Adaletsiz Düdükler (5)

0
127

Değerli okurlarım, ömrümün son 18 yılını hakemliğe vakfetmiş hakemlerimiz varken rahat-rahat futbol maçlarını izleriz diye düşünmekteydim. Ne kadar hata etmişim, ne kadar yanlış düşünmüşüm bilmenizi isterim. Makalelerimde kişilerin ismini vermek, takımların unvanlarını zikretmek prensiplerimin dışında ve buna özen gösteriyorum. Zaten doğrusu da bu!

Fanatik ve art niyetli taraftarlar isterlerse müsabakalar yarıda kalabilir, bitmeyebilir. Bunun örneğini birkaç hafta önce görmüştük ya yerel futbolumuzda şimdilik öyle şeylere rastlanmıyor, bu da sevindirici bir hadise. Ya hakemler isterlerse? Müsabakaların bitmesine razı olalım, kan gövdeyi götürür. Bu önemli yanlışa kıdemli olarak söyleyeceğimiz hakemlerimiz yapıyorlar. Konuya şöyle bakalım. A ve B takımları puan mücadelesi veriyor. A takımı 2-1 önde ve uzatmaların son saniyesinde boş-boş pozisyonda gole gidiyor. Muhtemelen 3-1 öne geçecek. Ve hakem düdük çalarak müsabakayı durduruyor. Ofsayt yok, faul söz konusu değil. Bunu yan hakemin duruşundan anlıyoruz. Hakem müsabakayı bitiriyor.

Her hangi bir olay zuhur etmiyor. Ne kadar sevindirici değil mi? Bir de madalyonun öbür yüzü var, anlatayım. Bu müsabaka 1-1 devam ediyor olsaydı n’olacaktı? Özellikle, A Takımı 1-0 yenik oynuyor olsaydı ne olabilirdi? Tamam, siz doğruyu tahmin ettiniz ve de bildiniz. Bir de, aklımıza gelmeyen tarafı bulunmakta! Nedir acaba, anlatayım.

Futbol tarihimizin en kötü federasyonu futbolumuzu yönetiyor. Her şeye rağmen maç olaysız bitse bile, MHK ‘hakem haklı zaman dolmuştur’ deyip o takımın emeğini çalacaktır. Düşünün ki 16 yıldır bu işi yapan tecrübeli bir hakem ve yüzü kızarmadan itiraz eden futbolculara saatini gösteriyor. Bana sorarsanız bu hakemler amatör maçları bile yönetemezler.

Pierre Luigi Collina! Bu muhterem hakemliği bırakmıştı ama İtalya Futbol Federasyonu ve FIFA’nın özel istekleri ve de izniyle hakemliğe yeniden dönüş kararı aldı. Collina daha öncede ısrarlara dayanamamıştı. Yani hakemliğe devam etmişti. Collina’nın yürekten inandığı bazı kriterler vardı. Maça çıkmadan önce takımlar ve oyun taktikleri hakkında bilgi sahibi olunması gerektiğine inanıyordu. Forvet oyuncularının oyun stilinin hızlı ya da hava toplarına hakim forvet oyuncusunun, rakibe pres yapan orta sahanın sağ ya da sol ayağını kullanarak çizgiye inen yada ortaya yönelen kanat oyuncusunun, dörtlü savunma ya da sarkık liberonun takımın oyun stilini önemli ölçüde etkilediğini ve hakemin bunları bilmesi gerektiğini, oyunu okurken çok faydalanacağını savunuyor. Collina çok haklı. Kuşkusuz bunları bilmek hakeme büyük avantaj sağlar.

Oysa bizim kulüplerimiz ve hakem hocaları bugüne dek avantajlı yönlerini düşünmek yerine dezavantajlı bölümlerini öne çıkararak konuya yaklaştılar. Koşullar ne olursa olsun, ön yargısız konuya yaklaşmak, seyirciyi tahrik etmemek, vicdanının sesini duymak çok önemlidir. Bizim hakemlerimizde bu saydıklarım ne kadar var bilmiyorum. Ama İnşallah vardır ve üst düzeydedir.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here