Eğer Sevgi Yoksa…

0
97

Değerli okurlarım, tüm ülkelerde, Kurum ve Kuruluşlarda, toplumlarda ve de ailelerde sevgi zafiyeti yaşanıyor, ona sıcak bakılmıyorsa hiçbir şeyden söz etmeye gerek yok. Medeniyetin zirvesinde olunsa, kazançları ciroları tavan da yapsa; Eğer Sevgi Yoksa hiçbir şey yazmaz. Sevginin olmadığı yerlerde mutluluktan da söz edilmez.

Bu paragrafla güncel bir örnek verdim. Asıl konumuz eğitim noksanlığı, sokaktaki çocuklar ve aile bireylerinin konumu… Sahibi ya da bir ailesi olmadığı için sokağa düşen ve orada yaşayan çocuklarımız maalesef var. Devletimizin ve hamiyetli vatandaşlarımızın yardımlarıyla bazı şeyler hallediliyor. Ancak sıcak yuvalarından uzaklaşmak isteyenler bulunmaktadır. İşi, aşı, okulu varken bu çocuklar neden sokaklardan medet umuyorlar. Bunlar toplumun kanayan yarasıdır. Çözüm sadece para değildir. Yeterince her şeyi bulan bu çocuklar neden sıcak yuvalarını terk etsin.

Eğer Sevgi Yoksa…

Sevginin olmadığı yerde dostlukta, samimiyette buharlaşır. İyi niyetten hiç söz edilemez. Önce sevmenin hakkını vereceğiz. İnsanları, hayvanları ve de doğayı. Bildiğiniz gibi, Nisan’ın ilk haftasını “Sevenler Günü” olarak kutluyoruz. Hem de tam altı yıldan beri.

Çocuk yetiştirme konusunda Analara-Babalara önemli görevler düşmektedir. Çocukları Dünyaya getirmek ve onun karnını doyurmakla bu işler rayına oturmaz. Bilmeliyiz ki çocuklar büyüklerinin sıradan davranışlarını bile dikkatle gözlemleyerek taklit ve tatbik ederler. Bu nedenle çocuklarda olumlu davranışlar gelebilmek için, öncelikle kendimize çeki düzen vermeliyiz.

Sevgili Anne ve Babalar…

Çocuklarınızın yanında yüksek sesle konuşmayın, özellikle kavga etmeyin. Zengin değilseniz, çocuğunuza zengin aileymiş gibi davranmanız gerekmez. Fakat yoksul aile imajını elinizden geldiğince yaratmayın. Bu yaklaşım çocuklarda aşağılık kompleksi oluşturur. Arkadaşları nezdinde ezilmesine neden olduğu gibi kişilik kazanmasını geciktirir.

Çocukların yanında ısrarla para puldan söz etmeyin. Size bir şey kazandırmayacağı gibi çocuğa çok şey kaybettirir. Çalışan bir Anneyseniz yorgun olduğunuz bir gerçek. Fakat çocuk bunu anlamaz. Onu kırmadan, incitmeden, hatta onore ederek bazı gerçekleri anlatabilirsiniz. Akıllı çocuk, güzel çocuk ol diyebilirsiniz. Onlar iyi bir gözlemcidir unutmayın.

öcal sanat14

Aşırıya kaçmamak kaydıyla onu sevdiğinizi belirtin ama sakın ola ki şımartmayın. Onunla mümkün olduğunca arkadaş olun, onunla ne kadar vakit geçirdiğiniz değil, birlikte olduğunuz süreyi ne kadar iyi değerlendirdiğinizdir, Onunla geçireceğiniz her dakika, kişiliğinin gelişmesinde çok önemli rol oynayacaktır. Çocuk yetiştirmek kolay değildir. Bu anlattıklarımın parayla pulla ilgisi olmadığı gibi, marketlerde de satılmaz. İçinizden Gelmeli!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Bir Günün Önemi

Değerli okurlarım, ömür denen hadise yaşadığımız andır. Akşam başımızı yastığa koyup, sabahın ışıklarını göreceğimizi kim temin edebilir. Ömrümüz işte öylesine hassas bir konu. “Üç Günlük Dünya” diye sohbetlerimiz de bu konuyu değerlendiririz. Bu bizim aczimizden, korkaklığımızdandır.

