacığım, dedim.

Babam durdu, gülümsedi.

-Onur, bayram hepimizin bayramı! Hepimize kutlu, mutlu olsun yavrum, dedi.

Onur DURUKAN

& & & & &

Mustafa Kemal Paşa Samsun’da

Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Samsun’a geldi. Bir süre çalıştıktan sonra kentin postanesine gitti. Görevli bulunan PTT memuru o günü söyle anlatıyor:

Hava yağmurlu ve elektrikliydi. O zamanlar paratoner sistemi olmadığı için telleri toprağa vermiştim. Saat gece yarısına yaklaştığı bir anda kapıdaki nöbetçi koşa koşa geldi, bir haber verdi. Mustafa Kemal Paşa geliyor. O sırada, Mustafa Kemal Paşa tek odadan ibaret telgrafhaneye girdi. Ayağa kalktım.

-Buyurun Paşam.

– Derhal Havza ve Amasya ile görüşmem gerekiyor dedi.

-Hava elektrikli, telleri toprağa verdik, sizi görüştüremem!

-Bu, vatanın kurtuluşu ile ilgilidir. Muhakkak görüşeceğim, ya ölürüz, ya vatan kurtulur, dedi.

Ceketin cebinden ipek mendilini çıkarıp maniplenin üzerine koydu. Benim için telleri devreye sokmaktan başka yapacak bir şey kalmamıştı. “-Sen ölürsen ben de ölürüm” dedi.

Elimi bırakması için söylediğim ısrarlı sözlere aldırmadı, elimi uzun süre bırakmadı. Önce Havza’yı aradım. Derhal cevap geldi. Nöbetçi memur, Kemal Paşa’nın adamlarının emir beklediklerini söyledi. Paşa şifreli bir not verdi, yazdım. Gelen şifreli cevaba elimi bırakmadan baktı. Bir kağıda çabucak şifreli bir şeyler yazdı. Havza’ya iletmemi söyledi. Amasya ile de istediği konuşmayı yaptı, sonra;

«Oh çok şükür, şimdi vatan kurtuldu.» dedi ve maiyetiyle gitti. Birden aptallaşmıştım. Oturduğum yerden kalkamadım. Mustafa Kemal Paşa hayatını ortaya koyan bir kişiydi. Fes kapmaya, mevki elde etmeye gelmiş biri olamazdı. O bir gerçek vatanseverdi, Atatürk’e hayranlığım yağmurlu bir gecede böyle başladı işte…

Ahmet Remzi COŞKUNER

Sevgiyle sağlıkla ve hep genç kalın sevgili okuyucularım. Yase

Günün Şiiri

O Geliyor

Yıl 1919

Mayısın on dokuzu

Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor.

Sanki harlı bir ateş

Yakıyor ruhumuzu.

Beklemek üzüntüsü her gönülde taşıyor.

Üzülmemek elde mi;

Hız yüklü, inan yüklü, umut yüklü bu gemi

O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak,

O hız, doldukça damarlara kan gibi,

Gizli gizli inleyen her yürek canlanacak,

Ateş püskürecek uyuyan volkan gibi;

Gittikçe büyükleşen

Gölgene dikilmekten

Karardı gözlerimiz.

Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz!

Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel;

Kuşlar gibi uç da gel, rüzgar gibi es de gel.

Celal Sahir EROZAN

Gençlik Haftası

Biz, şerefli milletiz, şuurlu gençlerdeniz,
Yüreklerimiz vatan biz, Türk’ün milletiyiz…

İnandığımız için alt edenimiz yoktur,
Dik durduğumuz sürece düşmanlar yok olur…

Yarısı hainlerden kalanı da münafık,
Biz, Türk milletiyiz hiçbir zaman yok olmadık…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here