Sporda Ahlak (1)

0
54

Değerli okurlarım, sporun bir yarış olduğunu, yarışanların hepsinin de birinci olamayacağını, centilmenliğin ve dostluğun kazanmasına yardımcı olmanın en büyük erdem olacağını içimize sindirebilsek bir sorun yaşanmayacağı gibi şike doping, teşvik primi gibi çirkinliklere itibar edilmeyeceğini, itibar görmeyeceğini düşünmek doğal bir olay, ayrıntı bir haber olarak belleklerde yerini alır.

Biz öyle yapmıyoruz! Sporda başarıyı yakalamak için gökten adeta altın yağdırıyoruz. Yeter ki bazı branşlarda sporcularımız birincilik kürsüsüne çıksınlar. Yegâne amaç bu! İlk bakışta fena bir yöntem de değil hani! Gökten yağan altınları yakalayabilmek için ve de çuval doldurmak için tek şart, branşında birinci olmak. Ondan kolay ne var ki?

Tüm sporcular zirve için çalışıyor. İyi de çalışıyorlar ama hakkını vermeyince yetmiyor. Sporcular işi garantiye almak için güçlendirici kullanıyorlar. Yabancı maddenin etkisi oluyor ama bunun adına da “Doping” deniliyor. Zaten, son yıllarda Türk sporu, yöneticilerin de aba altından gayretleriyle uluslararası ün kazanmak üzere. Aslı olsun ya da olmadın. Adı çıkınca devam edip gidiyor.

Şike, Doping, Teşvik primi, Sporun bu üç yüz karası bir yere çöreklenmesin. Japon yapıştırıcı gibidir, kimse yerinden kımıldatamaz. Son sekiz on yıldır da çok kötü huylar edinmeye başladı bu milletin %50’si! Saygısızlık, Dini istismar! Dini istismarın sporla bir ilgisi olmayabilir ama o saygısızlık girdabında bocalayıp duruyoruz. Sporda ki bu olumsuzluklar bazı gereksiz örgütlenme modelinin yaratılmasına da fırsat vermiştir, vermektedir.

Neredeyse her yıl, spor ahlakını işlemek zorunda kalırım. Spor ahlakı gözle gözükür şekilde de erozyona uğramış. Kımıldayacak hali bile yok. Nasıl kımıldasın ki, Ahlak S.O.S. veriyor… “Beş yıl Avrupa’ya gitmezsek n’olur” diyen bir başbakan var. Sözde seçimle, aslında atamayla gelen bir TFF Başkanı var.

İkisi de aynı ifadeyi kullandılar. “Avrupa’ya beş yıl gitmezsek n’olur?” aynen böyle söylediler. Hatta federasyon başkanı, “Başbakanla aynı dilden konuşuyoruz, gururluyum” demişti. Başbakan da federasyon başkanı da böylesine abuk sabuk konuşursa, olacağı bu olur. Ne ahlak kalır, ne spor kalır. Geriye ne kalır dersiniz?

Saygısızlık, ahlaksızlık gibi küçük şeylerle beraber, dini istismar kalır. İstismarcılık bir yere kımıldamaz. Kimlerle gelmişse onlarla beraber itiraz etmeden gider.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here