Hiç üç günlük dünya olur mu? Nefes alıp verdiğimiz kadardır insanların ömrü… Dün yoktur, yaşanmıştır çünkü. Yarın da yoktur, ne gelmiştir, ne de yaşanmıştır. Meçhuller… Sadece içinde yaşadığımız günle sınırlıdır hepimizin ömrü. Diyelim ki, 60-70-80… Biraz cömert davrandım farkındayım. Bunların hepsi de hikaye! Ömrümüz günle sınırlandırılmıştır, bir gün sonrasının garantisi yoktur. Bir gün, bir günlük ömür! Kocaman bir gün!

Ömrümüz bu denli küçültülüp, köşeye sıkıştırılsa bile, yine de yapmamız gereken, düşünmek zorunda olduğumuz çok şeyler olmalı! Yaradan’ın özenerek yarattığı varlıklar olduğumuzu bir an olsun aklımızdan çıkartmamalıyız. Dünyalara da sahip olsak, sayısız malımız mülkümüz de olsa, öbür tarafta bunların işe yaramayacağı gerçeğini içimize sindirmeliyiz.

Analarımızın, Babalarımızın değerini toprağa verdikten sonra değil, hayattayken bilmeliyiz. Umarım öyle olur. Korkunun ecele faydası olmadığını bilip, korkuyla temkinli olmayı birbirine karıştırmamalıyız. Aksi halde umduğumuz dağlara kar yağar, yanlış yerlerden medet umarız.

Doymayacak midemiz varmış gibi kirli işlere bulaşıp, küçücük bir mezara sığarken, sığmayız diye villalar almaya kalkmamalıyız. Evlerimizde ayakkabı kutuları varsa, ya imha edin ya da kimselere söz etmeyin. Çok tehlikeli ve yasaktır. Ayakkabı kutularıyla büyükler uğraşır.

Ömrümüz bir güne hapsedilmiş olsa bile; yapmamız ve bilmemiz gereken çok şeyler olduğunun bilincinde olmalıyız. Aksi halde, o bir gün bile zehir olur. Özellikle, insan olduğumuzu ve muhatabımızın da en az bizim kadar insan olduğunu ve değerli olduğunun bilincinde olmalıyız. Doğayı tahrip edip, güzelliğini bozmamalıyız. Doğa, günün birinde intikamını feci şekilde alır.

Çevremizde olan ilişkilerimizi üst düzeyde tutarken, yoksullara elimizden geldiğince yardımcı olmayı unutmamalıyız. Yardım sadece para ile olmaz. Hayvanları sevmeliyiz. Onların yaşamlarına yardımcı olamıyorsak, sevgimizi de veremiyorsak, kimselere zarar vermemeliyiz.

İçinde yaşadığımız gün çok önemlidir, onun değerini bilmeli ve o sınırlı zamanda iyilik yapmıyorsak, kimselere zarar vermemeliyiz. Konumuz olmamakla beraber, bir şeyin altını çizmek istiyorum. Hiç kimsenin umudunu kırmayı düşünmeyin. Belki de o kişinin umudundan başka bir şeyi de yoktur. Umutlarda yarınlardadır. Umutlarınız kırılmasın, yarınlarınız çok olsun. Allah’ın selamı da üzerinize olsun!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Güzellerin Yedikleri

Güney Amerikalı kadınların, esmer teni, siyah saçı ve beyaz dişleriyle ün yaptığını bilmeyen var mı? Zaten koyu esmer ve siyah derili olanlarsa sarışın olur mu? Dişleri kirli bile olsa beyaz gözükmez mi? Buda bir gerçek.

öcal sanat6

Bu esmer bayanlar, kesinlikle yağlı yiyecekleri mutfaklarına sokmuyorlar. Özellikle sabahları toplu halde spor yapıyorlar, bol-bol da su içmeyi de ihmal etmiyorlar. Mutfaklarında bolca baharat ve acı biber bulunduran bu güzeller bu sayede kusursuz bacaklara sahip olduklarını ve seksi göründüklerini çekinmeden söylüyorlar. Buna itirazımız yok. Biz ne diyoruz ki? Israrla, İSOT yiyin diyoruz.

Günün Sözü

Şiddet ve Hiddet Acizliktir!

Öcal’dan İnciler

Gücün Varsa, Bağışlayıcı Ol!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here