Hatay Boksu Yeniden Eski Günlerine Kavuşuyor

0
135

Geçtiğimiz yılların birinde T.F.F.H.G. Derneği Genel Başkanı FIFA Kokartlı Futbol hakemi Selçuk Dereli, Mersin Bölgesi Futbol Hakemi Vedat Yüksel, T.S.Y.D. Genel Sekreteri Orhan Ertanhan ve TRT Stadyum Program Sunucusu Ömer Üründül İskenderun’da konuklarımız olmuştu. Toplantı ‘’sporda şiddet’’ konusunu irdelemekti.

Kültür yönü ile değme şehirlere taş çıkartan şehrimiz insanı, yaşlı genç delikanlıların yanı sıra hanımlardan oluşan örnek izleyici kitleleri İskenderun Belediye Meclis Salonunu doldurmalarıyla kendilerine yakışanı yaptılar. Zamanın belediye başkanının hazırlattırıp sunduğu bu panel o yıllarda çok etkili olmuştu.

Özellikle Futbol konusunun ele alındığı toplantıda açış konuşması yapan İskenderun Belediye Başkanı esprili şekilde şiddet konusuna değindi ve Futbol maçında şiddet uygulayan kişilere karşı İskenderun’da “Erkek sığınma evi açtırarak, tüm hırçınlık yapanları bir araya getireceğim” demişti. Gülüşmelerin ardından, ‘sporcuda bulunması gereken asıl olan şeylerin başında, ruhen ve bedenen kendini sporla terbiye eden kişilerin topluma yansımaları daha farklı ve samimi olmaktadır’ sözleriyle sporcunun ne denli karakter yapısının güçlü olduğunun defalarca önemi konuşuldu.

Sportif karşılaşmalarda hırçın bir sporcunun hal ve karakteri, ilk önce kendi hoca ve arkadaşlarını, ardında da karşılaşmayı izlemeye gelen seyircileri fanatizme doğru sürükler.

Şehrimiz spor konusunda bayağı geriledi. Her ne kadar futbol oynamaya yeterli çalışma yerleri olsa da ele avuca sığan bir veya birkaç sporcudan başka isim yok. Kapalı Spor Salonunun yenisi yapıldığı halde birkaç okulun dışında antrenman yapan kulüp ve kuruluşlar ne yazık ki çok az. İskenderun Belediye Boks takımının çalışma yaptığı yer havasız ve sıcak. Sporcular zorlukla antrenman yapıyor. Defalarca bu konuyu gündeme getirsem de sesimi ancak ben duyuyorum. İnşallah düzelir.

Bahsetmek istediğim asıl konu beni ilgilendiriyor. Başkan bir ara boks sporundan bahsettiğinde “Nuri” burada mı diye sordu ve devam etti: “Gerçi Nuri artık boks ile uğraşmıyor ve bu spordan uzak kaldı” dedi ve kalbimi oracıkta bedenimden bir çırpıda çıkarıverdi.

Orada gözlerim nemli şu konuşmayı yaptığımı hatırlıyorum.

“…Başkanım, boks sporu benim ruhum ve karakterimdir. Boks sporu Hatay ilinde dendiği an, ilk akla gelen isim benim ismimdir. Boks sporuna, 1967 yılında İskenderun’da başladım. İskenderun spor ile aynı tarihlere denk gelmesi benim için çok büyük bir şans… İskenderun spor futbol takımı mahallî futbol maçlarına devam ederken ben İskenderun spor formasıyla Ankara, Malatya, Elazığ, Konya, Burdur, İzmir, Antalya, Erzurum, Sivas gibi illerde boks maçı yaptım. Tek başıma İskenderun’un o yıllarda içinde bulunduğu Soğukoluk damgasını yumruklarımla üstümüzden atmaya çalışıyor ve şampiyon oluyordum…”

İskenderunlu Boksör Nuri olarak aldığım çeşitli ödüller çoğu kesimi deli ediyordu. Hatta 1975 yılında hiç unutmam Antakya ile yapacağımız birincilik turnuvasında karşıma rakip çıkmadığından, zamanın bölgemizde spordan sorumlu olan kişisi yanıma gelerek, “Nuri sana rakip çıkmıyor, seyirci senin İskenderun’da maçını göremiyor, bir asker var gel öylesine onunla bir maç yap. Hem sen ısınırsın hem de seyirci seni seyreder” dediğinde tamam dedim. Halbuki gaye o misafir boksörün beni dövüp ve bölgemden ismimin silinmesiydi.

