Ne Zaman “Evet-Hayır” Demeliyiz

0
219

Değerli Okurlarım, konuşma dilleri ortaya çıktığından günümüze gelene kadar, türlü değişimlere uğradı. Bazı diller çevresini genişletti, bazıları da olduğu gibi kaldı. Bütün konuşma dillerinde iki sözcük vardır ki, çok dikkat edilmesi gereken, sık sık kullanılmasına da sakıncalı gözüyle bakılan iki kelime işte.

En eski ve en kısa kelimeler olan, “EVET”, “HAYIR” konuşulurken en çok düşünülerek harcanması gereken kelimelerdir. Şimdi sorun ne zaman hayır demelisiniz? Bazen önemli fırsatlar önünüze beklenmedik anlarda çıkar. Bu hem iş hayatı, hem de özel hayat için geçerlidir. Pozitif dengenizi sağlayarak doğru fırsatlara “Evet” ancak gereksiz olanlara “Hayır” demeyi bilmek çok önemlidir. En önemli sorulardan birisi de, ne zaman “Hayır” demeliyim sorusudur.

Yeni bir işe, projeye ya da aktiviteye “Evet” demeden önce, ne kadar vaktinizi alacağını iyi düşünün. Eğer bu işi doğru yapmanız için gerekli vakti ayıramayacaksanız “Hayır” demeniz isabetli olur.

Daha başka faktörler vardır ki, bunlardan birisi de stres faktörüdür. Unutmayın ki, stres dengesini çok iyi kurmadığınız zaman hayatta başarısız olursunuz. Bazen maddi ve manevi daha az geri getirisi olsa da, stresi az işlere önem vermek gerekir. Severek ve isteyerek çalışmak çok önemlidir. Günün birinde size gereğinden fazla stres yükleyecek bir proje ise, zamanlamayı iyi yaparak “Hayır” demenizde bir sakınca yoktur.

İsteksiz yapılan işte başarılı olabilmeniz zaten söz konusu değildir. Böyle hallerde hayır demeyi kesinlikle bilmelisiniz. Hayır dediğiniz projeyi daha istekli yapacağını düşündüğünüz bir arkadaşınızı tavsiye edin. Nedenini de dürüstçe amirinize açıklayın. Yaptığınız etik ve sorumlu davranıştır. Sorumluluk da çok önemli bir kavramdır. Elinizdeki sorumlulukları gözden geçirin. Bitirmeniz gereken projeler, belki çocuklarınızın hafta sonu sosyal aktiviteleri, iş seyahatleri derken yeni bir sorumluluk almaya gücünüz var mı bakın.

Eğer, daha fazla sorumluluk sorun yaratacaksa, hayır demek için en doğru dönemdir. Bazen size yöneltilen sorunun cevabını hemen vermek zor olabilir. O nedenle yukarıda sözünü ettiğim bütün faktörleri sakin bir şekilde değerlendirip en doğru kararı verebilmek için süre isteyin.

O an evet demektense, cevabınızı en kısa sürede bildireceğinizi iletin ve böylece acele verilecek bir karardan kurtulun. Bir önemli husus daha var, stresten öte, çok kızgınken ya da çok neşeliyken, doğal olarak söz vermek doğru değildir ama “Evet” ya da “Hayır” demek de hiç doğru değildir. Kızgınlığınız geçtiğinde, sizi zor durumda bırakan o sözcükleri kullandığınızı hatırlamazsınız bile. Sonunda, zor durumda kalan yine siz olursunuz. Dikkatli olun!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Aşkın Nedeni Olur Mu?

Değerli Okurlarım, her hangi bir neden için durup dururken aşık olmaya çalışılmaz, aşık olmak içinde yola çıkanlar hep eli boş dönmüşlerdir. Bu aşk dediğimiz her neyse çok özel bir şeydir. Hiç ummadığın yerde seni köşeye sıkıştırır.

