Futbolda Kaptanlık ve Alkışlar (2)

0
48

Değerli okurlarım, bazı şeyleri doğal olarak yazmamız gerektiğini düşünüyorum. Şimdi de, alkıştan söz edelim. Alkış aşağılamak mıdır, yüceltmek midir? Protesto mudur, hakaret midir? Hiç birisi de değil, diyemeyiz… Mutlaka sizlere sunduğum dört şıktan birisidir. Alkışlarken bile, yani şu el çırpma hareketi var ya, çok dikkat etmemiz gerekiyor.

Burada, dille söylenen bir şey yok, sadece alkışlamak var. Bu alkış neyin nesi acaba? Bunun adı alkış ama o el çırpmanın amacını, ne anlama geldiğini sadece alkışlayanla muhatabı bilir. Bir futbol maçında, hakem iyi süzemediği pozisyonda faul çalıyor. Rakip takımdan bir oyuncu hakemi alkışlıyor. Hakemde alkışlayan oyuncuya sarı kartını gösteriyor. Demek ki, burada hakeme yapılan alkış bir protestodur. İçeriği de şunlardır. Hakem de futbolcunun protestosunu aynen böyle anlıyordur.

“…Gözünün önünde yapılan faulü süzemiyorsun, üstelik yanlış karar veriyorsun, emeğimizi gasp ediyorsun…” Bizim hakemlerimiz böyle şeyleri kabul etmezler. Çaldığı düdüklerin çoğu yanlış bile olsa, umurunda değildir ve yanlışı kabullenmez. Yıllar önce maçın orta hakeminin futbolcuya küfür ettiğine de tanık oldum. Küfrü yiyen oyuncu neye uğradığını şaşırdı. Bunlar böyle düdüklü insanlar.

Bir de, şak-şakçılar vardır bu işin içinde! Ne olacağını bilir ya da bilmez, anlar ya da anlamaz. Duyar ya da duymaz, görür ya da görmez! Bu saydığım dezavantajlar o kesim için dezavantaj teşkil etmez. Yeter ki çıkar olduğunu anlasın. Bu çıkarın zamanı olmaz, hemen de olur, ileri tarihlerin birinde de olabilir. Yeter ki, ‘bakarız, bir düşünelim, neden olmasın ki’ denilsin. O kişiyi alkışlamaktan kolay ne var. Bunlar şakşakçıdır, yağdanlıktır, kendilerini satmış insanlardır. İnsanların gözünden sürmeyi çekip alırlar, onları görmezden geleceksin.

Sık-sık duyuyoruz bildiğiniz gibi. Şu kadar çocuk ekmek çaldı, yumurta domates, salatalık, eski elbise çaldı. Tutuklandığı zaman da “Yine çalacağım, yine kaçacağım, yine yapacağım…” 15-20 vukuatı var birçoklarının. Bunlar yakalandıkları, bir de yakalanmadıkları var. Herkes birbirine sorar “Kim bu çocuklar?” bu soru tamamen yanlış. “Kimin çocukları bu çocuklar?” Her çocuk, kendini alkışlayanın çocuğudur. Her alkış da işi büyütür. Onore edilmiş olur. Bu alkış konusu pek içime sinmedi ama müsait zamanda özel sayfa hazırlayacağım. İstediklerimi yazamadım. Yerimiz izin vermedi.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here