Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Bugün (dün) 10 Kasım 2013 Ata’nın sonsuzluğa karışmasının 75. yılı sanki zaman hiç geçmemiş; 75 yıl; ancak özlem her gün. Ve gittikçe artıyor. Şimdi onu ebediyete intikal ettiği günde sevgiyle özlemle anıyoruz. Bugün yasta değiliz. Çünkü aramızdan hiç ayrılmadı. Her zaman her yerde onun ilkeleri ile yaşamaya çalıştık. Kurtuluş Savaşı vermiş bir liderin ardından, Cumhuriyeti armağan etmiş bir büyük önderin ilkeleri hangi toprakta ürün vermez ki? Ve dünya döndükçe varlığını sürdürmez ki? Ve biz varlığımızı bu vatana armağan edenler olarak, varlığını vatana adayan önderimizin sonsuzluğa karıştığı bu günde onu ancak minnetle, saygıyla, sevgiyle, özlemle anarız. Ve Türk milleti yaşadıkça oda yaşacaktır…
“BENİM NACİZ VÜCUDUM BİR GÜN ELBET TOPRAK OLACAK, FAKAT TÜRK MİLLETİ EBEDİYETE KADAR YAŞAYACAKTIR” diyerek oda buna işaret etmiştir. Hiçbir beden sonsuza dek yaşayamaz ancak düşünceler, ilkeler ve kazanımlar sonsuza dek yaşayabilir eğer sahip olursak.
& & & & &
Acılar gelir ve gider önemli olan dayanmaktır. İlkelere sahip olmaktır, değerleri koruyabilmek ve kollayabilmektir birlik ve beraberlik içinde. Ve bugün silkelendik şöyle bir. Sahip olduklarımızı yeniden gözden geçirdik. Ve yeniden nahifleştik ayaklarımızın bastığı bu toprağa. Ki o toprak şehit kanı ile sulanmış şehidin bedeni ile yeşermiş bütün bitkiler ağaçlar yapraklar. Ve biz, bugün bize cumhuriyeti armağan edenin karşısında gurur, özlem ve sevgiyle duruyoruz…
& & & & &
SEN YÜREĞİMDE YAŞARSIN
NE GÖKTE ARARIM
MAVİ GÖZLERİNİ, SARI SAÇLARINI
NE 10 KASIMDA
ÖLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜRÜM.
SEN BİLDİĞİM BİR YERDESİN.
İŞTE HEMEN ŞURADA
KALBİMDESİN.
BANA HALA REHBER HALA ÖĞRETMENSİN…
SEN, BANA YOK OLMAKTAN VAR OLMAK,
NASIL OLUR
ÖZGÜR OLMAK NE DEMEK?
EŞİTLİK, KARDEŞLİK İLKELİ OLMAK NE DEMEK?
ÖĞRETENSİN.
BİR YURT ARMAĞAN EDENSİN…
ÖZGÜR YAŞAMIYI
A, B, C, D’Yİ ÖĞRETENSİN.
CUMHURİYET SİZE EMANET
ONA İYİ BAKIN ” DİYENSİN.
SENİ HAYAL ALEMİNDE ARAMAM…
DÜŞLERDE BULAMAM…
SEN HER ZAMAN GERÇEKSİN
TAM ŞURDA, YÜREĞİMDE YAŞARKEN
HER ADIMIMDA BENİMLESİN.
YASE
& & & & &
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
10 Ağustos 1915. Conkbayırı’nı almak ve bütün boğaza hakim olmak için İngilizler 20.000 kişilik bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere yerleşmişler, hücum anını bekliyorlardı. Gecenin karanlığı tamamen kalkmış, tan ağarmak üzereydi. 8. tümen komutanı ve diğer subaylarını çağırdım: -Mutlaka düşmanı yeneceğinize inanıyorum ancak siz acele etmeyin, evvela ben ileri gideyim, size ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birlikte atılırsınız. Bu durumdan askerlerini de haberdar etmelerini istedim. Hücum baskın şeklinde olacaktı. Sakin adımlarla ve süzülerek düşmana 20-30 metre yaklaştım. Binlerce askerin bulunduğu Conkbayırı’ndan ses çıkmıyordu. Dudaklar sessizce bu sıcak gecede dua ediyordu. Kontrol ettim. Kırbacımı başımın üstüne kaldırıp çevirdim ve birden aşağı indirdim. Saat 4.30 da kıyametler kopmuştu. İngilizler neye uğradıklarını şaşırmıştı. ‘Allah Allah’ sesleri bütün cephelerde, karanlıkta gökleri yıkıyordu.
Her taraf duman içinde ve heyecan her yere hakim olmuştu. Düşmanın topçu ateşi büyük çukurlar açıyor, her tarafa şarapnel ve kurşun yağıyordu. Büyük bir şarapnel parçası tam kalbimin üzerine çarptı, sarsıldım, elimi göğsüme yasakürdüm, kan akmıyordu. Olayı Yarbay Servet Bey’den başka kimse görmemişti. Ona parmağımla susmasını emrettim. Çünkü vurulduğumun duyulması bütün cephelerde panik yaratabilirdi. Kalbimin üzerinde bulunan saat param parça olmuştu. O gün akşama kadar birliklerin başında daha hırslı olarak çarpmıştım. Yalnız bu şarapnel vücudumla kalbimin üzerinde aylarca gitmeyen derin bir kan lekesi bırakmıştı.
Aynı günün gecesi, yani 10 Ağustos günü, beni mutlak ölümden kurtaran ve parçalanan saatimi Ordu Komutanı Liman von Sanders Paşa’ ya hatıra olarak verdim. Çok şaşırmış, heyecanlanmıştı. Kendisi de alıp cep saatini bana hediye etti. Bu hücumlarda İngilizler binlerce ölü bırakarak tamamen geri çekildi ve Çanakkale’nin geçilmeyeceğini iyice anlamış oldular.
Günün Şiiri
Atatürk Kurtuluş Savaşında
Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası
Selam durdu tayfası
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından
Bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemal Paşanın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz’in halini görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardı sıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemal Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum’a kadar
Cahit KÜLEBİ
10 Kasım
10 Kasım 1938,
Günlerden Perşembe.
Atatürk’üm ölmüş,
Saat dokuzu beş geçe.
Çökmüş bir matem havası,
Milletimin üstüne,
Gözyaşları sel olmuş
Akmış Marmara Denizi’ne
Herkes akın akın,
Dolmabahçe’ye koşmuş,
Büyük kurtarıcı artık,
Aramızdan ayrılmış.
Atatürk’süz yaşamak,
Çok zor gelse de millete,
Kalplerde yaşatılmış,
O veciz sözleriyle.
Emanet etmiş bizlere,
Kurduğu cumhuriyeti.
Var oldukça bu dünya,
Bilmeliyiz kıymetini.
Birkan SOYLU
Günün Sözü
Bu Siyah Toprak Sahasının Altında Defineler, Üstünde de Asil Ve Kahraman Bir Millet Yaşar.
Öğrenciye her ne yaşta olursa olsun geleceğin büyüğü gözü ile bakmalı ve öyle davranılmalıdır.
Okul genç kafalara, insanlığı, saygıyı, ulusu ve ülkeyi sevmeyi, bağımsız yaşamayı öğretir.
Her gelişmenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
Mustafa Kemal ATATÜRK