Tatlı Dil

0
210

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Bu sabah nedense aklıma bu öykü geldi önceden okumuştum yeri gelince yazarım diye düşünerek. Çünkü dil bendeniz için çok önemlidir “insanı hem rezil eder hem de vezir eder…

Buna inandığım için çok dikkat ederim dilimden düşüreceğim sözlere ve herkesinde dikkat etmesi gerektiğine inanırım. Çünkü “kurşun yarası iyileşir dil yarası iyileşmez” sözüne de sonuna kadar inanırım. Sorumsuzca sarf edilen sözcükler, herkesi çok incitiyor. Ama bazı insanlar, diline geleni tutma gibi bir inceliği sahip değilse yapılacak bir şey yok.  Ne diyelim? Bilmiyorum. İnşallah bir gün öğreniriz hep birlikte. Ve gelim öykümüze…

& & & & &

Gül Verenin Elinde Gül Kokusu Kalır

Uzun yıllar önce Çin’de Li-li adlı bir kız evlenir ve aynı evde kocası ve kaynanası ile birlikte yaşamaya başlar. Lakin kısa bir süre sonra kayınvalidesi ile geçinmenin çok zor olduğunu anlar. İkisinin de kişiliği tamamen farklıdır. Bu da onların sık-sık kavga edip tartışmalarına yol açar. Bu, Çin geleneklerine göre hoş bir davranış değildir ve çevrede tepkiyle karşılanır.

Bir kaç ay sonra bitmez tükenmez gelin-kaynana kavgalarından ev, o ve eşi için cehennem haline gelmiştir. Artık bir şeyler yapmak gerektiğine inanan genç kadın, doğru babasının eski bir arkadaşı olan baharatçıya koşar ve derdini anlatır. Yaşlı adam ona bitkilerden yaptığı bir ekstra hazırlar ve bunu 3 ay boyunca her gün azar azar kaynanası için yaptığı yemeklerin içine koymasını söyler. Zehir az az verilecek, böylece onu gelininin öldürdüğü belli olmayacaktır. Yaşlı adam genç kıza kimsenin ve eşinin şüphelenmemesi için kaynanasına çok iyi davranmasını ona en güzel yemekleri yapmasını söyler.

Sevinç içinde eve dönen Li-li, yaşlı adamın dediklerini aynen uygular. Her gün en güzel yemekler yapıyor. Kaynanasının tabağına azar azar zehri damlatıyordu. Kimseler şüphelenmesin diye de ona çok iyi davranıyordu. Bir süre sonra kayınvalidesi de çok değişmişti ve ona kendi kızı gibi davranıyordu. Evde artık barış rüzgârları esiyordu. Genç kadın kendisini ağır bir yük altında hissetti.

Yaptıklarından pişman bir vaziyette baharatçı dükkânının yolunu tuttu ve yaşlı adama şu ana kadar kaynanasına verdiği zehirleri onun kanından temizleyecek bir iksir yapması için yalvardı. Yaşlı kadının ölmesini artık istemiyordu. Yaşlı adam yaşlı gözlerle karşısında konuşup duran li-li´ye baktı ve kahkahalarla gülmeye başladı: “Sevgili Li-Li dedi, sana verdiklerim sadece vitaminlerdi. Olsa olsa kayınvalideni sadece daha da güçlendirdin hepsi bundan ibaret. Gerçek zehir ise senin beyninde olandı. Sen ona iyi davrandıkça o da dağıldı ve yerini sevgiye bıraktı; böylece siz gerçek bir ana-kız oldunuz.” dedi.

Eski bir Çin atasözü söyle der: “gül verenin elinde gül kokusu kalır.” Tatlı dil ve güler yüzün açamayacağı kapı yoktur. Ve sevgili okuyucularım sağlık ve sevgiyle hep birlikte kalım her zaman… Yase

Günün Şiiri

Memleket İsterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun.

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim

Ne başta dert ne gönülde hasret olsun,

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim.

Ne zengin ne fakir, ne sen ne ben farkı olsun.

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim

Yaşamak sevmek gibi gönülden olsun.

Olursa bir şikayet ölümden olsun.

Cahit Sıtkı TARANCI

Günün Fıkrası

İki tane çiftçi biri Adanalı diğeri Kayserili… Sohbet ediyorlar. Tabi haliyle zenginlikleri ile övünecekler. Kayserili tarlalarının çokluğundan işçi yetiştirememekten üzümlerin her sene telef olmasından bahsedince Adanalı atlıyor; “Benim çiftlikte sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya akşam oluyor biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoruz. Çaresiz geri dönüyoruz.” Kayserili hiç bozuntuya vermeden yapıştırıyor; “Yav bizimde vardı öyle bir arabamız ama geçenlerde sattık, illet onlarla yolculuk yaa..”

Günün Sözü

Yardımlar tıpkı çiçek gibidir. Ne kadar taze ise o kadar insanları memnun eder.

Chillon

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here