Aşık olunur, olunur olunmasına da, ondan kurtulmak çok zordur, bana göre mümkün değildir. Gönlünde yoksa gözlerinde zaten göremezsin, bu da mümkün değildir. Her hangi bir yerde aşk şöyle bir teğet geçer, hissedersen yakalarsın saçlarından, kaçırırsan bir daha o güzelliği yaşayamazsın. Buna üzülmemeliyiz. Çünkü insanın kalbi bazen öyle sözcükler kullanır ki, dilimiz onları telaffuz edemez.

Aşık olunca her şey tamam değil. Otobanda sanma kendini, engebeli bir rampa çıkıyorsun ve üstelik düşmanların da çoktur. Bir şey daha söyleyip başka aşklara geçmek istiyorum. İnsanların gönlündeki gerçek aşk, dört nala giden bir at gibidir. Ne dizginden anlar, ne de sözden. Seni istediği yere götürür. O nedenle aşık olmaya fazlaca talip olmayın ya da heveslenmeyin.

Efendim, insanların aşkı sadece karşı cinsle sabit değildir. Öyle aşklar vardır ki, insan aşkını bazen gölgede bırakır. Karşımda aheste-aheste çırpınan bir deniz, balıkçı tekneleri, arada bir yük gemileri gözünüze ilişir. Deniz alabildiğine uzanır, size pozitif enerji verir. Sol tarafımda, bahar ve kış aylarında seyrine doyum olmayan mor dağlar. Doğa sevgisi de en büyük aşklardan biridir.

Ya hayvan sevgisi… Aslında, yüreğinizde hayvan sevgisi varsa, stres yaşamıyorsunuz demektir. Onların sevgisi daha bir başka, karşılıksız ve içten… İnanın, hastalar hastalığını, borçlular borcunu, üzüntüsü olanlar üzüntüsünü unutur. Sizlere timsahtan ya da bir gergedandan söz etmiyorum.

CO ve LEYDİ isminde ikiz kurt köpeğim vardı bir zamanlar. Binlerce arabanın içinden benim arabanın homurtusunu anlarlardı.

Ağlayan köpek görüp görmediğinizi bilmiyorum ama bazı komşularımın densizliği yüzünden kurtlarımı birisinin arabasına bindirirken Co ile göz göze geldim. Co hem ağlıyor ve hem de sitem ediyordu. Yapacak fazla bir şeyimin olmadığının da farkındaydı. Ondan utandım başımı çevirdim.

Umutsuz aşkların insanları ne duruma soktuğunu söylememe gerek var mı bilmiyorum ama denize doğaya ve de hayvanlara olan sevgi kişiyi hayata bağlıyor.

İnsan hayatı kadının göğsünden fışkırır. İlk konuştuğunuz sözcükleri onun dudaklarından, ilk gözyaşlarını size o döktürür, son ahı çektirir. Aşk bir tutsaklıktır, buna fazla heves etmeyin, ondan kaçmak elinizde değildir. Aşkın zararsızı da olmaz. Gözleriniz ela ise, zifiri karanlık olur. Ezbere konuşmuyorum… Yaşadım da biliyorum…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Grip Denilen Hastalık

 Halk arasında, yaygın biçimde “Nezle” olarak adlandırılan, aslında nezleden çok farklı seyri olan, A ve B tipi grip virüslerinin sebep olduğu insandan insana kolayca geçen viral bir hastalıktır.

Hastalığın belirtileri, ani başlayan baş ağrısı, kas ağrıları, öksürük, ateş, üşüme, yorgunluk ve zayıflık hissidir. Bu hastalığa yakalanmış olan kişilerin, mümkün olduğu kadar başkalarıyla yakın temasta bulunmaları şarttır. Öpüşmek falan demek istiyorum.

Doğal olarak doktorunuzun verdiği ilaçları almakla beraber, dinlenmek oldukça önem arz etmektedir. Vücut temiz tutulmalı, ellerin önce sabun, daha sonra da alkille temizlenmesi gibi, temel hijyen kurallarına uyulması şarttır. Bu sinsi hastalığı müzmin hale getirmemekte büyük faydalar vardır. Burnunuzdan akan salgılar, toplum içinde sizleri zor durumda bırakabilir.

Günün Sözü

Dinleyen Yoksa Boşuna Konuşma!

Öcal’dan İnciler

Birini Dinlemek Nezakettir!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here