Onlar Bizim Yoldaşlarımız (2)

0
60

Değerli okurlarım, bir süre önce bir engelli kardeşim (Kendisi İskenderun’da yaşıyor…) telefonda bana şöyle sesleniyordu; “-Öcal Bey, öyle güzel bir köşeniz ve o köşeyi süsleyen öylesine muhteşem makaleleriniz yer alıyor ki, özellikle bizlere ait olanlarını okurken bir anda engelli olduğumuzu unutuyoruz.” Teşekkür ettim ve devam etti… Bu sütunlarda gerektiği zaman yazdığım bir ifadeyi içtenlikle kullandı.

Herkes engelli adayıdır, bir gün herkes engelli olabilir. Bu ifadeyi iyi bilmeme rağmen, yüreğime kazıdım. Hiç kimse engelli olmadan, engelin ne olduğunu, hiç kimse ölüm olmadan, acının değerini, hiç kimse hayatı gerçeği ile yaşamadan, doğrusunu bulamaz.

Çünkü biz insanlar hayatta ne olacağımızı, ne zaman varla yok arasında kalacağımızı bilemeyiz, tahmin edemeyiz. Çok güzel bir olaya tanık oldum… Yazarken de o anı yaşamak ve de terennüm etmek istiyorum.

Genel olarak, mülki amirler, kurum kuruluşlara yapılmasını istediği emir ihtiva eden yazılarında genel olarak şöyle yazarlar (ya da söylerler) “Gereğini Rica Ederim!” Üst makam olsaydı, “Arz Ederim” denilmesi gerekiyordu.

Devleti temsil eden insanlarımızın vatandaşlara ve devlet kurumlarının vatandaşlara yazdıkları yazılarda bir selam göndermeleri nadiren de olsa saygılarını belirtmeleri, devlet görevlileriyle vatandaş arasında ki sevgiye saygıya darbe indirir diye düşünülmemeli.

Sadece bu sıcak yaklaşım, terslik varsa, buzlar çözülür. Her şey yolundaysa, sevgi saygı tavana vurur. Elime geçen bir yazıda,

Bir mülki amirimiz, hem vatandaşlara ve hem de engelli kardeşlerimize, resmi yazının sonunda, “Saygılar Sunarım” diyordu… Prosedüre uymasa bile, eminim bir kaybı olmamıştır. Büyük olmak kolay değil.

Konuyla ilgili olarak, bir sivil toplum örgütünü devletimiz nedense bünyesinde barındıramıyor. Bunun çok büyük eksiklik olduğunu düşünüyorum. Sanırım en kısa zamanda bu yanlıştan dönülür.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here