Meğerse asker zamanın milli boksörü 75 kğ’da Maksut Küçük’müş sonradan öğrendim. Ben ise 63,5 kğ’da olduğum düşünüldüğünde, ringde kedi-fare gibiydik… Beni top gibi bir o yana bir bu yana savurup durdu. Seyirci ise Kıbrıs Savaşı yeni sonuçlandığından tam bir asker fanatiğiydi. Maçı yöneten hakem heyeti benim ortadan kaybolmama izleyenler gibi seyirci kalmıştı.  Ringin içerisinde yalnızca bir tek Allah ile ben kalmıştım. İkinci raundun ortalarında üzerime çektiğim Azrail’ime bir sağ kroşe, ardından ani bir sol aparkat ile vurdum. Bir anda rakibim ringin üzerine mühür gibi yapıştı ve ayağa kalkamadı.

Maksut ile ileriki yıllarda buluştuk konuştuk hep o günü anlatır güler geçerdik. Vefatını geçtiğimiz günlerde üzüntü ile öğrendim. Allah’tan ona rahmetler diliyorum kalan sevenlerine de sabırlar versin.

Daha ileriki yıllarda bu ve buna benzer maçlarımın sonucu Boksör Nuri İskenderun seyircisinin sevgilisi oldu ve hala unutulmadı. 1980 yılında jübilemi yaptım ve hemen akabinde Hatay Boks Ajanı olarak göreve getirildim. Türkiye Büyükler, Gençler, Yıldızlar, Müesseseler ve Kulüpler arası, Bölgeler arası,  Valilik, Kaymakamlık, Şefik Tetik adına düzenlediğim ve ayrıca Belediye Başkanlığı kupası boks şampiyonalarını düzenledim. Hatta ilk bayanlar arası Boks maçları heyecanlı şekilde halkımız ile birlikte izlerken, Türkiye’nin en fazla Boks hakem sayısıyla, Ankara ve Konya’dan sonra İskenderun üçüncü sırada yer aldı.

Türkiye’nin Boks nabzının arasında İskenderun’da vardı. Burada üzülerek şunu söylemek istiyorum. Allah siyasetin belasını versin. Yine Boks yaptığım yıllar gibi kıskançlık krizine tutunanlar bu sefer spora siyaseti bulaştırarak, beni ilk temsilciliğimde görevden aldırmakla “iş yaptım” zannettiler. Ben görevden alındıktan sonra, Hatay Boksu bir anda spor sahnesinden çekildi. Yaptıkları acımasız tutumları spor sahnesine koyanlar, özellikle İskenderun ve Hatay Boksunu katlettiler. Birkaç yıl sonra Gençlik Spor Genel Müdürlüğü beni seçimsiz Hatay iline boks temsilcisi olarak atadı ve yeniden göreve getirdi.

Sporcu yapıma ters düşen bu durum beni derinden yaralamıştı. Biraz daha göreve devam ettim. Sonra kendim istifa ettim. Türkiye Boks Federasyonu, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğüne müracaatta bulunarak, istifamı geri çevirdi. Hatay Boksunun yeniden başına getirildim. Turnuvalara yeniden ısınmaya başladığımda, bu sefer Antakya lobisine takıldım. Hatay Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne yeni atanan Ali Rıza Tütüncüoğlu “Ajanlıklar Antakya’da kalacak” dedi ve Boks Ajanlığını tamamen bıraktım. Hatay boksu o günden sonra bir anda eridi gitti!

Hatay ilinde Boks kayboldu” denilirken, yeniden üçüncü defa Hatay boksunun başına getirildim. 2015 yılında Hatay Boksu yeniden canlanıyor. Hatay ve İskenderun kamuoyu bu gelişmeyi yakinen görüyor.

Geçmişte bana karşı yapılan haksızlıklardan dolayı hiç kimseye kırgınlığım yok. Bazen cüzdanımı karıştırdığımda, arasına gizlediğim “Ömür boyu şeref kartı” beni eski derinliklere doğru kaydırıyor. Bu son görevimde; Hatay boksunun geleceğini çok parlak görüyorum. İnancım yeni sporcularla birliktelik içinde olmak.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here